TÜRKİYE

Bilime ve Türk Birliğine Vurgu!

Fatih’te, 2015 Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’a fahri doktora unvanı verildi.

Abone Ol

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından, 2015 yılında Nobel Bilim Ödülü alan akademisyen Prof. Dr. Aziz Sancar’a fahri doktora verildi. Fatih’te bulunan Gülhane Yerleşkesi’nde gerçekleşen törene, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Aziz Sancar, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Şimşek, rektör yardımcıları ve akademisyenler katıldı. Kürsü konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Nevzat Şimşek, Aziz Sancar’a fahri doktora önlüğünü giydirerek fahri doktora unvanını tevdi etti.

"Kabul bizler için yalnızca bir nezaket değil, kurumsal duruşa gösterilen itimadın da ifadesidir"
Tören programında konuşan Rektör Nevzat Şimşek, "Prof. Dr. Aziz Sancar hocamız, üniversitemizin dayandığı bu kadim vakıf geleneğine, ilim ve irfanla bezenmiş eğitim anlayışına ve geleceğe dönük vizyonuna olan güveniyle davetimize içtenlikle icabet etmiştir. Bu kabul, bizler için yalnızca bir nezaket değil, aynı zamanda üniversitemizin temsil ettiği değerlere duyulan saygının ve bu kurumsal duruşa gösterilen itimadın da ifadesidir." dedi.

"Prof. Dr. Sancar’ın Türk gençlerine duyduğu sorumluluk duygusu hem sözlerine hem de yaşamına yansımaktadır"
Rektör Şimşek, "Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Türk gençlerine duyduğu yüksek sorumluluk duygusu ve Türk dünyasına olan derin bağlılık, hem sözlerine hem de yaşamına yansımaktadır. Gençlere hitaplarında sıklıkla, ‘Çok çalışın, alanınızdaki iyi örnekleri takip edin ve teknolojiyi işinize uygulayın’ tavsiyesinde bulunan hocamız, ‘Ben zekâya değil, emeğe inanıyorum’ sözüyle de başarının temelini sade ama etkileyici bir şekilde ortaya koymaktadır. ‘40 yaşıma kadar günde 18 saat çalışırdım. Sonra azaldı, şimdi 12 saat çalışıyorum.’ ifadesi ise disiplinli çalışmanın ve adanmışlığın hayatında nasıl bir süreklilik kazandığının en somut örneğidir." şeklinde konuştu.

"Ben telefonumu açmak için 1453’ü kullanırım"
Türk birliği ve İstanbul’un fethinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Aziz Sancar, "Bana ödülü layık gördüğünüz için teşekkür ederim. Bir şeyler söylemek istiyorum. Türklere ve aileme özel şeylerdir. 1453’ü biz her şey için kullanırız. Ben telefonumu açmak için 1453’ü kullanırım. Fatih bizim için önemli. Benim ailem için değil sadece, Türkiye için değil, bütün Türk dünyası için çok önemli. Yabancı bir kitapta okudum, İngilizce yazıyordu. O kitapta diyor ki; Fatih İstanbul’u fethettiğinde bütün Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya getirildi. Uygurca Türkçesiyle yazılmış haberi gönderiyor. Bu şunu gösteriyor: Biz Türkler bir aileyiz." ifadelerini kullandı.

"Biz Türk birliği kurmak istiyoruz"
Türk birliğinin önceden kurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Aziz Sancar, "Yabancının Uygur Türkçesi’dir dediği, bütün Türklerin kullandığı Türkçeydi. O bakımdan sonra Uygurların Türkçesi ayrı, Osmanlı’nın Türkçesi ayrı gelişti. Fakat o cümle bana çok dokundu. Biz Türk birliği kurmak istiyoruz. Türk birliği vardı. Atatürk yalnız Anadolu’ya değil, bütün Türk dünyasına Uygur Türkçesi’ni... O zaman sade bir Türkçe vardı. Bütün dünyaya biz İstanbul’u fethettik diyoruz. Fethin, Avrupalılar için nasıl bir felaket olduğunu, Avrupalıların da Haçlı Seferleri’ni başlatmaya çalıştıklarını biliyorsunuz." cümlelerini kullandı.

"Fatih bilime çok önem veriyordu"
Fatih Sultan Mehmet’in bilime önem verdiğini söyleyen Prof. Dr. Aziz Sancar, "Bana Fransa’dan, Avrupa’nın farklı ülkelerinden, Balkan ülkelerinden, Türkiye’deki birçok üniversiteden fahri doktorluk isteği geldi. Fatih deyince hiç düşünmeden kabul ettim. Fatih Sultan Mehmet, bu döneme kadar bize bir ışıktır. Biz de Türk dünyası olarak birleşirsek fethe lüzum yok. Fakat ondan ayrı, Fatih bilime çok önem veriyordu." diye konuştu.