Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin Kızıl Elması'na dönüşen Türkiye yüzyılının inşası yolunda azim ve sabırla ilerliyoruz. 85 milyonun refahı, huzuru, mutlu ve müreffeh geleceğinin önünde hiçbir engel tanımıyoruz” dedi.
İhanetlerin, sabotajların, alçak ve kalleş saldırıların iradelerinin örselemesine, hedeflerinden alıkoymasına müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, ”Bugünkü kabine toplantımızda yine çok geniş bir yelpazede ülkemizin ve bölgemizin gündemindeki meseleleri ele aldık. Güvenlikten terörle mücadeleye, ulaştırmadan dış politikaya her konuda kabine üyelerimizle kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Meydanlarda aziz milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek, ülkemizi menzili maksuduna ulaştırmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz" diye konuştu.
18 Ekim'de İstanbul'da gerçekleştirilen 3+3 Bölgesel İşbirliği Platformu kapsamında Azerbaycan, Ermenistan, İran ve Rusya Federasyonu dışişleri bakanlarını misafir ettiklerini aktaran Erdoğan, ”Bölgesel sahiplenme anlayışımızın en somut örneklerinden olan platformun önemli bir ihtiyacı giderdiğini müşahede ediyoruz. Önümüzdeki dönemde bu mekanizmayı kurumsal bir yapıya kavuşturmak arzusundayız. 44 gün süren vatan muharebesi sonrasında Karabağ'da 30 yıllık işgalin sona ermesiyle birlikte Güney Kafkasya'da kalıcı barışa yönelik eşsiz bir fırsat yakalandı. Bir dönem acıyla, işgalle, çatışmalarla anılan bu coğrafyada şimdi barış rüzgarları esiyor. Can Azerbaycan ve Ermenistan'ın bu doğrultuda gösterdikleri samimi çabaları yakından takip ediyoruz. Temennimiz, süreci sabote etmeye çalışan odaklara fırsat verilmeden müjdeli, güzel ve hayırlı haberleri bir an önce almaktır. Türkiye olarak Azerbaycanlı kardeşlerimizle koordinasyon içinde kalıcı barış için çalışmaya devam edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
"Etiket oyunlarıyla, fısıltı gazetesiyle, piyasa manipülasyonlarıyla ceplerini doldurmaya çalışanların tepesine bindik, biniyoruz ve bineceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Ekim'de bu yıl 61’inci kuruluş yıl dönümünü kutlayan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının (MESS) 51. Genel Kurulu'nda iş dünyasıyla bir araya geldiklerini hatırlatarak, "İş dünyamızın ekonomi politikamıza desteğinin sürdüğünü görmek, bizleri ayrıca mütehassıs etti, inancımızı daha da perçinledi. Küresel ekonomideki tüm belirsizliklere, bölgemizde artan çatışmalara ve gerilimlere, gelecekle ilgili çizilen kötümser senaryolara rağmen ekonomimizin temel göstergelerindeki iyileşme kesintisiz bir şekilde devam ediyor” dedi.
Küresel ekonomik belirsizliklere rağmen Türkiye ekonomisinde olumlu gelişmelerin sürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Merkez Bankamızın rezervlerinden ihracata, turist sayısından istihdama kadar her alanda gözle görülür artış söz konusudur. Avrupa ve Amerika dahil tüm dünya ile birlikte ülkemizin de baş ağrısı olan enflasyonda düşüş başladı. Fahiş fiyat köpüğü, belli başlı sektörlerde ortadan kalktı ve kalkıyor. İnşallah bunun devamı gelecek. Vatandaşımızın helal lokmasına göz dikenlere kesinlikle göz açtırmayacağız. Etiket oyunlarıyla, fısıltı gazetesiyle piyasa manipülasyonlarıyla ceplerini doldurmaya çalışanların tepesine bindik, biniyoruz ve bineceğiz” diye konuştu.
"Merkez Bankamızın rezervi arttıkça eleştirilerinin dozu da arttı"
Türkiye'de enflasyondan nemalanan bir kesimin var olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bunlar üretmeden, ter dökmeden, riske girmeden, konforlu bir alanda paralarına para katmaya alışmışlar. Biz göreve geldikten sonra özellikle enflasyonu tek haneli rakamlara indirerek yıllarca bunların istismar zeminini ellerinden aldık. Koronavirüs salgını döneminde tüm dünyada son 60-70 yılın zirvesine çıkan enflasyon oranları herkes gibi bizi de menfi etkiledi. Gelişmiş ülkelerle birlikte Türk ekonomisinde de dengeleri sarstı. Salgının yanı sıra biz bir de doğrudan ekonomimizi hedef alan saldırılara maruz kaldık. Tüm bunların üzerine asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerini yaşadık. Adı ardına gerçekleşen üç seçim, salgının ve depremin etkilerini daha sert hissetmemize sebep oldu. Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan ülkemizi uzakta tutsak da ekonomik yansımalarından tamamen uzakta tutamadık. Bu tablo üzülerek söylüyorum enflasyonu fırsata tahvil eden rantçıların ellerini ovuşturmalarına yol açmıştır. Şu gerçeği sadece iş dünyamızın, sadece ihtisas alanı ekonomi olanların değil, milletimizin de fark ettiğine inanıyorum; Merkez Bankamızın rezervi arttıkça bunların eleştirilerinin dozu da arttı” dedi.
Enflasyonun düşüş eğilimi hızlandıkça bazı kesimlerin rahatsızlığının da ayyuka çıkmaya başladığını aktaran Erdoğan, ”Türkiye kazandıkça bunlar kaybettiği için tetikçileri vasıtasıyla hemen taarruza geçtiler. Yalan, yanlış ve manipülatif haberlerle milletimizin moralini bozmaya, piyasaya ve iş dünyasına karamsarlık yaymaya çalıştılar. Bunları da yavaş yavaş püskürtüyoruz. Para babaları namına silahşörlük yapanların körüklediği olumsuz algının kırılmakta olduğunu görüyoruz. Şunu büyük bir memnuniyetle vurgulamak isterim. Milletimiz yaşadığı onca zorluğa, omuzladığı onca yüke rağmen bizi anlıyor, bize inanıyor. Hükümetimize ve ekonomik politikamıza güveniyor” dedi.
“Allah'ın izniyle bu güveni boşa çıkarmayacağız. Bu aziz ve fedakar millete hayal kırıklığı yaşatmamakta kararlıyız” diyen Erdoğan şunları kaydetti:
“İş çevrelerimizde piyasa aktörleriyle ve ihracatçılarımızla yakın istişare içinde önümüzdeki süreci yöneteceğiz. Genel hedeflerimize sadık kalarak iş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimizdir. Üretimi, istihdamı, ihracatı, sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyi önceleyen bir anlayışla, insan odaklı bir yaklaşımla ekonomi politikamızı sürdüreceğiz. Bu sene Türkiye ile Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıl dönümünü kutluyoruz. Cumhurbaşkanı Steinmeier'in nisan ayındaki ziyaretinin ardından önceki hafta da Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'u İstanbul'da ağırladık. İki kadim dosta ve NATO müttefikine yakışır şekilde Almanya'yla işbirliğimizi güçlendiriyoruz. 50 milyar dolara ulaşan ikili ticaretimizde hedefimiz 60 milyar dolar. Turizm, yatırım ve savunma sanayii başta olmak üzere potansiyelimizi en üst düzeyde kullanarak inşallah bu hedefi yakalayacağız.”
İsrail'in katliamları gibi konularda fikir ayrılıkları olsa da Almanya’nın Türkiye’nin Avrupa'daki en önemli ortağı olduğunu söyleyen Erdoğan, bu durumun vasfını gelecekte de muhafaza edeceğinin altını çizdi.
"İstanbul'da 950 muhtarın katılımıyla 54. Muhtarlar Buluşması'nı gerçekleştirdik"
Erdoğan, 19 Ekim Muhtarlar Günü vesilesiyle İstanbul'da 950 muhtarın katılımıyla 54. Muhtarlar Buluşması'nı gerçekleştirdiklerini belirterek, ”2015 yılında ilk defa bizim başlattığımız bu gelenek sayesinde şimdiye kadar 41 binden fazla muhtar kardeşimizle aynı gönül sofrasının etrafında bir araya geldik, ülkemizin meselelerini istişare ettik. Muhtar aylıklarından sigorta primlerine, silah ruhsatı harcından diğer mali ve sosyal imkanlara, belediyelerde ihdas ettiğimiz muhtarlık işleri dairesi ve müdürlüklerine kadar pek çok başlıkta muhtar kardeşlerimizin yanında olduk. Uzun yıllar Anadolu insanı gibi muhtarlarımız da ülkemizde elitist zihniyetin gadrine uğramıştı. Muhtar bile olamaz manşeti bu zihniyetin küstahlığının, nobranlığının, millete tepeden bakan kibirli, üstten tavrının sembolü olarak yıllarca hafızalara kazınmıştı. Muhtarlarımıza hak ettikleri değeri vererek bu mütekebbir anlayışı değişime zorladık. Bu vesileyle bir kez daha köylerine ve mahallelerine hizmet çabalarında tüm muhtar kardeşlerimize Allah'tan kolaylıklar diliyorum” diye konuştu.
"Bizim dış politikamızın ana omurgası Türkiye eksenidir"
Türkiye'nin coğrafi konumuna, hedeflerine, beşeri, tarihi ve ticari bağlarına uygun şekilde 360 derecelik bir perspektifle dış politikayı icra ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Batıyla ilişkilerimizi güçlendirirken doğuya sırtımızı dönmüyoruz. Başkalarının bize çizdiği istikamette değil, kendi çıkarlarımız doğrultusunda özgür irademizle adımlarımızı atıyoruz. Türkiye'nin çıkarı neredeyse oraya gidiyor, menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde iş birliklerimizi geliştiriyoruz. Daha önce farklı vesilelerle söylemiştim. Bugün önemine binaen bir kez daha tekrarlıyorum. Bizim dış politikamızın ana omurgası Türkiye eksenidir. Türkiye'nin milli menfaatleri güvenlik hassasiyetleri, ekonomik ve ticari çıkarları her şeyin üzerindedir, en temel önceliğimizdir. Bakınız biz makas değiştirmiyoruz. Bilakis Türkiye merkezli bir anlayışla değişen küresel sistemde hak ettiğimiz yeri almaya çalışıyoruz. Çok uluslu iş birliği platformlarıyla münasebetlerimizi farklı seviyelerde ilerletme çabalarımızın arka planında işte bu bakış açısı vardır” diye konuştu.
"Ülkemizin BRICS'le gelişen münasebetleri mevcut angajmanlarımızın alternatifi asla değildir ve olamaz"
2018 yılında Johannesburg'da düzenlenen 10. BRICS Zirvesi'ne İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı sıfatıyla iştirak ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22-24 Ekim tarihleri arasında Kazan'da düzenlenen son zirveye de Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in davetine icabete katıldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin Genişletilmiş Liderler Oturumu'nda Türkiye’nin bölgesel meselelerle ilgili vicdanlı ve ilkeli duruşunu muhataplarına anlatma fırsatı bulduklarını ifade etti. Zirve marjında Rusya, Venezuela, Özbekistan, Vietnam ve Kongo liderleriyle ikili görüşmelerinin olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca zirveye katılan diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla da bir araya geldik. BRICS platformunda yer alan ülkelerle ciddi işbirliği potansiyeline sahip olduğumuz kanaatindeyim. Sadece şu rakamlar bile BRICS’e mesafeli durulmaması gerektiğini gösteriyor. Dünya yüzölçümünün yüzde 30’unu, nüfusunun yüzde 45’ini kapsayan, küresel petrol üretiminin yüzde 40’ını, mal ihracatının yüzde 25’ini, ticaretin beşte ikisini gerçekleştiren global düzeyde ekonomik açıdan bir cazip merkezi haline dönüşen, hasılı dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında yer alan, ülkemiz için önemli fırsatlar sunan BRICS ile ilişkilerimizi ilerletmenin her bakımdan Türkiye'nin faydasına olacağına inanıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin BRICS'le gelişen münasebetleri mevcut angajmanlarımızın alternatifi asla değildir ve olamaz. Türkiye tüm bu platformlarda bi NATO müttefiki ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri yürüten ülke kimliğiyle yer almaktadır. Millet olarak bin yıllardır hangi mecrada ilerliyorsak, bugün ve yarın da aynı çizgide istikbal yürüyüşümüzü devam ettireceğiz" dedi.
SİYASET
Yayınlanma: 29 Ekim 2024 - 10:40
Erdoğan: "Türkiye Cumhuriyeti olarak bu alçak saldırıyla verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti olarak bu alçak saldırıyla verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık. Terör baronları Türk siyasetini dizayn edemeyecekler, 85 milyonun arasına nifak duvarları öremeyecekler, ülkemizi istikametinden saptıramayacaklar" dedi.
SİYASET
29 Ekim 2024 - 10:40
İlginizi Çekebilir