’’Başınıza gelen her musibet, sizin ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah, kusurlarınızın pek çoğunu da affeder.’’
Ayet-i Kerime ( ŞÛRÂ-30)
Şahıs olarak veya kurumsal olarak bugün karşılaştığımız bazı sıkıntılar aslında kendi tercihlerimizin veya kendi ellerimizle yapıp ettiklerimizin bir sonucudur. Ayet-i Kerime’ de de gayet açık olarak bu böyle buyruluyor.
Ak Parti bazı hayati konuları yeterince izah edemedi, savunamadı bu seçim döneminde. Mesela; Başkanlık Sistemi ...
Anayasa mahkemesinin son aldığı kararlar; dershanelerle ilgili olsun veya üçüncü havaalanı üçüncü köprü gibi bazı büyük projelerle ilgili olsun alınan kararlar bize başkanlık sisteminin tıkanan sistemi rahatlatabilmek için aslında ne kadar ehemmiyetli ve gerekli olduğu gerçeğine vurgu yapıyor farkına varırsak.Seçim sonuçlarında %40 oy almış bir parti olmasına rağmen hükümetin kurulamamış olması da bizi aynı sonuca götürüyor aslında. Seçim dönemi veya daha öncesinde de başkanlık sistemi ile ilgili muhalefetin tek adamlık ve diktatörlük vurgusu üzerinden yaptığı propogandayı aşmayı başaramayan Ak Parti’nin, başkanlık sisteminin aslında mevcut tıkanmış sistemin alternatifi bir sistem olabileceğini yeterince izah edemediği bir gerçek. Hele hele daha uygulama şekli ve şartları tam belirlenmemiş olmasına rağmen yani hep beraber içini daha rahat bir sistem oluşturabilme adına doldurabilmek imkanı da var iken başkanlık sistemini yeterince izah edip savunamamak Ak Parti’nin bir eksiğidir.Muhalefetin hiç bir fikirsel dayanağı olmadan ortak dili ve tavrı haline gelen Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı yine ortak bir politika olarak başkanlık sisteminde de aynı şekilde kullanılmış, sanki sırf Tayyip Erdoğan’ ın şahsı için uygulanmak istenen bir şeymiş gibi eleştirilmiş, konunun ülke için gerekliliği konuşulamamış,konuyla ilgili detaya inme fırsatı bulunamamıştır. Ak Parti’de bunun müdafiliğini hakkını vererek yapamamıştır. İşte Anayasa Mahkemesi’nin dershanelerle ilgili aldığı karar bizi sistemi tıkama gerçeği ile tekrar karşı karşıya getiriyor.Yüzlerce dershane özel okula dönüşmüş,bir sürü masraflar edilmişken alınan bir kararla tekrar her şey karma karışık oluveriyor maalesef daha öce pek çok konuda olduğu gibi.Yani burda bir sistem değişikliği gerekmiyor mu sizce? Peki Anayasa Mahkemesi o zaman bu kanunlar onaylanmadan neden fikrini açıklamıyor veya müdahale etmiyor.Yani işin sıralaması değiştirilebilir değil mi? İşte sistemin değişmesi gerektiği sonucu buradan çıkıyor. Yani mesele Tayyip Erdoğan’ın tek adamlığı değil, ülkenin zaman ve enerji kaybetmemesi meselesi aslında ancak bu konu yeterince izah edilemedi...
Ayrıca 12 yıl iktidarda kalıp ta, bizim de işimize böyle geliyor diye düşünerek, seçim sistemi ve baraj uygulamasını hak ve hakkaniyet adına değiştirmemiş olmak da ciddi bir hata idi Ak Parti için. İşte gerçek ve doğru olana gözlerini bilerek kapamış olmanın bedeli,bu gün yapılan bu kadar topyekün saldırılara karşı bu kadar güçlü ve başarılı olabildiğin halde iktidar olamamak olarak çıkıyor Ak Parti’ nin karşısına.Demek ki ne olursa olsun her zaman doğruyu yapmak lazım ve kim olursak olalım bazen nasihat dinlemek lazım...