SAĞLIK

Afet Semineri Şanlıurfa'da Yapıldı

Abone Ol

Kızılay Şanlıurfa Şube Başkanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Şube Afet Müdahale Kapasitesini Artırma Çalışması” semineri Otel El-ruha"da gerçekleştirildi.

Otel El-ruha"nın toplantı salonunda gerçekleştirilen seminere Kızılay Elazığ Bölge Müdürü Fatih Ayhan Ballı,Elazığ Bölge birim yönetiminden Birim yöteticisi Metin YAMAN,ilgili birim yönetiminden Yüksel DENİZ ve Beytüllah YAMAN"la birlikte il ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra Kızılay gönüllüleride katıldı. Kızılay Şanlıurfa Şube Başkanı Abdülkadir Canpolat"ın açılış konuşmasıyla başlayan seminerde “Kızılay'ın temel felsefesinin yardım ve afetlere hazırlıkla başladığını belirterek, seminere ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu ifade ederek katılımdan dolayı tüm katılımcılara ve konuklara teşekkür etti.

Gerçekleşen Seminer iki bölüm halinde yapıldı. Sunumun birinci bölümünde söz alan Kızılay Bölge Müdürlüğü Birim yönetiminden görevli Beytüllah ÖZGÜR tarafından yapıldı. Özgür, sunumunda;  "Üzerinde yaşadığımız yer kürenin insan kaynaklı afetlere maruz kalmaması ve bunun sonucunda oluşan küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi, güneş ışınlarının dünyamıza süzülmeden gelerek oluşturdukları tahribatları ve  benzeri konular bilgilendirme yaparak,her Kızılaycının en başta gelen en önemli görevi doğal çevrenin korunmasına katkı sunmasıdır.dedi. Sunumun ikici bölümünde söz alan Birim yönetiminde görevli Yüksel DENİZ ise; İnsan kaynaklı afetlerin temelinde bazı insan ve ülkelerin bitmek bilmeyen sınırsız istekleri ve ihtirasları yatmaktadır. Bunlar nükleer silahlanma adına nükleer atıkların dünyanın ve atmosferimizi kirleterek küresel ısınmalara sebebiyet vermektedir. Bunlara bağlı olarak ekolojik denge bozulmaktadır. Sonuç olarak insan kaynaklı afetlerin oluşumunda yine insanımız yine insanın sınırsız negatif ihtirasları yatmaktadır.

Kızılay Elazığ Bölge Müdürü Fatih Ayhan Ballı, Türkiye'nin afet durumu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin yüzde 90'ı afet bölgesidir. Bunun da en büyük yoğunluğu deprem bölgesi olarak geçiyor. Türkiye'de afetlerden korunmanın yolu afete maruz kalmadan önce başlar. Bu da altyapının oluşmasıdır. Hiçbir zaman için deprem insanı öldürmüyor. Depremden insan öldü diye bir terim yok. İnsanı sadece yapılar öldürüyor. Doğal afetlerde en büyük zararı veren afete hazırlıkların yapılmamasıdır. Türkiye'de en önemli olay budur. Güneydoğu Anadolu bölgesinde bakıyorsunuz 6 şiddetinde bir deprem olduğu zaman her taraf yerle bir oluyor. Avrupa ülkelerine Japonya'ya bakıyorsunuz 7 şiddetinde deprem var burnu kanayan tek bir insan yok. Bizde 6 şiddetinde bir deprem olsa her taraf yerle bir oluyor. İç Anadolu bölgesi dahil iddia ediyorum batısıyla güneyiyle, kuzeyiyle doğusuyla Türkiye'de hala kerpiç ev ve taş taş üstüne konmuş arasına kerpiç harcı bile konmamış evler var ve insanlarımız bu evlerde yaşıyor" dedi.(Haber Yusuf Güler)