Her yıl yaklaşık 720 bin kişinin intihar nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Dr. Yılmaz, erken tanı ve psikiyatrik desteğin intiharın önlenmesinde hayati rol taşıdığını vurguladı.
Dr. Yılmaz, intiharın tüm ölümler arasında 10’uncu sırada yer aldığını, özellikle 15-29 yaş arası gençlerde trafik kazalarından sonra ikinci sırada bulunduğunu söyledi. Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir rahatsızlık olduğuna dikkat çeken Yılmaz, tedavi edilmeyen ruhsal sorunların intihar riskini artırdığını ifade etti.
“İntihar, bir sıkışmışlık göstergesidir” diyen Dr. Yılmaz, intiharı cesaret ya da zayıflık olarak etiketlemenin yanlış olduğunu belirtti. Araştırmalara göre intihar eden kişilerin yüzde 80’inin daha önce çevresine veya doktoruna bu düşüncelerinden bahsettiğini hatırlatan Yılmaz, dile getirilen tüm intihar fikirlerinin ciddiye alınması gerektiğini söyledi.
Uzun süreli moralsizlik, içe kapanma, uyku ve iştah düzensizlikleri, öfke ve duygu değişimlerinin intihar riski için önemli işaretler olduğuna değinen Yılmaz, bu durumda olan kişilerin mutlaka profesyonel destek alması gerektiğini ifade etti. Yardım almanın zayıflık olmadığını vurgulayan Dr. Yılmaz, “İntihar önlenebilir bir durumdur. Çevrenizde risk altında olduğunu düşündüğünüz birine empatiyle yaklaşın, onu yargılamadan dinleyin ve profesyonel yardım alması için destek olun” dedi.