Ağ; Dünya basının da sürekli gündem de yok referandum oldu, yok Suriye’de çatışma devam ediyor vs. hep dünya basının da bunlar yer aldığı için. En yakın neresi Urfa, Antep sınırda olduğu için en çok etkilenen şehirler de bunlar oluyor.Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanına gittik ziyarete çikolata götürmedik: Urfa isotu götürdük sepet içerisin de, Sayın Valimize gittik ziyarete Urfa isotu götürdük, diğer başkanlarımız gittik Urfa isotu götürdük, yerli üretimlerimizi ikram ettik.Sivil toplum örgütleri yatırım yapmaz, yatırımcı çağırır, bir sivil oluşumdur ekonomi ile bir çalışması söz konusu değildir. Siyasi bir erk değildir, siyasi erkin çalışması için referans olur ve onun takipçisi olur, sivil toplum örgütleri bir güç olmalı şehir de güç olması için de etkili işler yapmaları gerekiyor.Sizi tanıyabilirmiyiz ?Şanlıurfalıyım, ilk, orta ve lise öğrenimimi Şanlıurfa’da tamamladım üniversite öğrenimi için yıl 1993’te Balıkesir’e gittim. Balıkesir üniversitesi fizik bölümünü okudum, üniversiteden sonra 2 yıl iş hayatını orada yamaya başladım yıl 2000’de Urfa’ya döndüm, Urfa’da 2000’den bu güne kadar farklı eğitim kurumlarında idarecilik yaptım, kurum sahipliği yaptım. Şuan da Şanlıurfa çözüm lisesinin kuruculuğunu üstlenmiş durumdayım, öğretmenim, evliyim 3 kız 1 erkek 4 çocuğum var. MİSİAD hakkında bize bilgi verirmisiniz?
Tabi tanıtım sürecinde en son evresi STK’larla ilgili MİSİAD önce farklı STK’larla görev alıp kentimize katkısında gayret gösteriyorduk. Yıl 2014’te kurucu Genel Başkanımız Sayın Feridun Öncel Ankara’da temelleri atılan Memleketçi Sanayileri Ve İş Adamları Derneğinin 2015 yılında Şanlıurfa şubesi açıldı. İlk Şanlıurfa şubesi açılışında arkadaşlarla beraber görev aldık, 5 kurucu üyeden birisiyim ve ilk yönetim başkan vekiliyim. Geçen yıl ki kongremizde, yönetim kurulumuz, genel merkezimiz teveccüh gösterdiler bize başkanlığı tevdi ettiler. 1 yıl olmadı, daha dolmadı 1 yıl başkanlığı sürdürmekteyim, 1 yıl süresi içerisinde Memleketçi Sanayi İş Adamları Derneği dediğimiz kısa adı MİSİAD olan sivil toplum örgütünü Urfa’da en iyi şekilde temsil etmeye gayret gösteriyoruz. MİSİAD Urfa’da bilinen, tanınan bir kuruluş idi ama tam anlamıyla eksik olduğumuz konular vardı neydi? MİSİAD’ın yerel bir teşkilat olmadığını anlattık, MİSİAD’ın Türkiye’nin 67 şehrinde, dünyanın 25 ülkesinde teşkilat yapısını bitirdiğini anlattık, güçlü bir Avrupa’da gerek Orta doğuda, gerek Asya Ülkerlerinde teşkilat teşkilatlanmaya çalıştığımızı anlattık.Şanlıurfa’ya yatırım için girişimlerinin oldu mu? Çok etkili bürokratlarımızdan şehrin problemini çözmesi noktasında destekler de bulunmalarını istedik, onları ağırladık. Gerek toplantılar bakan nezdinde olsun, gerek milletvekilleri, belediye başkanları nezdinde olsun, gerek kentin valisi olsun kendimizi ifade ettik. İlk aşamada MİSİAD’ın ne olduğunu anlattık Şanlıurfa’ya, 2. Aşamada tabi Şanlıurfa İş Adamları Derneği olduğu için istihdama katkı sunacak çalışmalar yapmaya katkı gösterdik. 2 farklı firmayla temas edip Urfa’da yatırıma yönelttik onları bir boya fabrikası, biri ayakkabı fabrikası OSB’de açıldı. Kendi üyelerimize Cumhurbaşkanının istihdam seferberliği ilan ettiği günden sonra İş kur il müdürümüz Sayın Sait Ardan ve SGK İl Müdürümüz Sayın İsmail Ünlü ile beraber bir toplantı gerçekleştirdik. Yerlerimizi istihdama sefer berberlik noktasında en az yüzde 10 kapasite artırımına yüzde 10 işçi alımı konusunda yönetmeye sevk ettik böyle bir başarımız da söz konusu oldu. Kendi üyelerimiz ilk onlar destek verdiler, her firma 10 işçi varsa yanında bir işçi daha arttırıp istihdama katkı sunmaya gayret gösterdiler. Tabi STK’ların görevi hem somut sahada olmak, katkı da bulunmak hem de görev yapmaya davet etmek, kimleri görev yapmaya davet etmek? Bu belediyeler olur, merkezi yönetim olur, bürokratlar olur onlara problemi tespit edip sunup ve takipçisi olma görevi de vardır sivil toplum örgütlerinin biraz da onu yapmaya gayret gösterdik gücümüz yettiğince. Şehrin sorunlarının haritasını çıkarıp yetkili kuruluşların amirlerine teslim ettik, çözüm noktasında tavsiyeler de bulunduk bunlara benzer toplantılarla şehre katkı sunmaya gayret gösteriyoruz.MİSİAD olarak kurumlardan destek alabiliyormusunuz?Hiçbir destek talebimiz olmadı, ziyaret ettiğimiz kurumlar var mı bir eksiğiniz diye sorduklarında hayır bizim yapacağımız bir iş ve işlem var mı? Biz destek olmaya gayret gösterelim. Çok etkili, çok güçlü arkadaşların oluşturduğu bir örgütlenme bizim bu ana kadar yaptığımız hiçbir çalışmada hiçbir kamu kurumundan hiçbir destek talep etmedik. Destekte bulunmak isteyenlere desteği farklı şekilde yapmalarını özellikle kibar bir şekilde söyledik kendilerine bir talebimiz yok. Zaman içerisinde olur altından kalkamadığımız konu olur tabiî ki yardım isteyeceğiz kendilerinden ama başkan olduğum bugüne kadar hiçbir kamu kuruluşundan hiçbir şekilde maddi beklentimiz olmadı umarım olmaz da kendi gücümüzle şehre katkı sunmaya devam ederiz.Şanlıurfalı Genç Girişimcilere Buradan Önerileriniz Nelerdir?Tabi Türkiye’de ki işsizlik oranları TÜİK en son açıklamasında 10,2 olarak belirledi ama ben Urfa’nın biraz daha fazla olduğu kanaatindeyim. Maalesef Urfa’da işsizliği çözmek adına da birçok kamu kurumu üzerine düşeni yapmıyor. Bu anlamda en aktif çalışan kurumun İş- Kur olduğunu görebiliyorum. Ne yapıyor İş- Kur? Bu süreçte çok rahat kulağınıza geliyordur TYP ile ilgili bir çalışması var. Toplum Yararına Çalışma Programı, okullar açıldı. Milli Eğitime eleman tahsis etme noktasında bundan önce iş başı eğitimler vardı, bundan önce hizmetçe eğitim kursları vardı. Onlar bir nebze olsun işsizliği çözmeye gayret gösteren kurum idi fakat en son toplantımız da ben Bakan Bey’e de ilettim. Bunların çözülür iş başı eğitim programında şirketler, özel sektör 1 yıllık destek alıyorlardı önceki süreçte bu altı aya düştü, şuan üç ay. Diyor ki al bunu 3 ay iş başı eğitimden geçir eğit sonra yanında çalışmaya başlasın. Tabi 3 ay çok kısa bir süre eğitilmesi için, istihdama katkı da bulundurulması için onu 6 aya ya da 1 yıla çıkarmasını talep ettik. Sayın Bakanımızdan. Şanlıurfa’lı Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba’dan bunu talep ettik ve ilgileneceğini söyledi. Muhtemelen bu hafta içerisinde durumun netleşeceğini tahmin ediyorum. Özel sektör hakkıyla bu işi yapamıyorum çünkü bir ekonomik krizde var bunu herkes kabulleniyor, istihdama dönük çalışma yapılamıyor. Bölgede ki güven ortamının sıkıntılı olduğunu söyleyen unsurlardan dolayı özel sektör istihdama katkı da bulunamıyor. Burada en fazla görev yeni iş hayatına atılmış gençlerimize, genç iş adamlarımıza düşüyor, onlar yeni yeni başladığı için biraz daha heyecanla, biraz daha yeni iş kurmayla bu işe girişebilirler. Tavsiyem şu ciddi teşvikleri var gerek Kosgeb’in, gerek İş-Kur’un ciddi teşvikleri var onlardan faydalansınlar, devletin ekonomiye desteğini kullansınlar. Tabi bu teşviklerin olduğunu en iyi kendileri anlatır, çok kısa değineyim Kosgebin hibe geri ödemesiz destekleri ve kısmen faizsiz geri ödeme destekleri var araştırıp uygulasınlar. SGK’nın çalıştırdığı işçi maaşı dışında tüm gelirleri üstlenme teşviki var, SGK İl Müdürlüğü bunun açıklamasını yaptı 2017 yılında aldığınız her işçinin bütün primlerini biz ödeyeceğiz diye devletin hepsini üstlendiğini söyledi onlardan faydalanabilirler. İş-Kur hizmet içi eğitim kurslarından faydalanabilirler, bu şekilde kendileri rahat nefes alıp istihdama katkı da bulunabilirler. Bir de yine gençlerimizden parayı çok güzel kullanmalarını ben tavsiye ediyorum kendi ehil oldukları konuda iş hayatına atılmalarını, gençlerin biraz daha heyecanla bu iş de olur, şu iş de olur telaşına girmemelerini özellikle tavsiye ediyorum. Bildikleri anladıkları işler de, illa ki işin en tepesinde olmak zorunda da değiller, bilen birinin yanında eğitilerek işi öğrenerek iş hayatına katkı sunabilirler, gençler sağlam bassınlar. Çünkü ilk hamlelerinde başarısız olursa hayatlarına da bu yansıyacak, hayatları boyunca başarısızlık onların peşini bırakmayacak, çok sağlam bassınlar, ince eleyip sıkı dokusunlar. Öz sermaye ile iş yapmaya çalışsınlar, borçlanarak sadece krediye güvenerek iş hayatına atılmalarını ben tavsiye etmiyorum. Kendi öz sermayeleri mutlaka olacak as da olsa kendilerine yetecek kadar bir öz sermaye de sonra devletin destek ve teşviki ile iş hayatına atılabilirler ancak bu şekilde başarılı olabilirler.Şanlıurfa’ya Yabancı Yatırım Konusunda Neler Söyleyeceksiniz?
Yabancı yatırımcı Urfa’ya çok kolay gelmiyor. Biz en son GATA şube başkanımızla görüştük, Urfa’da nasıl bir yatırıma çevirebiliriz. GATA şubemizde ki iş adamlarını. Yeni kurulan İran Şubemiz var, İran’da ki iş adamları nasıl Urfa’ya gelir. Sanayisinden bir yöneliş var Çin’den yatırımcılar geliyor. Var olan ürünlerin Urfa’da üretilmesi ve Türkiye bazına sürülmesi ile ilgili. Yabancı yatırımın buraya çok rahat için öncelikle bizim güneyimiz de hali hazırda devam eden istikrarsızlığın çözülmesi lazım. Dünya basının da sürekli gündem de yok referandum oldu, yok Suriye’de çatışma devam ediyor vs. hep dünya basının da bunlar yer aldığı için. En yakın neresi Urfa, Antep sınırda olduğu için en çok etkilenen şehirler de bunlar oluyor, yabancı yatırımcıyı getirmek de çok kolay değil. Hatta ve hatta bu süreçte yerli yatırımcıyı da getirmekte zorlanıyoruz bu süreçte. Bir an önce yerelde belki bizim gücümüz yetmez ama merkezi hükümetin yapması gereken gerek ulusal anlamda, gerek uluslarası anlamda orta doğudaki problemin bir an önce çözülmesini sağlayıcı hareketlerde bulunması lazım. Suriye’de ki kaosun bitmesini sağlamak lazım, Kuzey Iraktaki kaosun bitmesini sağlamak lazım. İran’a bakış açısını biraz daha değişmesi lazım Bu bölgenin biraz daha barış içerisinde yaşaması lazım. Barış içinde yaşarsa ekonomi kalkınır şuan barış içerisin de yaşadığını söyleyemeyiz kaos devam ettiği sürece yabancı yatırımcı getirme şansımız maalesef biraz az. Görüştüğümüz her şube aynı şeyi söylüyor. Türkiye şuan özellikle Güneydoğu bölgesinde ki şehirler yatırım yapmak için güvenli değil, çok fazla güven aşılayamıyor büyük büyük yatırımlara gelemiyoruz ancak küçük yatırımlarla gelebiliyoruz. Urfa’da ki organize sanayi bölgesini de biliyoruz çok güzel çalışmalar yapılıyor, OSB müdürümüz güzel yatırımcıları çağırıyor, davet ediyor. Bu arada Sayın valimiz de desteği ile çok güzel yatırımlar gerçekleşti. Ama eminim bölgede ki bu kaos biraz daha dünya basınından düşerse, biraz daha huzur gelirse en çok bu işten kalkınan şehir Urfa olacaktır. Özellikle Suriye’de ki iç savaşın bitmesinden sonra, bizim sınırımız Suriye ile Ceylanpınar’da, Akçakale’de, Suruç’ta açılacak gümrük kapıları sayesinde çok ciddi bir ekonomik hamle yapılacak, Urfa’yı çok parlak günler bekleyecek. Bir an önce Orta doğu’ya barışın gelmesi için dua etmemiz lazım ve çaba göstermemiz lazım. MİSİAD olarak Şanlıurfa’da fuar, kongre vs. yapmayı düşünüyormusunuz?
Biz markaya çok önem verdik, markalaşmaya çok önem verdik ilk kuruluş aşamamız da. Hatta markalaşmaya verdiğimiz önemi hissettirmek ve basında yer almasını sağlamak amacıyla yaklaşık 6 – 7 ay önce medyaya her çıkacak olan haberimiz de elimiz de Urfa isotuyla çıktık. Büyükşehir Belediye Başkanına gittik ziyarete çikolata götürmedik: Urfa isotu götürdük sepet içerisin de, Sayın Valimize gittik ziyarete Urfa isotu götürdük, diğer başkanlarımız gittik Urfa isotu götürdük, yerli üretimlerimizi ikram ettik. İlk Urfa kamuoyu bunu gördüğünde şaşırdı ne yapıyor bu adamlar, aslında bizim en büyük değerlerimizden birisi ürettiğimiz ürünlerdir. Fıstık, isot, domates vb. ürettiğimiz ürünler bunlar. Son Başbakanımızın Urfa ziyaretin de çok hoşuma gitti Büyükşehir Belediye Başkanımızın Başbakanımıza aynı konseptte isot sepeti ile karşılaması, isot sepeti hediye etmesi ulusal basına da konu oldu. Biz fuar ve kongre öncesin de marka değerlerimize sahip çıkmamız gerektiği bilincini aşılamaya çalışıyoruz, turizmde ki marka değerlerimizi aşılmaya çalışıyoruz. Karacadağ ile ilgili çalışmamız oldu gereken talepleri ilettik Bakanlıklarımıza oranın bir turizm kenti olması, kış kayak merkezi olmasını talep ettik, kara ali bölgesinin kaplıca merkezi olmasını talep ettik, Halfeti bölgesinin biraz daha zaman geçerse Rum kalenin Halfeti’nin önüne geçtiğini göreceğiz. Antep Rum kaleye çok ciddi şekilde sahiplenmiş ve güzel projeler gerçekleştiriyor. Halfeti’ye sahip çıkmamız gerektiğini söylüyoruz, kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini söylüyoruz. Kendi değerlerimize sahip çıkarsak turizm de ciddi bir katkı, ciddi bir gelir elde etmiş oluruz marka değerlerimizi tanıtırsak Urfa’ya katkısı ciddi manada kentin tanıtımı, ekonomik kalkınmasına önem arz edecek tabiî ki. Fuar ve çalıştaydan öte önce marka değerlerimizi yansıtmamız gerektiğinin altını çiziyoruz, şehrin marka değerlerinin ne olduğunu Türkiye kamuoyuna hatta dünya kamuoyuna anlatmamız gerekiyor.Şanlıurfalılara neler söylemek istersiniz?Tabi biz şuan sivil toplum örgütü olarak konuşuyoruz, sivil toplum örgütü adı üzerinde sivil olan bir örgüt, sivilce taleplerde bulunur. Bunu yaparken icra makamlarına şehri sorunlarını ve taleplerini iletirler ve bunun takipçisi olurlar, ben şunu söylemek istiyorum biz sivil toplum örgütleri olarak Şanlıurfa’da STK odasını biraz daha elit, kaliteli hale getirmek zorundayız. Bizim çok ciddi süreçte konuklarımız oldu, Bakanlarımız Urfa’dan eksilmiyor, Başbakanımız ziyarete geldi sürekli buradalar ve kentin çok ama çok ciddi çözüm bekleyen sorunları var. Bu sorunları kendi aramızda konuşuyoruz, değerlendiriyoruz, tartışıyoruz ama üst düzey yönetime çok fazla ulaştıramıyoruz. Hem kendime hem kamuoyuna dernek olarak Çok daha etkili olabilmemiz için hepimizin projelerinin olması lazım. Birimiz fuarla ilgilensin, birimiz çalıştaylarla ilgilensin, birimiz coğrafi işaretlerle ilgilensin, birimiz yatırımcı çağırmayla ilgilensin ve şehre bir şekilde kalkındırmak için kalkınmış şehirlerin sivil toplum örgütlerinin nasıl çalıştığını bilmemiz gerekiyor. Onları biraz da rol model olarak kendimize alıp şehrin gelişimine katkı da bulunmamız gerekiyor. Sivil toplum örgütleri yatırım yapmaz, yatırımcı çağırır, bir sivil oluşumdur ekonomi ile bir çalışması söz konusu değildir. Siyasi bir erk değildir, siyasi erkin çalışması için referans olur ve onun takipçisi olur, sivil toplum örgütleri bir güç olmalı şehir de güç olması için de etkili işler yapmaları gerekiyor. Bu anlamda Urfa kam oyuna sivil toplum örgütlerine sahip çıkmasını, sivil toplum örgütlerinin Urfa’ya sahip çıkmasını özellikle istiyorum.Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.Ben teşekkür ederim bize bu imkanı verdiğiniz için.
Tabi tanıtım sürecinde en son evresi STK’larla ilgili MİSİAD önce farklı STK’larla görev alıp kentimize katkısında gayret gösteriyorduk. Yıl 2014’te kurucu Genel Başkanımız Sayın Feridun Öncel Ankara’da temelleri atılan Memleketçi Sanayileri Ve İş Adamları Derneğinin 2015 yılında Şanlıurfa şubesi açıldı. İlk Şanlıurfa şubesi açılışında arkadaşlarla beraber görev aldık, 5 kurucu üyeden birisiyim ve ilk yönetim başkan vekiliyim. Geçen yıl ki kongremizde, yönetim kurulumuz, genel merkezimiz teveccüh gösterdiler bize başkanlığı tevdi ettiler. 1 yıl olmadı, daha dolmadı 1 yıl başkanlığı sürdürmekteyim, 1 yıl süresi içerisinde Memleketçi Sanayi İş Adamları Derneği dediğimiz kısa adı MİSİAD olan sivil toplum örgütünü Urfa’da en iyi şekilde temsil etmeye gayret gösteriyoruz. MİSİAD Urfa’da bilinen, tanınan bir kuruluş idi ama tam anlamıyla eksik olduğumuz konular vardı neydi? MİSİAD’ın yerel bir teşkilat olmadığını anlattık, MİSİAD’ın Türkiye’nin 67 şehrinde, dünyanın 25 ülkesinde teşkilat yapısını bitirdiğini anlattık, güçlü bir Avrupa’da gerek Orta doğuda, gerek Asya Ülkerlerinde teşkilat teşkilatlanmaya çalıştığımızı anlattık.Şanlıurfa’ya yatırım için girişimlerinin oldu mu? Çok etkili bürokratlarımızdan şehrin problemini çözmesi noktasında destekler de bulunmalarını istedik, onları ağırladık. Gerek toplantılar bakan nezdinde olsun, gerek milletvekilleri, belediye başkanları nezdinde olsun, gerek kentin valisi olsun kendimizi ifade ettik. İlk aşamada MİSİAD’ın ne olduğunu anlattık Şanlıurfa’ya, 2. Aşamada tabi Şanlıurfa İş Adamları Derneği olduğu için istihdama katkı sunacak çalışmalar yapmaya katkı gösterdik. 2 farklı firmayla temas edip Urfa’da yatırıma yönelttik onları bir boya fabrikası, biri ayakkabı fabrikası OSB’de açıldı. Kendi üyelerimize Cumhurbaşkanının istihdam seferberliği ilan ettiği günden sonra İş kur il müdürümüz Sayın Sait Ardan ve SGK İl Müdürümüz Sayın İsmail Ünlü ile beraber bir toplantı gerçekleştirdik. Yerlerimizi istihdama sefer berberlik noktasında en az yüzde 10 kapasite artırımına yüzde 10 işçi alımı konusunda yönetmeye sevk ettik böyle bir başarımız da söz konusu oldu. Kendi üyelerimiz ilk onlar destek verdiler, her firma 10 işçi varsa yanında bir işçi daha arttırıp istihdama katkı sunmaya gayret gösterdiler. Tabi STK’ların görevi hem somut sahada olmak, katkı da bulunmak hem de görev yapmaya davet etmek, kimleri görev yapmaya davet etmek? Bu belediyeler olur, merkezi yönetim olur, bürokratlar olur onlara problemi tespit edip sunup ve takipçisi olma görevi de vardır sivil toplum örgütlerinin biraz da onu yapmaya gayret gösterdik gücümüz yettiğince. Şehrin sorunlarının haritasını çıkarıp yetkili kuruluşların amirlerine teslim ettik, çözüm noktasında tavsiyeler de bulunduk bunlara benzer toplantılarla şehre katkı sunmaya gayret gösteriyoruz.MİSİAD olarak kurumlardan destek alabiliyormusunuz?Hiçbir destek talebimiz olmadı, ziyaret ettiğimiz kurumlar var mı bir eksiğiniz diye sorduklarında hayır bizim yapacağımız bir iş ve işlem var mı? Biz destek olmaya gayret gösterelim. Çok etkili, çok güçlü arkadaşların oluşturduğu bir örgütlenme bizim bu ana kadar yaptığımız hiçbir çalışmada hiçbir kamu kurumundan hiçbir destek talep etmedik. Destekte bulunmak isteyenlere desteği farklı şekilde yapmalarını özellikle kibar bir şekilde söyledik kendilerine bir talebimiz yok. Zaman içerisinde olur altından kalkamadığımız konu olur tabiî ki yardım isteyeceğiz kendilerinden ama başkan olduğum bugüne kadar hiçbir kamu kuruluşundan hiçbir şekilde maddi beklentimiz olmadı umarım olmaz da kendi gücümüzle şehre katkı sunmaya devam ederiz.Şanlıurfalı Genç Girişimcilere Buradan Önerileriniz Nelerdir?Tabi Türkiye’de ki işsizlik oranları TÜİK en son açıklamasında 10,2 olarak belirledi ama ben Urfa’nın biraz daha fazla olduğu kanaatindeyim. Maalesef Urfa’da işsizliği çözmek adına da birçok kamu kurumu üzerine düşeni yapmıyor. Bu anlamda en aktif çalışan kurumun İş- Kur olduğunu görebiliyorum. Ne yapıyor İş- Kur? Bu süreçte çok rahat kulağınıza geliyordur TYP ile ilgili bir çalışması var. Toplum Yararına Çalışma Programı, okullar açıldı. Milli Eğitime eleman tahsis etme noktasında bundan önce iş başı eğitimler vardı, bundan önce hizmetçe eğitim kursları vardı. Onlar bir nebze olsun işsizliği çözmeye gayret gösteren kurum idi fakat en son toplantımız da ben Bakan Bey’e de ilettim. Bunların çözülür iş başı eğitim programında şirketler, özel sektör 1 yıllık destek alıyorlardı önceki süreçte bu altı aya düştü, şuan üç ay. Diyor ki al bunu 3 ay iş başı eğitimden geçir eğit sonra yanında çalışmaya başlasın. Tabi 3 ay çok kısa bir süre eğitilmesi için, istihdama katkı da bulundurulması için onu 6 aya ya da 1 yıla çıkarmasını talep ettik. Sayın Bakanımızdan. Şanlıurfa’lı Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba’dan bunu talep ettik ve ilgileneceğini söyledi. Muhtemelen bu hafta içerisinde durumun netleşeceğini tahmin ediyorum. Özel sektör hakkıyla bu işi yapamıyorum çünkü bir ekonomik krizde var bunu herkes kabulleniyor, istihdama dönük çalışma yapılamıyor. Bölgede ki güven ortamının sıkıntılı olduğunu söyleyen unsurlardan dolayı özel sektör istihdama katkı da bulunamıyor. Burada en fazla görev yeni iş hayatına atılmış gençlerimize, genç iş adamlarımıza düşüyor, onlar yeni yeni başladığı için biraz daha heyecanla, biraz daha yeni iş kurmayla bu işe girişebilirler. Tavsiyem şu ciddi teşvikleri var gerek Kosgeb’in, gerek İş-Kur’un ciddi teşvikleri var onlardan faydalansınlar, devletin ekonomiye desteğini kullansınlar. Tabi bu teşviklerin olduğunu en iyi kendileri anlatır, çok kısa değineyim Kosgebin hibe geri ödemesiz destekleri ve kısmen faizsiz geri ödeme destekleri var araştırıp uygulasınlar. SGK’nın çalıştırdığı işçi maaşı dışında tüm gelirleri üstlenme teşviki var, SGK İl Müdürlüğü bunun açıklamasını yaptı 2017 yılında aldığınız her işçinin bütün primlerini biz ödeyeceğiz diye devletin hepsini üstlendiğini söyledi onlardan faydalanabilirler. İş-Kur hizmet içi eğitim kurslarından faydalanabilirler, bu şekilde kendileri rahat nefes alıp istihdama katkı da bulunabilirler. Bir de yine gençlerimizden parayı çok güzel kullanmalarını ben tavsiye ediyorum kendi ehil oldukları konuda iş hayatına atılmalarını, gençlerin biraz daha heyecanla bu iş de olur, şu iş de olur telaşına girmemelerini özellikle tavsiye ediyorum. Bildikleri anladıkları işler de, illa ki işin en tepesinde olmak zorunda da değiller, bilen birinin yanında eğitilerek işi öğrenerek iş hayatına katkı sunabilirler, gençler sağlam bassınlar. Çünkü ilk hamlelerinde başarısız olursa hayatlarına da bu yansıyacak, hayatları boyunca başarısızlık onların peşini bırakmayacak, çok sağlam bassınlar, ince eleyip sıkı dokusunlar. Öz sermaye ile iş yapmaya çalışsınlar, borçlanarak sadece krediye güvenerek iş hayatına atılmalarını ben tavsiye etmiyorum. Kendi öz sermayeleri mutlaka olacak as da olsa kendilerine yetecek kadar bir öz sermaye de sonra devletin destek ve teşviki ile iş hayatına atılabilirler ancak bu şekilde başarılı olabilirler.Şanlıurfa’ya Yabancı Yatırım Konusunda Neler Söyleyeceksiniz?
Yabancı yatırımcı Urfa’ya çok kolay gelmiyor. Biz en son GATA şube başkanımızla görüştük, Urfa’da nasıl bir yatırıma çevirebiliriz. GATA şubemizde ki iş adamlarını. Yeni kurulan İran Şubemiz var, İran’da ki iş adamları nasıl Urfa’ya gelir. Sanayisinden bir yöneliş var Çin’den yatırımcılar geliyor. Var olan ürünlerin Urfa’da üretilmesi ve Türkiye bazına sürülmesi ile ilgili. Yabancı yatırımın buraya çok rahat için öncelikle bizim güneyimiz de hali hazırda devam eden istikrarsızlığın çözülmesi lazım. Dünya basının da sürekli gündem de yok referandum oldu, yok Suriye’de çatışma devam ediyor vs. hep dünya basının da bunlar yer aldığı için. En yakın neresi Urfa, Antep sınırda olduğu için en çok etkilenen şehirler de bunlar oluyor, yabancı yatırımcıyı getirmek de çok kolay değil. Hatta ve hatta bu süreçte yerli yatırımcıyı da getirmekte zorlanıyoruz bu süreçte. Bir an önce yerelde belki bizim gücümüz yetmez ama merkezi hükümetin yapması gereken gerek ulusal anlamda, gerek uluslarası anlamda orta doğudaki problemin bir an önce çözülmesini sağlayıcı hareketlerde bulunması lazım. Suriye’de ki kaosun bitmesini sağlamak lazım, Kuzey Iraktaki kaosun bitmesini sağlamak lazım. İran’a bakış açısını biraz daha değişmesi lazım Bu bölgenin biraz daha barış içerisinde yaşaması lazım. Barış içinde yaşarsa ekonomi kalkınır şuan barış içerisin de yaşadığını söyleyemeyiz kaos devam ettiği sürece yabancı yatırımcı getirme şansımız maalesef biraz az. Görüştüğümüz her şube aynı şeyi söylüyor. Türkiye şuan özellikle Güneydoğu bölgesinde ki şehirler yatırım yapmak için güvenli değil, çok fazla güven aşılayamıyor büyük büyük yatırımlara gelemiyoruz ancak küçük yatırımlarla gelebiliyoruz. Urfa’da ki organize sanayi bölgesini de biliyoruz çok güzel çalışmalar yapılıyor, OSB müdürümüz güzel yatırımcıları çağırıyor, davet ediyor. Bu arada Sayın valimiz de desteği ile çok güzel yatırımlar gerçekleşti. Ama eminim bölgede ki bu kaos biraz daha dünya basınından düşerse, biraz daha huzur gelirse en çok bu işten kalkınan şehir Urfa olacaktır. Özellikle Suriye’de ki iç savaşın bitmesinden sonra, bizim sınırımız Suriye ile Ceylanpınar’da, Akçakale’de, Suruç’ta açılacak gümrük kapıları sayesinde çok ciddi bir ekonomik hamle yapılacak, Urfa’yı çok parlak günler bekleyecek. Bir an önce Orta doğu’ya barışın gelmesi için dua etmemiz lazım ve çaba göstermemiz lazım. MİSİAD olarak Şanlıurfa’da fuar, kongre vs. yapmayı düşünüyormusunuz?
Biz markaya çok önem verdik, markalaşmaya çok önem verdik ilk kuruluş aşamamız da. Hatta markalaşmaya verdiğimiz önemi hissettirmek ve basında yer almasını sağlamak amacıyla yaklaşık 6 – 7 ay önce medyaya her çıkacak olan haberimiz de elimiz de Urfa isotuyla çıktık. Büyükşehir Belediye Başkanına gittik ziyarete çikolata götürmedik: Urfa isotu götürdük sepet içerisin de, Sayın Valimize gittik ziyarete Urfa isotu götürdük, diğer başkanlarımız gittik Urfa isotu götürdük, yerli üretimlerimizi ikram ettik. İlk Urfa kamuoyu bunu gördüğünde şaşırdı ne yapıyor bu adamlar, aslında bizim en büyük değerlerimizden birisi ürettiğimiz ürünlerdir. Fıstık, isot, domates vb. ürettiğimiz ürünler bunlar. Son Başbakanımızın Urfa ziyaretin de çok hoşuma gitti Büyükşehir Belediye Başkanımızın Başbakanımıza aynı konseptte isot sepeti ile karşılaması, isot sepeti hediye etmesi ulusal basına da konu oldu. Biz fuar ve kongre öncesin de marka değerlerimize sahip çıkmamız gerektiği bilincini aşılamaya çalışıyoruz, turizmde ki marka değerlerimizi aşılmaya çalışıyoruz. Karacadağ ile ilgili çalışmamız oldu gereken talepleri ilettik Bakanlıklarımıza oranın bir turizm kenti olması, kış kayak merkezi olmasını talep ettik, kara ali bölgesinin kaplıca merkezi olmasını talep ettik, Halfeti bölgesinin biraz daha zaman geçerse Rum kalenin Halfeti’nin önüne geçtiğini göreceğiz. Antep Rum kaleye çok ciddi şekilde sahiplenmiş ve güzel projeler gerçekleştiriyor. Halfeti’ye sahip çıkmamız gerektiğini söylüyoruz, kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini söylüyoruz. Kendi değerlerimize sahip çıkarsak turizm de ciddi bir katkı, ciddi bir gelir elde etmiş oluruz marka değerlerimizi tanıtırsak Urfa’ya katkısı ciddi manada kentin tanıtımı, ekonomik kalkınmasına önem arz edecek tabiî ki. Fuar ve çalıştaydan öte önce marka değerlerimizi yansıtmamız gerektiğinin altını çiziyoruz, şehrin marka değerlerinin ne olduğunu Türkiye kamuoyuna hatta dünya kamuoyuna anlatmamız gerekiyor.Şanlıurfalılara neler söylemek istersiniz?Tabi biz şuan sivil toplum örgütü olarak konuşuyoruz, sivil toplum örgütü adı üzerinde sivil olan bir örgüt, sivilce taleplerde bulunur. Bunu yaparken icra makamlarına şehri sorunlarını ve taleplerini iletirler ve bunun takipçisi olurlar, ben şunu söylemek istiyorum biz sivil toplum örgütleri olarak Şanlıurfa’da STK odasını biraz daha elit, kaliteli hale getirmek zorundayız. Bizim çok ciddi süreçte konuklarımız oldu, Bakanlarımız Urfa’dan eksilmiyor, Başbakanımız ziyarete geldi sürekli buradalar ve kentin çok ama çok ciddi çözüm bekleyen sorunları var. Bu sorunları kendi aramızda konuşuyoruz, değerlendiriyoruz, tartışıyoruz ama üst düzey yönetime çok fazla ulaştıramıyoruz. Hem kendime hem kamuoyuna dernek olarak Çok daha etkili olabilmemiz için hepimizin projelerinin olması lazım. Birimiz fuarla ilgilensin, birimiz çalıştaylarla ilgilensin, birimiz coğrafi işaretlerle ilgilensin, birimiz yatırımcı çağırmayla ilgilensin ve şehre bir şekilde kalkındırmak için kalkınmış şehirlerin sivil toplum örgütlerinin nasıl çalıştığını bilmemiz gerekiyor. Onları biraz da rol model olarak kendimize alıp şehrin gelişimine katkı da bulunmamız gerekiyor. Sivil toplum örgütleri yatırım yapmaz, yatırımcı çağırır, bir sivil oluşumdur ekonomi ile bir çalışması söz konusu değildir. Siyasi bir erk değildir, siyasi erkin çalışması için referans olur ve onun takipçisi olur, sivil toplum örgütleri bir güç olmalı şehir de güç olması için de etkili işler yapmaları gerekiyor. Bu anlamda Urfa kam oyuna sivil toplum örgütlerine sahip çıkmasını, sivil toplum örgütlerinin Urfa’ya sahip çıkmasını özellikle istiyorum.Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.Ben teşekkür ederim bize bu imkanı verdiğiniz için.