Demokratik mi değil mi? Seçilmiş kişilerin istifası etik mi? Ne zaman istifa edecekler tartışmaları arasında Ak Parti lider odaklı, hizmet esaslı tabiri caizse bir takım olmanın güzel bir örneğini sergiliyor. Alışılmış teamüllerin dışında bir yaklaşım olduğu için de tabii ki çok konuşuluyor ve de çok tartışılıyor.
16 Nisan referandumunu hatırlarsak tam da bunu oyladık, onayladık diye düşünüyorum. Yani tek tek seçilmişlerin çoğu zaman biri birine tezat oluşturan iradelerinin merkezi karar alma mekanizmasını zayıflatan zaman zaman frenleyen birlikteliğini değil de tek merkezden, yetkili kurulların, heyetlerin de çalışmasıyla güçlü ve kararlı bir irade ile tüm işlerin yürütülebilmesi. Buna tek adamlık diyenler var tabii ben de tek adamlık dediğiniz şey yanlışa pek müsait değil diyorum çünkü yanlış kararlar ve yanlış sonuçlarla tek adamın da orada fazla kalıcı olamayacağını herkesin bilmesi ve kabul etmesi gerekiyor. Onun için bu sistemin de tek adamdan öte iyi ve geniş bir kadro, doğru yöntemler ve doğru kararlarla yönetilmesi gerekiyor ki bu da tek adamlık olmaz zaten. İstifa kelimesi belki bu durumda itici gibi geliyor ancak görevi verirken hoş ta görevden alırken neden itiraz ediliyor savunmasına da kimsenin verebileceği bir cevap yok gördüğüm kadarıyla. Ayrıca alıştığımız değerlerle düşündüğümüz zaman halka hizmet odaklı makam mevkiinin önemsenmediği bir yönetişim sistemini anlamakta zorlanıyor olabiliriz. Yani yeni dönem, yeni yönetim sistemi böyle bir şey olacak. Bir takım oyunundan bahsediyoruz ve bu takımda her an için oyuncu değişikliği, görev değişikliği, görev yeri değişikliği olabilir. Sorumluluk tabii ki değişikliği yapan makama aittir. Yani takımın hocası yaptığı her değişiklikte daha iyi sonuç hedefliyor ve alabiliyorsa bu değişikliklerin çok fazla konuşulacağını ben düşünmüyorum. Ak Parti hizmet esaslı ve başarı odaklı bir parti, modern yöntemlerle çalışıyor, sık sık tekrarlanan anketlerle sonuç odaklı kararlar alıyor. CİMER, BİMER, AKİM gibi iletişim ağlarıyla çok kolay bilgi akışı sağlıyor ayrıca Külliye’ deki Millet Camii vasıtasıyla devletin en tepesi Anadolu’ nun her tarafından gelen insanların dertlerini dinleyebiliyor. Tüm bunları düşündüğümüz zaman ülkem için hayırlı ise ben bu koltuktan kalkarım demek bence erdemdir. Tam tersi koltuğa yapışırım diyen milletin gözünde değer kaybeder. Yalnız burada önemli olan mekanizmanın iyi çalıştırılması dedikodularla değil de, ikili üçlü belki de daha çoklu kontrol mekanizmaları ile denetim ve görevlendirilmelerin yapılmasıdır ki zannedersem böyle yapılıyordur.
Ayrıca benim şimdilik zayıf işlediğini gördüğüm ancak bir ideal olarak düşündüğüm beklentim sadece seçim sonuçları ve başarı odaklı değil de doğru dürüst insanların ,devletin milletin malına göz dikmeyen insanların görevlendirilebilmesi ve bu şartlara uymayan insanların da takım dışına alınması ile ilgili ayrıca millet nezdinde yüksek düzeyde katılım ve beğeni alacak uygulamaların tespit edilebilmesi için daha ilkeli ve sürekli bir kontrol mekanizmasının kurulabilmesi ve işletilmesidir ki ülkemize gerçekten hizmet edeceksek bunun arayışı içinde olmamız lazım.