Demirkol, Aşevinin Depolarında boşalmalar oldu, sıvı yağ konusunda, kuru gıda konusunda baya ciddi anlam da azalmalarımız oldu.
Aşevine nakit para yardımı yapmak isteyenler var, zekâtını vermek isteyen var, ramazan ayında filtresini, fidyesini veren insanlar var, kurbanları olan var akikat kurbanı, adak kurbanı veya kurban bayramında ki kurbanlar var. Biz zaten onlara yardımcı oluyoruz, almaların da, kesmelerin de her şeylerin de yardımcı oluyoruz.
Biz şimdiye kadar resmi incelemelerden, müfettişlerden alnımız akıyla çok şükür tertemiz çıktık. Biz 28 Şubat’ı da gördük ondan öncesini de biliyoruz ondan sonrasını da biliyoruz, 15 Temmuz olayın da FETÖ olayını da biliyoruz aş evimize olan bakışlar, 15 Temmuz’dan sonra çok şükür biz yine alnımızın akıyla çıktık, halk bize destek verdi. Dememek lazım eğer siyasetçi eğer başka bir şey, ırk olarak vs. ne olduğu önemli değil biz doğru olduğumuz müddetçe Allah bize yardımcı oluyor, sözün özü budur.
Aziz hocamızın vefatından sonra burada hiçbir şey değişmedi, hiç ama hiç bir şey değişmedi çünkü bu halk Aziz hocamızın ismini yere vurmamak için, hoca vefat etti aş evi kapanmasın, aş evine bir söz gelmesin diye millet daha beter rağbet etmeye başladı. Hocamızın ismi yine burada dursun, hocamızın yeri burası, Aziz hocamızın aş evi deyip kurbanını getiren, ekmeğini getiren, zekâtını, filtresini, fidyesini getirenler daha da çoğaldı.
Aziz hocam buraya gelip oturduğun da buradan geçenlere tek tek bakardı eğer ki bir tanesi terlikle gelmişse onu not ederdi ertesi gün bakardı yine terlikle geliyor mu diye, o günlüğüne mi terlikle gelmiş acaba diye ertesi gün de bakardı yine terlikle mi gelmiş diye. Eğer o ertesi gün de terlikte gelirse Aziz hocam burada beni, Ali hocamı veya Hasan Çullu arkadaşımızı uyarırdı, bu kişi 2 gündür terlikle geliyor derdi. Biz de o kişinin dosyasını açarız bu niye terlikle geliyor diye, biz en son ona ne zaman ayakkabı vermişiz, bu kişi keyfi mi terlikle geliyor yoksa ayakkabısı mı yok buna bakarız.
Şanlıurfa Aşevi Yetkililerinden Mehmet Emin Demirkol Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; kendim mali müşavirim ve burada gönüllü çalışıyorum, 1993 yılından beri de buradayım. Bizim yerimiz Haşimiye ve yıldız meydanı arasında Aziz hoca aş evi diye bilinir, halkımız öyle tanır, Şanlıurfa aş evinden ziyade Aziz hoca aş evi olarak tanınır. Çünkü buranın kuruluşun da emeği geçen insanlardan biri de bizim hem kanaat önderimiz hem hocamız hem de büyüğümüz Allah gani gani rahmet eylesin ve Şanlıurfa halkı da kendisini çok severdi bu yüzden burası halk arasın da Aziz hoca aş evi olarak bilinir. Telefon numaramız ise, 0414 215 19 22 bu numaradan da bizlere ulaşabilirler ama biz burada tabi telefonla değil bizzat karşılıklı yüz yüze görüşerek onaylıyoruz ondan sonra kategorilere uyuyorsa ve her gün gelip yemek almak istiyorsa. Her gün gelip yemek almak şartıyla buraya kayıt yapılır çünkü hafta da birkaç kez gelip yemek alayım böyle bir olay yok biz de illa ki her gün gelinmesi lazım. Tabi mazereti vardır, işi çıkmıştır, rahatsızdır, problemi vardır bu yüzden gelememiştir bunlar ayrı konu, bunlar istisna tabi bu şekilde gelip yemek almaları lazım. Yerimiz de gayet basittir Haşimiye ile yıldız meydanı arasında ki otobüs durağının, aşağıdan yukarı çıkarken sağ taraftadır, zaten burada ki esnaflardan kime sorarlarsa sorsunlar aş evi denince herkes tanır, herkes gösterir.
ŞANLIURFA AŞ EVİNE DESTEK BEKLİYOR.
Demirkol, Bize yardım da bulunmak isteyen kişiler için zaten sosyal medyalarımız da adreslerimiz var oradalar da bazı videolarımız, görüntülerimiz de var ayrıca telefon numaramız da var. Ben telefon numaramızı yine tekrarlamak istiyorum, 0414 215 19 22 bu numarayı arayarak bize ne şekilde yardım etmek istedikleri söylenilirse biz de kendilerine yol gösteririz. Bunun içerisin de nakit para yardımı yapmak isteyenler var, zekâtını vermek isteyen var, ramazan ayında filtresini, fidyesini veren insanlar var, kurbanları olan var akikat kurbanı, adak kurbanı veya kurban bayramında ki kurbanlar var. Biz zaten onlara yardımcı oluyoruz, almaların da, kesmelerin de her şeylerin de yardımcı oluyoruz, burada kesim yerimiz de var ehli olan 4 tane kasabımız var, büyük buzdolaplarımız var burada kesilen kurbanlar parçalanıyor, ayıklanıyor ve direk olarak yemek olarak hazırlanıyor. Günde ortalama kazana 8 – 10 kurban giriyor, çok büyük ve iyi bir şey olursa 6 – 7 taneye kadar da düşebiliyor ama normal kurbanlar da 8 – 10 tane giriyor. Gerçi şuan da kurban fiyatları da çok pahalandı inşallah düşmeye meyilli olurlar, fakir fukara da biraz sevinir biz çünkü bu günler de biraz zorluk çekmeye başladık kış aylarına girdiğimiz de. Depolar da boşalmalar oldu, sıvı yağ konusunda, kuru gıda konusunda baya ciddi anlam da azalmalarımız oldu Rabbim inşallah tekrar nasip eder yeniden doldururuz.
ŞANLIURFA AŞ EVİ YILLARDIR ŞEFFAFLIĞA ÖZEN GÖSTERİYOR
DEMİRKOL, Biz 1993 yılından bu yana baya bir resmi işlemlerimizi çok sağlam ettik, çok şeffaf davrandık, çok açık davrandık. Kimsenin bize karşı dedikodu yapmaması için ne yol varsa onu kapatmaya çalıştık, elimizden geldiği kadar şeffaf olmaya çalıştık, elimizden geldiği kadar tabi halen de öyleyiz hep dürüst olmaya çalıştık. Biz şimdiye kadar resmi incelemelerden, müfettişlerden alnımız akıyla çok şükür tertemiz çıktık. Biz 28 Şubat’ı da gördük ondan öncesini de biliyoruz ondan sonrasını da biliyoruz, 15 Temmuz olayın da FETÖ olayını da biliyoruz aş evimize olan bakışlar, 15 Temmuz’dan sonra çok şükür biz yine alnımızın akıyla çıktık, halk bize destek verdi. Dememek lazım eğer siyasetçi eğer başka bir şey, ırk olarak vs. ne olduğu önemli değil biz doğru olduğumuz müddetçe Allah bize yardımcı oluyor, sözün özü budur. Biz yeter ki doğru olalım Rabbim bu gemiyi yürütür, doğru olmayanın gemisini de batırır ve bu bir gerçektir, biz doğru oluyoruz, dürüst olmaya çalışıyoruz, şeffaf olmaya çalışıyoruz. Burada fakire, fukaraya karşı, burada insanlar var yeri gelir sesimiz yükselir, yeri gelir bizim gözyaşımız vardır onlara karşı, yeri gelir onlarla beraber güleriz. Buraya gelen ailelerden her hangi birisi eğer buraya geldikten sonra yemek alamamış bir şekilde kabı boş gidiyorsa, 3 – 4 tane ekmeğini çantasına, poşetine koyup götüremiyorsa biz o gün buradan çıkamayız. Bizim bu ekmeği tamamlamamız lazım, o yemeği doldurmamız lazım, o yemeğin etini muhakkak ayarlamamız lazım, biz o yemeğin ne yağından ne etinden ne de tuzundan taviz veremeyiz, gramajından taviz veremeyiz. Örneğin burada 6 kişilik bir aile yemek almışsa tabağa koyduğumuz da 9 tabak çıkması lazım, biz yemeği yıllardır, başladığımız günden bu yana yüzde 50 fazla veriyoruz eğer o yemek 8 tabak olursa bu bizim problemimizdir, eksiğimizdir. Tabi biz de dört dörtlük değiliz netice de biz de insanoğluyuz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bize bazen siz şunu yanlış yaptınız şunu doğru yaptınız diye söyleyen insanlar oluyor, biz onları da oturup tartışıyoruz bakıyoruz eğri mi doğru mu diye, fikirler ne derecedir, biz onlara da uymaya çalışıyoruz. Ben çıkan yemeklerini tatlarını, tuzlarını ben burada ki bayanlardan sorurum, bende Ali hocam da, rahmetli Aziz hocam da hatta Aziz hocama ayrı bir parantez açmak lazım. Aziz hocam buraya gelip oturduğun da buradan geçenlere tek tek bakardı eğer ki bir tanesi terlikle gelmişse onu not ederdi ertesi gün bakardı yine terlikle geliyor mu diye, o günlüğüne mi terlikle gelmiş acaba diye ertesi gün de bakardı yine terlikle mi gelmiş diye. Eğer o ertesi gün de terlikte gelirse Aziz hocam burada beni, Ali hocamı veya Hasan Çullu arkadaşımızı uyarırdı, bu kişi 2 gündür terlikle geliyor derdi. Biz de o kişinin dosyasını açarız bu niye terlikle geliyor diye, biz en son ona ne zaman ayakkabı vermişiz, bu kişi keyfi mi terlikle geliyor yoksa ayakkabısı mı yok buna bakarız. Eğer bir tane çocuk üzerinde mont olmadan buraya geliyorsa bu bizim bir eksikliğimizdir buna bakmamız lazım, biz illa bunu yerine getirmemiz lazım. Burada hiçbir aile diyemez ki benim geçen kış montum yoktu, kışı montsuz geçirdim, ayakkabım yoktu kışı ayakkabısız geçirdim bunu kimse diyemez. Benim kırtasiye malzemelerim yoktu çocuklarıma kırtasiye malzemesi alamadım bunu kimse diyemez, kurban bayramın da benim evime et girmedi, çocuklarıma bayramlık alamadım ramazan bayramın da veya kurban bayramında bunları kimse diyemez. Çünkü biz onların hepsini temin ettik, hepsini yerine ulaştırdık, biz dürüst olduğumuz müddetçe, dürüst insanlar da buraya gelip zekâtlarından, yardımlarından verdikleri müddetçe Rabbimde bize yardımcı olur. Bu işler senin benim aklımla olmuyor buraya Rabbim muhakkak bereketini koyacak, bereketini koymazsa asla bu iş olmaz illa Allah’ın takdiri ile olacak. Bizim aleyhimiz de konuşan da olur konuşsunlar, tehdit eden de olur etsinler bunlar bizim hiç umurumuz da değil, 1993 yılından beri bu tür şeylerle çok karşılaştık.
AZİZ HOCANIN VEFATINDAN SONRA AŞ EVİNDE DEĞİŞEN ŞEYLER OLMADI
Demirkol, Aziz hocamızın vefatından sonra burada hiçbir şey değişmedi, hiç ama hiç bir şey değişmedi çünkü bu halk Aziz hocamızın ismini yere vurmamak için, hoca vefat etti aş evi kapanmasın, aş evine bir söz gelmesin diye millet daha beter rağbet etmeye başladı. Hocamızın ismi yine burada dursun, hocamızın yeri burası, Aziz hocamızın aş evi deyip kurbanını getiren, ekmeğini getiren, zekâtını, filtresini, fidyesini getirenler daha da çoğaldı. Aziz hoca vefat ettikten sonra bizzat buraya gelen ve bizi arayan insanlar oldu bir şey lazım ederse haberimiz olsun diye. Aman dikkat edin bir dedikodu yayılmış Aziz hocanın aş evi kapanıyor diye aslında o sıralar da pandemiden dolayı yemek dağıtımı durmuştu ve Aziz hocam da o sıralar da yaşıyordu. Biz hiçbir zaman aş evini kapatmadık ve kapatmayı da düşünmüyoruz.
Aşevine nakit para yardımı yapmak isteyenler var, zekâtını vermek isteyen var, ramazan ayında filtresini, fidyesini veren insanlar var, kurbanları olan var akikat kurbanı, adak kurbanı veya kurban bayramında ki kurbanlar var. Biz zaten onlara yardımcı oluyoruz, almaların da, kesmelerin de her şeylerin de yardımcı oluyoruz.
Biz şimdiye kadar resmi incelemelerden, müfettişlerden alnımız akıyla çok şükür tertemiz çıktık. Biz 28 Şubat’ı da gördük ondan öncesini de biliyoruz ondan sonrasını da biliyoruz, 15 Temmuz olayın da FETÖ olayını da biliyoruz aş evimize olan bakışlar, 15 Temmuz’dan sonra çok şükür biz yine alnımızın akıyla çıktık, halk bize destek verdi. Dememek lazım eğer siyasetçi eğer başka bir şey, ırk olarak vs. ne olduğu önemli değil biz doğru olduğumuz müddetçe Allah bize yardımcı oluyor, sözün özü budur.
Aziz hocamızın vefatından sonra burada hiçbir şey değişmedi, hiç ama hiç bir şey değişmedi çünkü bu halk Aziz hocamızın ismini yere vurmamak için, hoca vefat etti aş evi kapanmasın, aş evine bir söz gelmesin diye millet daha beter rağbet etmeye başladı. Hocamızın ismi yine burada dursun, hocamızın yeri burası, Aziz hocamızın aş evi deyip kurbanını getiren, ekmeğini getiren, zekâtını, filtresini, fidyesini getirenler daha da çoğaldı.
Aziz hocam buraya gelip oturduğun da buradan geçenlere tek tek bakardı eğer ki bir tanesi terlikle gelmişse onu not ederdi ertesi gün bakardı yine terlikle geliyor mu diye, o günlüğüne mi terlikle gelmiş acaba diye ertesi gün de bakardı yine terlikle mi gelmiş diye. Eğer o ertesi gün de terlikte gelirse Aziz hocam burada beni, Ali hocamı veya Hasan Çullu arkadaşımızı uyarırdı, bu kişi 2 gündür terlikle geliyor derdi. Biz de o kişinin dosyasını açarız bu niye terlikle geliyor diye, biz en son ona ne zaman ayakkabı vermişiz, bu kişi keyfi mi terlikle geliyor yoksa ayakkabısı mı yok buna bakarız.
Şanlıurfa Aşevi Yetkililerinden Mehmet Emin Demirkol Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; kendim mali müşavirim ve burada gönüllü çalışıyorum, 1993 yılından beri de buradayım. Bizim yerimiz Haşimiye ve yıldız meydanı arasında Aziz hoca aş evi diye bilinir, halkımız öyle tanır, Şanlıurfa aş evinden ziyade Aziz hoca aş evi olarak tanınır. Çünkü buranın kuruluşun da emeği geçen insanlardan biri de bizim hem kanaat önderimiz hem hocamız hem de büyüğümüz Allah gani gani rahmet eylesin ve Şanlıurfa halkı da kendisini çok severdi bu yüzden burası halk arasın da Aziz hoca aş evi olarak bilinir. Telefon numaramız ise, 0414 215 19 22 bu numaradan da bizlere ulaşabilirler ama biz burada tabi telefonla değil bizzat karşılıklı yüz yüze görüşerek onaylıyoruz ondan sonra kategorilere uyuyorsa ve her gün gelip yemek almak istiyorsa. Her gün gelip yemek almak şartıyla buraya kayıt yapılır çünkü hafta da birkaç kez gelip yemek alayım böyle bir olay yok biz de illa ki her gün gelinmesi lazım. Tabi mazereti vardır, işi çıkmıştır, rahatsızdır, problemi vardır bu yüzden gelememiştir bunlar ayrı konu, bunlar istisna tabi bu şekilde gelip yemek almaları lazım. Yerimiz de gayet basittir Haşimiye ile yıldız meydanı arasında ki otobüs durağının, aşağıdan yukarı çıkarken sağ taraftadır, zaten burada ki esnaflardan kime sorarlarsa sorsunlar aş evi denince herkes tanır, herkes gösterir.
ŞANLIURFA AŞ EVİNE DESTEK BEKLİYOR.
Demirkol, Bize yardım da bulunmak isteyen kişiler için zaten sosyal medyalarımız da adreslerimiz var oradalar da bazı videolarımız, görüntülerimiz de var ayrıca telefon numaramız da var. Ben telefon numaramızı yine tekrarlamak istiyorum, 0414 215 19 22 bu numarayı arayarak bize ne şekilde yardım etmek istedikleri söylenilirse biz de kendilerine yol gösteririz. Bunun içerisin de nakit para yardımı yapmak isteyenler var, zekâtını vermek isteyen var, ramazan ayında filtresini, fidyesini veren insanlar var, kurbanları olan var akikat kurbanı, adak kurbanı veya kurban bayramında ki kurbanlar var. Biz zaten onlara yardımcı oluyoruz, almaların da, kesmelerin de her şeylerin de yardımcı oluyoruz, burada kesim yerimiz de var ehli olan 4 tane kasabımız var, büyük buzdolaplarımız var burada kesilen kurbanlar parçalanıyor, ayıklanıyor ve direk olarak yemek olarak hazırlanıyor. Günde ortalama kazana 8 – 10 kurban giriyor, çok büyük ve iyi bir şey olursa 6 – 7 taneye kadar da düşebiliyor ama normal kurbanlar da 8 – 10 tane giriyor. Gerçi şuan da kurban fiyatları da çok pahalandı inşallah düşmeye meyilli olurlar, fakir fukara da biraz sevinir biz çünkü bu günler de biraz zorluk çekmeye başladık kış aylarına girdiğimiz de. Depolar da boşalmalar oldu, sıvı yağ konusunda, kuru gıda konusunda baya ciddi anlam da azalmalarımız oldu Rabbim inşallah tekrar nasip eder yeniden doldururuz.
ŞANLIURFA AŞ EVİ YILLARDIR ŞEFFAFLIĞA ÖZEN GÖSTERİYOR
DEMİRKOL, Biz 1993 yılından bu yana baya bir resmi işlemlerimizi çok sağlam ettik, çok şeffaf davrandık, çok açık davrandık. Kimsenin bize karşı dedikodu yapmaması için ne yol varsa onu kapatmaya çalıştık, elimizden geldiği kadar şeffaf olmaya çalıştık, elimizden geldiği kadar tabi halen de öyleyiz hep dürüst olmaya çalıştık. Biz şimdiye kadar resmi incelemelerden, müfettişlerden alnımız akıyla çok şükür tertemiz çıktık. Biz 28 Şubat’ı da gördük ondan öncesini de biliyoruz ondan sonrasını da biliyoruz, 15 Temmuz olayın da FETÖ olayını da biliyoruz aş evimize olan bakışlar, 15 Temmuz’dan sonra çok şükür biz yine alnımızın akıyla çıktık, halk bize destek verdi. Dememek lazım eğer siyasetçi eğer başka bir şey, ırk olarak vs. ne olduğu önemli değil biz doğru olduğumuz müddetçe Allah bize yardımcı oluyor, sözün özü budur. Biz yeter ki doğru olalım Rabbim bu gemiyi yürütür, doğru olmayanın gemisini de batırır ve bu bir gerçektir, biz doğru oluyoruz, dürüst olmaya çalışıyoruz, şeffaf olmaya çalışıyoruz. Burada fakire, fukaraya karşı, burada insanlar var yeri gelir sesimiz yükselir, yeri gelir bizim gözyaşımız vardır onlara karşı, yeri gelir onlarla beraber güleriz. Buraya gelen ailelerden her hangi birisi eğer buraya geldikten sonra yemek alamamış bir şekilde kabı boş gidiyorsa, 3 – 4 tane ekmeğini çantasına, poşetine koyup götüremiyorsa biz o gün buradan çıkamayız. Bizim bu ekmeği tamamlamamız lazım, o yemeği doldurmamız lazım, o yemeğin etini muhakkak ayarlamamız lazım, biz o yemeğin ne yağından ne etinden ne de tuzundan taviz veremeyiz, gramajından taviz veremeyiz. Örneğin burada 6 kişilik bir aile yemek almışsa tabağa koyduğumuz da 9 tabak çıkması lazım, biz yemeği yıllardır, başladığımız günden bu yana yüzde 50 fazla veriyoruz eğer o yemek 8 tabak olursa bu bizim problemimizdir, eksiğimizdir. Tabi biz de dört dörtlük değiliz netice de biz de insanoğluyuz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bize bazen siz şunu yanlış yaptınız şunu doğru yaptınız diye söyleyen insanlar oluyor, biz onları da oturup tartışıyoruz bakıyoruz eğri mi doğru mu diye, fikirler ne derecedir, biz onlara da uymaya çalışıyoruz. Ben çıkan yemeklerini tatlarını, tuzlarını ben burada ki bayanlardan sorurum, bende Ali hocam da, rahmetli Aziz hocam da hatta Aziz hocama ayrı bir parantez açmak lazım. Aziz hocam buraya gelip oturduğun da buradan geçenlere tek tek bakardı eğer ki bir tanesi terlikle gelmişse onu not ederdi ertesi gün bakardı yine terlikle geliyor mu diye, o günlüğüne mi terlikle gelmiş acaba diye ertesi gün de bakardı yine terlikle mi gelmiş diye. Eğer o ertesi gün de terlikte gelirse Aziz hocam burada beni, Ali hocamı veya Hasan Çullu arkadaşımızı uyarırdı, bu kişi 2 gündür terlikle geliyor derdi. Biz de o kişinin dosyasını açarız bu niye terlikle geliyor diye, biz en son ona ne zaman ayakkabı vermişiz, bu kişi keyfi mi terlikle geliyor yoksa ayakkabısı mı yok buna bakarız. Eğer bir tane çocuk üzerinde mont olmadan buraya geliyorsa bu bizim bir eksikliğimizdir buna bakmamız lazım, biz illa bunu yerine getirmemiz lazım. Burada hiçbir aile diyemez ki benim geçen kış montum yoktu, kışı montsuz geçirdim, ayakkabım yoktu kışı ayakkabısız geçirdim bunu kimse diyemez. Benim kırtasiye malzemelerim yoktu çocuklarıma kırtasiye malzemesi alamadım bunu kimse diyemez, kurban bayramın da benim evime et girmedi, çocuklarıma bayramlık alamadım ramazan bayramın da veya kurban bayramında bunları kimse diyemez. Çünkü biz onların hepsini temin ettik, hepsini yerine ulaştırdık, biz dürüst olduğumuz müddetçe, dürüst insanlar da buraya gelip zekâtlarından, yardımlarından verdikleri müddetçe Rabbimde bize yardımcı olur. Bu işler senin benim aklımla olmuyor buraya Rabbim muhakkak bereketini koyacak, bereketini koymazsa asla bu iş olmaz illa Allah’ın takdiri ile olacak. Bizim aleyhimiz de konuşan da olur konuşsunlar, tehdit eden de olur etsinler bunlar bizim hiç umurumuz da değil, 1993 yılından beri bu tür şeylerle çok karşılaştık.
AZİZ HOCANIN VEFATINDAN SONRA AŞ EVİNDE DEĞİŞEN ŞEYLER OLMADI
Demirkol, Aziz hocamızın vefatından sonra burada hiçbir şey değişmedi, hiç ama hiç bir şey değişmedi çünkü bu halk Aziz hocamızın ismini yere vurmamak için, hoca vefat etti aş evi kapanmasın, aş evine bir söz gelmesin diye millet daha beter rağbet etmeye başladı. Hocamızın ismi yine burada dursun, hocamızın yeri burası, Aziz hocamızın aş evi deyip kurbanını getiren, ekmeğini getiren, zekâtını, filtresini, fidyesini getirenler daha da çoğaldı. Aziz hoca vefat ettikten sonra bizzat buraya gelen ve bizi arayan insanlar oldu bir şey lazım ederse haberimiz olsun diye. Aman dikkat edin bir dedikodu yayılmış Aziz hocanın aş evi kapanıyor diye aslında o sıralar da pandemiden dolayı yemek dağıtımı durmuştu ve Aziz hocam da o sıralar da yaşıyordu. Biz hiçbir zaman aş evini kapatmadık ve kapatmayı da düşünmüyoruz.