Şu sosyal paylaşım siteleri bir alem… Hele hele yarım yamalak okuma yazmasıyla “ortalığın tozunu attırmak” amacıyla bu sitelere giriş yapan kullanıcılar yok mu?
Bu siteler herkesin bilinçaltında yatan gerçekleri ortaya çıkarıyor galiba…
Çünkü bakıyorsunuz, adam eline silah değmeden askerlik yapmış, ama arkadaşının silahı ile çektirdiği fotoğrafları bu siteye atarak, altına kahramanlık destanları yazıyor…
Beyefendi, bir bayanla doğru dürüst konuşmuşluğu yokken, kendini dünyanın en çapkın adamı olarak gösterme çabası içine giriyor…
Hayatı boyunca eline şiir kitabı almamış olan hanımlar, beyler buldukları her dörtlüğü akıllarına ilk gelen siyasetçi, sanatçı veya edebiyatçıya mal ederek, onun resmi ile birlikte paylaşıyorlar…
Eşine hiç çiçek almamış, tek bir tatlı söz söylememiş, evlatlarını kucaklarına alıp doyasıya sevmemiş olanlar, romantizmin zirvesindeymiş gibi davranıyorlar…
Kendi ailesini idare etme noktasında aciz duruma düşen, eşine, çoluk çocuğuna sözünü geçiremeyen insanlar, ülke yönetimi ve siyaset konusunda “her şeyin iyisini ben bilirim” edasıyla fikir beyan ediyorlar…
Hayatı boyunca hiçbir siyasi partide görev almamış, siyasi içerikli bir tek kitap okumamış insanlar, devrimci, milli görüşçü veya liberal oluyorlar…
Ülkücülüğün tarifini bilmeyen;
Dokuz Işıkı, Türk İslam Ülküsünü, Bozkurtların Ölümünü / Dirilişini, Türkçülüğün Esaslarını, Ülkücüye Notları, Basılan Kervanımızı, Sancıyı, Kiliti, Kapıyı okumamış…
Seyit Ahmet ARVASİ, Galip ERDEM, Emine IŞINSU, Necmettin HACIEMİNOĞLU, Hüseyin Nihal ATSIZ, Ziya GÖKALP, İlhan Egemen DARENDELİOĞLU, Osman Yüksel SERDENGEÇTİ, Mustafa Necati SEPETÇİOĞLU adlarını hiç duymamış…
Ahmet KERSEye, Selçuk DURACIKa, Hüseyin KURUMAHMUTOĞLUna, Ali DURMUŞa, Ahmet ÇELİKe, Ali Ulvi AĞIÇa, Turgay YETKİNe, Mehmet AKYÜZe, Yaşar MAĞATa, Fehmi KASANOĞLUna, Alparslan GÜMÜŞe bir Fatiha okumamamış…
Ergenekon, Manas, Oğuz Kağan, Satuk Buğrahan Destanlarını hiç duymamış, bugüne kadar MHPye oy vermemiş, kendi şahsi menfaati ve ikbali peşinde kucaktan kucağa gezmiş, siyaset yosmaları, üzerlerine vazifeymiş gibi MHPye Genel Başkan bulma yarışını girmişler…
Ülkücüler kendi yaralarını kendileri saracak kadar iradesi kuvvetli insanlardır. Eğer MHPde bir huzursuzluk varsa, bunu çözecek olan MYKdır. Genel Başkanının değişip değişmeyeceği konusunda da tek söz sahibi MHP üst kurul delegeleridir, yani ülkücülerdir.
Bunun dışında hariçten gazel okuyanlara itibar edilmeyecektir. Propaganda artık duvarlara yazı yazarak, afiş asarak yapılmıyor. Propaganda algı yöntemiyle direk beyinlere işleyerek yapılıyor. Ufku açık, ileri görüşlü olan gerçek ülkücüler bu algı operasyonlarından etkilenmez. Fakat neyi savunduğunu bilmeyen, ülkücülükten geçinen, ülkücü geçinen zavallılar sazanlıklarını bir kez daha tescilleyeceklerdir.
Bakınız burada tüm okurlarımın dikkatini bir noktaya çekmek istiyorum; MHPnin Genel Başkanı değişmeli veya kalmalıdır demiyorum.
Ama 1997 yılından sonra gizli,gizli, 2002den bu yana da aşikar bir şekilde MHPye operasyon yapmak isteyen küresel emperyalist çetelerin ve yerli uzantılarının varlığının bilinmesine rağmen bu tür oyunları görememek ülkücüye yakışmaz diyorum.
Dün eşek arısına bal yaptırmaya çalışanlar, beygirlere yarış atı muamelesi yapanlar, bugün ampulün etrafında dönen sivrisinek olmak için yarışanlar MHP üzerine hesaplar yapamaz. MHP ülkücülerin partisidir. Ülkücülük sadece ve sadece MHPde olur. MHPnin genel başkanı da Büyük Kurultayda ülkücü irade ile yani tamamı ülkücülerden müteşekkil üst kurul delegeleri tarafından belirlenir.
Bütün ülküdaşlarıma tavsiyem; MHP üst kadrosuna emperyalizmin taşeronlarını ve siyasal tetikçilerini yerleştirmek isteyenlerin tuzaklarına karşı çok dikkatli davranmalarıdır.
Ülkücü hareket, otel lobilerinden, özel bürolardan, lüks ofislerden, yurtdışından, derin memurlar tarafından değil, ülkücü kuruluşlarda kendini vatan, millet, din ve bayrak uğruna adamış yürekli başkanlar tarafından yönetilir… Bu böylece biline…