BLOK VE SARAY’DA TOP

Abone Ol

Ak Parti’yi tek başına iktidar olabilme gücünden mahrum bırakan seçim sonuçlarından sonra çıkan tabloyu herkes kendine göre yorumlamaya başladı. %40’lık Ak Parti’ye karşı %60’lık bir bloktan bahsedebilmek çok hayalci bir yaklaşım bence...

Toplamda böyle bir güçten bahsedilebilir belki ve bu güce belki Ak Parti’yi tek başına iktidar olmaktan alıkoyan toplam güç denilebilir ancak kendi içinde homojenliği olmayan biribirine olabildiğine zıt ve uzak siyasi kanatlardan oluşan bu %60’ a blok diyebilmek için seçim sonrasını hiç düşünmeden sanki ülke sürekli seçim havasında kalacakmış gibi bir sarhoşluk içinde olmak gerekiyor. Özellikle birbirine ters mıknatıs etki yapan hatta bir diğerini yok hükmünde sayan siyasi kanatlardan ötürü bu yaklaşımımız haksız sayılamaz. Bu gerçekleri analiz ettiğimiz zaman yeniden Ak Parti’nin Türkiye’nin gerçek omurgası ve taşıyıcı yükü olduğu realitesi ile karşılaşıyoruz. Daha doğrusu sağda ve solda uç noktalardan yapılan siyasetin ülke ve insanımız için bazı kaideler nispetinde merkeze doğru esnetilmesi gerçeği açığa çıkıyor.

Buna rağmen sırf Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığının verdiği azim ve ısrarla, %60’ı bir araya toplayabilme hayalciliğinin verdiği akılla ve hevesle, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yapılan Başbakanlık teklifinden sonra Sayın Bahçeli’nin bu teklifi yapanlara karşı verdiği cevap hem sorumlu siyaset anlayışının bir örneği olarak ve hem de son zamanlarda az rastladığımız türden ilkeli ve ahlaklı bir mesaj olarak takdire layıktır diye düşünüyorum. Devlet Bahçeli bu cevabı ile kendi planları doğrultusunda siyaset mühendisliği yapmak isteyenlere ve siyasi projeleri üzerinden etrafa mavi boncuk dağıtmaya kalkanlara alet olmamış,olmayacak duaya amin dememiş ve oyuna gelmemiştir.

En son Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bahçesinde top oynamaya gelen eylemcilerden bahsetmek istiyorum. Demokrasinin cilveleri mi diyelim yoksa pervasızlık mı diyelim, hani Saray Erdoğan’ın değil halkın denildi ya!...Adam haklı madem halkın, top oynamaya gelmiş adamcağızda... İşte biz siyasetten Sayın Bahçeli gibi hep doğru,ilkeli ve devlet ciddiyetine yakışan tespitler bekliyoruz. Yoksa Gezi’de piknik yaptıran, Saray’da top oynatan ve daha sonra bu gençlerin alınlarından öpen siyaset mühendisliği yarın daha nelere sebep olabilir diye insan düşünmeden edemiyor...