Şanlıurfa’da 15 yıldır Demircilik yapan Mahmut Karataş ile Şanlıurfa Gazetesi Muhabiri Süleyman Güler röportaj yaptı.
SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Mahmut Karataş aşağı çarşı da demirci esnafıyım 15 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. Demircilik baba mesleğim, demir doğrama, mangal şişleri yapıyoruz.
DEMİRCİLİK NEDİR?
Demircilik asla ölmeyecek bir meslektir, ömür boyu sürer çünkü her şeyin temeli demirdir, her şeyin ana maddesi demirdir. İnşaat, kapı, pencere, çatı gibi yapımlar da en sağlamı da demirdir, alüminyum ve pimapenler de görüntü var ama sağlamlık yoktur ama demir her zaman sağlamdır.
FABRİKALAR VE TEKNOLOJİ SİZİ ETKİLEDİ Mİ?
Biz küçük esnaf olduğumuz için bizi fazla etkilemedi ama büyük işletmeler de işverenleri etkiledi. Bizi fiyat artış konusunda etkiledi, eskiden bir boy demiri 25 – 30 liraya alıyorduk ama şimdi en düşük demir 50 – 60 lira olmuş. Biz müşteriye fiyat verirken zorlanıyoruz maalesef bugün verdiğimiz fiyat yarın artıyor bu yüzden küçük esnaflar ölüyor. Demir fiyatlarının artışından dolayı müteahhitler inşaatları bırakmak zorunda kalmışlardı bir ara tabi onlar da haklılar, müteahhit demirciye, pimapenciye, mobilyacıya iş yaptırıyor ve işçinin parasını veremedikleri zaman haliyle onlar da zora giriyorlar. Böyle olunca bankadan krediye giriyorlar ve adamlar bataklığa doğru gidiyorlar. Bugün en düşük ev 300 bin lira ama millet beğenmiyor, yüklenici hile yapmaya kalksa olan bize olacak Allah göstermesin bir sarsıntı olsa ev yıkılacak. Müteahhit 16’lık, 17’lik demir kullanacağına 10’luk atıyor, 8’lik atıyor zaten bizim belediyelerimizde de kontrol yoktur en ufak bir sarsıntı da bina yıkılıyor.
BİR İNŞAATTA DEMİRİN ÖNEMİ NEDİR?
Büyük İstanbul depremin de ki binalar da düz demir vardı, bizim 16’lık, 20’lik dediğimiz şişler o zaman düzdü şimdi o düz demirler hep tırtırlı oldular. O deprem de düz demir vardı ve o demirler düz oldukları için birbirlerine değince kayıyorlardı şimdi tırtırlı oldu ve kaymıyor daha sağlam oldu, böylece biraz önlem aldılar. Adam inşaatta 16’lık demir kullansa, kolonlara 25’lik atsa çok daha sağlam olur. Okullara, AVM’lere ve yüksek binalara ray sistemi yapıyorlar, sarsıntı gibi durumlar da esneme oluyor ama yıkılma olmuyor. Bu uygulamaya biz de geçsek depremin önüne geçmiş oluruz, ray sistemi binanın ortasına kullanılıyor ama Türkiye’de çok az yerde var. Ray sistemin de bina sallanıyor ama yıkılmıyor esnek olduğu için, evin içerisinde ki eşyalar televizyon, buzdolabı vs. ona göre montajlanıyor ve kırılma da olmuyor. Buna rağmen bizim evlerimiz yurtdışına göre daha pahalı 800 – 900 bin lira, 1 milyon lira fiyatları var evlerin ama hiçbir özelliği de yok sadece görüntü var, bu duruma büyüklerimizin el atması lazım.
DEMİR ÇEŞİTLERİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
20 yıl önceye kadar fazla profil çeşidi yoktu ama şimdi bir sürü çeşit çıkmış demir konusunda ne ararsan var ama tabi eskiye göre pahalı bu yüzden milat daha çok ikinci ele yöneliyor, Beykapısı dediğimiz yere millet kapı, pencere gibi şeyleri ikinci el olarak alıyor fiyatları tabi yarı yarıya fark ediyor. Örneğin demir bir bina giriş kapısı 2 – 3 bin lira ama adam ikinci el alıyor bin lira bakalım bizim gibi küçük esnaflar ne yapacak. Şimdi ev hanımları demirden televizyon ünitesi yaptırıyorlar, demirin içerisine MDF döşettiriyorlar bu aralar moda olmuş. Örneğin ben ünite yapmaya kalksam 900 lira, bin lira içine MDF kestiriyor o da aynısı fiyat pahalı gelince adam yaptırmaktan vazgeçiyor gidip hazır alıyor 700 – 800 liraya ama adam bilmiyor ki hazır ince demir kullanıyor.
KEBAP ŞİŞİ VE MANGAL YAPIYOR MUSUNUZ?
Mangal şişini biz hazır alıyoruz bunun asıl yeri Kahramanmaraş’tır, oradan bize geliyor, Şanlıurfa’da sadece ciğer şişi yapıyoruz ama diğer paslanmaz dediğimiz şişleri Maraş’tan getiriyoruz ve burada halkımıza sunuyoruz. Şanlıurfa’da bunun üretimi için kimse el atmamış ama Maraş’ta herkes yapıyor adam köyde evinin alt tarafını ufak bir dükkân yapmış şişleri siyah siyah işliyor ama Urfa’da yapan yok, uğraşan yok.
ŞANLIURFA’DA DEMİR FABRİKASI VAR MI?
Fabrika olarak yok ama korkuluk eğimini burada yapan var tabi bunun asıl yeri İskenderun’dur bize de oradan geliyor. Asıl ham maddesi de Rusya’dan geliyor, Şanlıurfa’da fabrikası yok ağırlıklı olarak İskenderun’dan gelir ama Şanlıurfa’ya demir fabrikası yapılsa, üretim Şanlıurfa’da olsa tabi daha güzel olur ama daha öyle bir iş adamı çıkmadı. Dış cephe ısı yalıtım önceden dışarıdan gelirdi şuan 2 tane arkadaş fabrikasını açmış daha uyguna üretiyorlar tabi daha güzel oldu. Önceden ısı yalıtım, dış cephe kaplama dışarıdan gelirdi bize şimdi Organize sanayi de fabrikası açıldı artık Şanlıurfa’da üretiliyor ama demir fabrikamız yok sadece kesim var, toptancılarımız çok, demir tüccarları çok. Örneğin adam bir boy demiri 30 liraya alıyor buraya geliyor hamallığı ile 32 – 33 liraya ve bize satışı 40 lira. Şanlıurfa’da demir fabrikası olsa bize çok katkısı olur örneğin nakliye parası bizim cebimiz de kalır, çeşidimiz daha çok olur, istediğimiz bir model olunca gidip konuşuruz, şuan Hatay’dan geliyor bize ama burada olsa nakliye parası burada ki tüccarın cebine girer tabi bize de yansır.
DEMİRCİLİK MESLEĞİN DE ÇIRAK YETİŞİYOR MU?
Gençlerin merakları var aslında, buraya gençler gelince demirlerin yapılışını izliyorlar, sıcak şişlere ateşte şekil verilince gelip fotoğraf çekiyorlar ama maalesef sadece merak da kalıyor icraat yok, gel çalış desen çalışmıyorlar. Günümüz internet çağı artık gençler internetten para kazanıyorlar, meşhur olmanın ve para kazanmanın kolay yolunu bulmuşlar ama buna da bir sınırlanma gelmeli bence adama bakıyorum evinin için de ne yapsa onu kameraya çekiyor ve o videoları da çocuklar izliyor bence bu çok ciddi bir zarardır. Bizim mesleğimize bakarsan zor bir meslek mesela kaynak göz alıyor, biz bile geceleri damla damlatmadan uyuyamıyoruz ama ben de bu işe merakla başladım babamın kapı yapışını izlerdim acaba şöyle yapsam nasıl olur, farklı bir model yapsam nasıl olur derdim ve model üretmeye başlardım. Bir de Suriye’den gelen göçmenlerin arasında da demir tüccarları çok ve bizim bilmediğimiz şeyler vardı onlardan öğrendik, bazı işlemlerin basit ve kolay yollarını onlardan öğrendik, onların da bilmediği vardı biz öğrettik.
BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
BEN TEŞEKKÜR EDERİM.
SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Mahmut Karataş aşağı çarşı da demirci esnafıyım 15 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. Demircilik baba mesleğim, demir doğrama, mangal şişleri yapıyoruz.
DEMİRCİLİK NEDİR?
Demircilik asla ölmeyecek bir meslektir, ömür boyu sürer çünkü her şeyin temeli demirdir, her şeyin ana maddesi demirdir. İnşaat, kapı, pencere, çatı gibi yapımlar da en sağlamı da demirdir, alüminyum ve pimapenler de görüntü var ama sağlamlık yoktur ama demir her zaman sağlamdır.
FABRİKALAR VE TEKNOLOJİ SİZİ ETKİLEDİ Mİ?
Biz küçük esnaf olduğumuz için bizi fazla etkilemedi ama büyük işletmeler de işverenleri etkiledi. Bizi fiyat artış konusunda etkiledi, eskiden bir boy demiri 25 – 30 liraya alıyorduk ama şimdi en düşük demir 50 – 60 lira olmuş. Biz müşteriye fiyat verirken zorlanıyoruz maalesef bugün verdiğimiz fiyat yarın artıyor bu yüzden küçük esnaflar ölüyor. Demir fiyatlarının artışından dolayı müteahhitler inşaatları bırakmak zorunda kalmışlardı bir ara tabi onlar da haklılar, müteahhit demirciye, pimapenciye, mobilyacıya iş yaptırıyor ve işçinin parasını veremedikleri zaman haliyle onlar da zora giriyorlar. Böyle olunca bankadan krediye giriyorlar ve adamlar bataklığa doğru gidiyorlar. Bugün en düşük ev 300 bin lira ama millet beğenmiyor, yüklenici hile yapmaya kalksa olan bize olacak Allah göstermesin bir sarsıntı olsa ev yıkılacak. Müteahhit 16’lık, 17’lik demir kullanacağına 10’luk atıyor, 8’lik atıyor zaten bizim belediyelerimizde de kontrol yoktur en ufak bir sarsıntı da bina yıkılıyor.
BİR İNŞAATTA DEMİRİN ÖNEMİ NEDİR?
Büyük İstanbul depremin de ki binalar da düz demir vardı, bizim 16’lık, 20’lik dediğimiz şişler o zaman düzdü şimdi o düz demirler hep tırtırlı oldular. O deprem de düz demir vardı ve o demirler düz oldukları için birbirlerine değince kayıyorlardı şimdi tırtırlı oldu ve kaymıyor daha sağlam oldu, böylece biraz önlem aldılar. Adam inşaatta 16’lık demir kullansa, kolonlara 25’lik atsa çok daha sağlam olur. Okullara, AVM’lere ve yüksek binalara ray sistemi yapıyorlar, sarsıntı gibi durumlar da esneme oluyor ama yıkılma olmuyor. Bu uygulamaya biz de geçsek depremin önüne geçmiş oluruz, ray sistemi binanın ortasına kullanılıyor ama Türkiye’de çok az yerde var. Ray sistemin de bina sallanıyor ama yıkılmıyor esnek olduğu için, evin içerisinde ki eşyalar televizyon, buzdolabı vs. ona göre montajlanıyor ve kırılma da olmuyor. Buna rağmen bizim evlerimiz yurtdışına göre daha pahalı 800 – 900 bin lira, 1 milyon lira fiyatları var evlerin ama hiçbir özelliği de yok sadece görüntü var, bu duruma büyüklerimizin el atması lazım.
DEMİR ÇEŞİTLERİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
20 yıl önceye kadar fazla profil çeşidi yoktu ama şimdi bir sürü çeşit çıkmış demir konusunda ne ararsan var ama tabi eskiye göre pahalı bu yüzden milat daha çok ikinci ele yöneliyor, Beykapısı dediğimiz yere millet kapı, pencere gibi şeyleri ikinci el olarak alıyor fiyatları tabi yarı yarıya fark ediyor. Örneğin demir bir bina giriş kapısı 2 – 3 bin lira ama adam ikinci el alıyor bin lira bakalım bizim gibi küçük esnaflar ne yapacak. Şimdi ev hanımları demirden televizyon ünitesi yaptırıyorlar, demirin içerisine MDF döşettiriyorlar bu aralar moda olmuş. Örneğin ben ünite yapmaya kalksam 900 lira, bin lira içine MDF kestiriyor o da aynısı fiyat pahalı gelince adam yaptırmaktan vazgeçiyor gidip hazır alıyor 700 – 800 liraya ama adam bilmiyor ki hazır ince demir kullanıyor.
KEBAP ŞİŞİ VE MANGAL YAPIYOR MUSUNUZ?
Mangal şişini biz hazır alıyoruz bunun asıl yeri Kahramanmaraş’tır, oradan bize geliyor, Şanlıurfa’da sadece ciğer şişi yapıyoruz ama diğer paslanmaz dediğimiz şişleri Maraş’tan getiriyoruz ve burada halkımıza sunuyoruz. Şanlıurfa’da bunun üretimi için kimse el atmamış ama Maraş’ta herkes yapıyor adam köyde evinin alt tarafını ufak bir dükkân yapmış şişleri siyah siyah işliyor ama Urfa’da yapan yok, uğraşan yok.
ŞANLIURFA’DA DEMİR FABRİKASI VAR MI?
Fabrika olarak yok ama korkuluk eğimini burada yapan var tabi bunun asıl yeri İskenderun’dur bize de oradan geliyor. Asıl ham maddesi de Rusya’dan geliyor, Şanlıurfa’da fabrikası yok ağırlıklı olarak İskenderun’dan gelir ama Şanlıurfa’ya demir fabrikası yapılsa, üretim Şanlıurfa’da olsa tabi daha güzel olur ama daha öyle bir iş adamı çıkmadı. Dış cephe ısı yalıtım önceden dışarıdan gelirdi şuan 2 tane arkadaş fabrikasını açmış daha uyguna üretiyorlar tabi daha güzel oldu. Önceden ısı yalıtım, dış cephe kaplama dışarıdan gelirdi bize şimdi Organize sanayi de fabrikası açıldı artık Şanlıurfa’da üretiliyor ama demir fabrikamız yok sadece kesim var, toptancılarımız çok, demir tüccarları çok. Örneğin adam bir boy demiri 30 liraya alıyor buraya geliyor hamallığı ile 32 – 33 liraya ve bize satışı 40 lira. Şanlıurfa’da demir fabrikası olsa bize çok katkısı olur örneğin nakliye parası bizim cebimiz de kalır, çeşidimiz daha çok olur, istediğimiz bir model olunca gidip konuşuruz, şuan Hatay’dan geliyor bize ama burada olsa nakliye parası burada ki tüccarın cebine girer tabi bize de yansır.
DEMİRCİLİK MESLEĞİN DE ÇIRAK YETİŞİYOR MU?
Gençlerin merakları var aslında, buraya gençler gelince demirlerin yapılışını izliyorlar, sıcak şişlere ateşte şekil verilince gelip fotoğraf çekiyorlar ama maalesef sadece merak da kalıyor icraat yok, gel çalış desen çalışmıyorlar. Günümüz internet çağı artık gençler internetten para kazanıyorlar, meşhur olmanın ve para kazanmanın kolay yolunu bulmuşlar ama buna da bir sınırlanma gelmeli bence adama bakıyorum evinin için de ne yapsa onu kameraya çekiyor ve o videoları da çocuklar izliyor bence bu çok ciddi bir zarardır. Bizim mesleğimize bakarsan zor bir meslek mesela kaynak göz alıyor, biz bile geceleri damla damlatmadan uyuyamıyoruz ama ben de bu işe merakla başladım babamın kapı yapışını izlerdim acaba şöyle yapsam nasıl olur, farklı bir model yapsam nasıl olur derdim ve model üretmeye başlardım. Bir de Suriye’den gelen göçmenlerin arasında da demir tüccarları çok ve bizim bilmediğimiz şeyler vardı onlardan öğrendik, bazı işlemlerin basit ve kolay yollarını onlardan öğrendik, onların da bilmediği vardı biz öğrettik.
BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
BEN TEŞEKKÜR EDERİM.