Allaha şükürler olsun milletin cesareti, Cumhurbaşkanımızın feraseti ve en önemlisi Allahın yardımıyla başarısız olan 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından birkaç çıkarım yapmak istiyorum.
1) Suret-i haktan görünmek suretiyle dindar kisvesi altında muhabbet fedaileri iddiasından darbe canilerine dönüşen bu yapının hem insanların hafızalarından hem de sızdığı devlet yapılarından tamamen sökülebilmesi için gereken müdahale hassasiyetle yapılmalıdır ve de bunun yapıldığını da görüyoruz. Aldatıcı kimliklerinden dolayı değişik toplum kesimleriyle irtibat kurmuş bu yapının saf, iyi niyetli insanları da mağdur etmemesi için iktidar karşıtı bile olsa olayların tarihsel gelişimi, gelinen son noktalara fikren ve fiilen iştirak noktasında ayrımların hassas bir şekilde yapılması adalet için gereklidir.
2) Darbe kalkışması sonrası alınan tavırlara ve çıkan seslere baktığımızda BBC, Amerikan yönetimi, CIA gibi kurumların , kredi derecelendirme kuruluşları Moddys ve S&P ‘ un açıklamaları darbenin uygulayıcıları ve tetikçilerinin arkasında kimlerin olduğunu zaten açık bir şekilde bize izah ediyor. Din kisvesi altında kendi güdümlerine aldıkları bu örgütün kendilerince masum olduğunu söyleyen CIA aslında sürekli müttefik olarak kendini bize takdim eden Amerika’ nın bu olayın arkasında olduğunu da bir yerde bize itiraf etmiş oluyor.
3) ‘ Taş atana gül atmak ‘ nasihat ve iddiasıyla halkın ve devlet kurumlarının içine sızan, uzun yıllar devlet imkanlarını da kanunsuzca kullanarak büyüyen bu yapı, en son sömüremeyeceği ve kendisinin gerçek yüzünü anlayan bir yönetimle karşılaşınca helikopterden kendi halkına ateş açmak, bomba atmak noktasına gelmiştir. Halkın ilgi ve sevgisini suistimal ederek büyüyen bu tip habis yapılara karşı mücadelede en önemli şey halkın fikren bilinçlendirilmesi olmalıdır.. Mücadele slogandan öteye gitmeli, inanç noktasındaki temel kaidelerle ve ahlak kurallarıyla uyuşmayan noktalarından yakalanarak bu yapılar fikren çürütülmeli ve olası tehlikelere karşı halk bilinçlendirilmelidir.
4) Teknolojik gelişmeler sayesinde çok fazla kullanılan algı oluşturma ve algı yönetimi konusunda hepimizin daha bilinçli olması gerekir. Ülkemiz hakkında oluşturulmak istenen algılara karşı uyanık olup, çıkarılması muhtemel kargaşalara karşı uyanık olunmalı, devletimizin milletimizin yanında olduğumuzu göstermek için meydanlardaki buluşmalara katılım sağlamalıyız.
5) Şehitlerimizi tekrar rahmetle anarken bu darbe girişiminin atlatılmasında halkın rolünü hiç bir zaman unutulmamalıdır. Hem siyasetçiler hem bürokrasi ülkeyi büyük bir tehlikeden kurtarmaya vesile olan hakkı zatında da devletin asli unsuru olan baş aktör millete karşı daha fazla ehemmiyet göstermelidir. Devlet erkanının protokol sıralarını paylaştıkları, değer verdikleri ve devlet imkanlarını en üst düzeyde kullanan bir kesimin yapmak istediği darbeyi; belki de devlet imkanlarından en az istifade imkanı bulmuş, zaman zaman bazı meselelerini anlatacak kimseyi de bulamamış veya anlaşılamamış ancak vatanını gerçekten seven, devletine ve millet iradesine samimi bir şekilde, canı bahasına sahip çıkan millet engellemiştir. Zaten milletine değer veren bir anlayışa sahip hükümetimiz tekrardan millete bu değeri hissettirecek adımlar atmayı ihmal etmemelidir.
6) Mevcut OHAL den de istifade ederek daha fazla sivilleşme mantığıyla ’’ Peygamber Ocağı’’ dediğimiz Silahlı Kuvvetler’ in yapısı da sıkı bir şekilde eleştiriye tabii tutularak yenileştirilmeli, modernleştirilmelidir. Hem toplum yapımıza daha yakın hem de bu tip müdahalelere tamamen kapalı hale getirilmelidir.
7) Bu üzücü ve alçakça girişim karşısında yakalanan milli birlik ve beraberlik havası iyi değerlendirilmeli, görüş ayrılıkları bir yana bırakılarak önce insan, önce ahlak, önce vatan önceliklerinde daha fazla buluşacak bir toplum oluşturma noktasında ve bu tip ihanet şebekelerine bir daha fırsat verilmeyecek bir ülke iklimine doğru her gün yeni bir katkı sunulmalıdır.