Şanlıurfa’da bir marangoz atölyesinde stajyer olarak çalışan 15 yaşındaki Muhammed Kendirci, geçtiğimiz günlerde iş arkadaşları tarafından eziyet edilerek vahşice öldürülmüştü. Acılı baba Ahmet Kendirci, oğlunu hayattan koparanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Bozova’da yaklaşık bir hafta önce meydana gelen olayda, stajyer olarak çalışan Muhammed Kendirci, iş arkadaşları tarafından elleri ve ayakları bağlanarak saldırıya uğradı. Ağır yaralanan çocuk, kaldırıldığı hastanede 5 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti.
Aile, saldırıyı gerçekleştirenlerin “en ağır cezayı” almasını istiyor. Henüz 15 yaşındaki çocuklarını kaybeden aile, bir haftadır yüreklerinin yandığını ve saldırıyı yapanların bir an önce adalet önünde hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Olayla ilgili soruşturma kapsamında Habip Aksoy tutuklanırken, işyerindeki diğer kişilerin ifadeleri alındı. Polis soruşturmayı sürdürüyor. Ayrıca olay günü Muhammed Kendirci’nin hastaneye getirildiği sırada kıyafetlerini çöp kutusuna atan 3 sağlık çalışanı da soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırıldı.
BABA AHMET KENDİRCİ OLAYI ANLATTI
Ahmet Kendirci, olay günü yaşananları şu sözlerle aktardı:
“Dükkânda bir boşluk oldu, sanayiye geldim. Oğluma çita aldım. Ustası kaldırmanın zor olduğunu söyledi. Oğlumu aradım, ‘baba beni çağırıyorlar, yemek yiyip geleceğim’ dedi. Gelmedi, telefonlarına bakmadı. Arkadaşını aradım, sürekli ‘abi işi var’ dedi. Sonra seslenerek, ‘babası buraya gelecek’ dedi. İçime bir şey düştü. Hastaneye gitmemi söylediler.”
Kendisi çıkacakken ustasının aradığını belirten baba, ustasının oğlunun durumunu şöyle aktardığını belirtti:
“Dedi ki ‘Ahmet abi, oğlunun karnını davul gibi şişirmişler. Kalın bağırsakla ince bağırsak arasında bir yer yırtılmış, patlamış. İçerisi tamamen zarar görmüş, vücuda yayılmış. Ben gereğini yaptım, yoğun bakıma aldık.’”
Muhammed, daha sonra Harran Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Baba, oğluyla hastanede yaşadıkları son konuşmayı şöyle anlattı:
“Bizi aradılar, ‘Muhammed uyanmış, sizi istiyor’ dediler. Yanına gittik. Su istedi, karnının aç olduğunu söyledi. Fazla kalamadık. Sonra annesine, ‘anne canım mandalina ve muz istiyor’ dedi. ‘Anne biliyor musun, bugün son günüm’ dedi. Akşam 10 gibi aradılar, ‘Muhammed’in kalbi durmuş’ dediler. Müdahale etmişler ama sabaha karşı doktor, çocuğun içinde organ kalmadığını söyledi. ‘Sanki çocuğun üzerinden tır geçmiş’ dedi.”
Ahmet Kendirci, yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getirdi:
“Ben elbiselerini kendi elimle çıkardım, halen duruyor. O an kimse gelmedi. Pazar günü polis geldi, ifade aldılar. Adaletin yerine gelmesini istiyorum. Oğluma bunu yapanların kat kat ceza almasını istiyorum. ‘Şakaydı’ diyorlar. Böyle şaka mı olur? Eğer şakaysa biz de aynı şakayı yapalım. Bunun yaralama değil, kasten adam öldürme olarak yargılanmasını istiyorum.”
“OĞLUM ÜZERİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ İÇİN BİZE BİR ŞEY SÖYLEMEZDİ”
Muhammed’in meslek eğitimi kapsamında marangozda çalıştığını belirten baba, oğlunun önceden kimya bölümünde olduğunu ancak ağır kokudan dolayı değiştirdiğini söyledi:
“Marangoz daha uygun diye düşündük. Oğlum sessiz, saygılı, yardımsever bir çocuktu. Orada ne olup bittiğini bize söylemezdi. Evimizin tek erkek çocuğuydu. Bugün bir hafta oldu, tarif edilemez bir acı yaşıyoruz.”
Acılı baba, son olarak yetkililere çağrıda bulundu:
“Adalet yerini bulsun. Bu acıyı başka çocuklar yaşamasın. Muhammedler, Ahmetler böyle ölmesin.”