Uzman Diş Hekimi ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, diş eti hastalıklarının yalnızca ağızla sınırlı kalmadığını, ciddi sistemik hastalıklara da zemin hazırladığını vurgulayarak, “Özellikle ileri evre diş eti hastalığı olan periodontitis, solunum sistemi üzerinde yıkıcı etkilere yol açabiliyor” dedi.
“Ağızda başlayan bir iltihap, tedavi edilmezse akciğerlerde KOAH ve zatürre gibi ciddi hastalıklarla sonuçlanabilir” diyen Özkan, bu tabloya karşı erken tanı ve etkili tedavinin önemine dikkat çekerek şöyle devam etti:
Periodontitis Nedir?
Periodontitis; diş etleriyle birlikte, onu destekleyen çene kemiğinin de iltihaplandığı kronik bir hastalıktır. Genellikle fark edilmeyen, ancak ilerledikçe diş eti çekilmesi, dişlerde sallanma, ağız kokusu ve çiğneme zorluğu gibi semptomlarla kendini gösterir. Ancak bu sorun yalnızca ağız içinde kalmaz; iltihaplı hücreler sistemik dolaşıma karışarak vücut genelinde kronik inflamasyona neden olabilir. Diş eti ceplerinde biriken bakteriler solunum yoluyla akciğerlere ulaşabilir. Bu durum, akciğer dokusunda bağışıklık sisteminin aşırı tepkisine ve doku yıkımına yol açar.
Periodontitisli bireylerde KOAH gelişme riski yüzde 10 artarken, zatürre riski ise yüzde 30’a kadar yükseliyor. Türk Toraks Derneği’nin 2023 verilerine göre KOAH hastalarının yüzde 62’sinde şiddetli diş eti hastalığı tespit edilmiştir. Özellikle yaşlı bireyler, bağışıklık sorunu yaşayanlar ve kronik akciğer hastaları bu tablodan daha fazla etkilenmektedir.
Aşağıdaki bulgular varsa yalnızca ağız sağlığı değil, akciğer sağlığı da tehdit altında olabilir:
Diş fırçalarken kanama
Sürekli ağız kokusu
Diş eti çekilmesi
Dişlerde sallanma veya aralanma
Çiğnerken dişlerde güçsüzlük
Tedavi Yöntemleri
1. El Aletleri ile Diş Taşı Temizliği ve Parlatma:
Diş yüzeyinde birikmiş sertleşmiş bakteri plaklarının ve diş taşlarının, özel el aletleri (kretuar) ile diş minesine zarar vermeden temizlenmesini kapsar. Tedavinin ilk basamağını oluşturur ve iltihabın azaltılmasına yardımcı olur. Diş taşı temizliği, iltihabı yüzde 47 oranında azaltır.
2. Subgingival Küretaj (Kapalı Küretaj):
Diş eti altına yerleşmiş bakteri kolonileri, lokal anestezi altında hassas küretlerle temizlenir. Bu sayede periodontal cepler arındırılır, iyileşme başlatılır.
3. Açık Cerrahi Küretaj (Flap Operasyonu):
İleri evrelerde uygulanır. Diş eti cerrahi olarak açılır, kötü dokular tamamen temizlenir. Çene kemiğinin şekillendirilmesi, kemik kaybını %63 oranında önler. Diş eti yeniden şekillendirilip dikiş atılarak iyileşme sağlanır.
4. Kök Yüzey Düzleştirmesi:
Diş eti aralandıktan sonra açığa çıkan diş kök yüzeyleri temizlenir. Bu işlem, çene kemiği oluşumunu tetikler ve diş eti dişi daha sıkı sarar.
5. Diş Eti Estetiği Operasyonu:
Flap operasyonu sonrası diş etlerinde görülen çekilme estetik olarak düzeltilir. Diş etleri, dişlerin arasında belirgin hale getirilerek doğal bir görünüm kazandırılır.
Özkan, tedavinin başarısının yalnızca klinik müdahaleye değil, hastanın alışkanlıklarına da bağlı olduğunu vurgulayarak şu önerilerde bulundu:
Sigara bırakılmalı
Her öğünden sonra dişler fırçalanmalı
Ara yüz temizliği ihmal edilmemeli
Şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalı
Bağışıklığı destekleyen beslenme uygulanmalı
Bilimsel veriler ışığında, başarılı tedaviler sonrası KOAH alevlenmeleri %28, zatürre riski %34 oranında azalıyor.
Özkan son olarak şu uyarıyı yaptı:
“Ağzınızdaki iltihabı küçümsemeyin. O iltihap bir gün akciğerinize ulaşabilir. Periodontitis sadece diş kaybına değil, hayatı tehdit eden solunum hastalıklarına da neden olabilir. Gecikmeden diş hekiminize başvurun.”