Evlerde yapılan pul biberler için alınan kırmızı Urfa biberinin satışı başlandı. Eylül ayının gelmesiyle piyasaya çıkan kırmızı Urfa biberinde aromalı kapsaisin yönünden en zengin biber özelliğini taşıyor. Genzi yakmayan Urfa biberi tadı ile dünyada tek. Kanserli hücreleri yok etme özelliği ile tanınan Urfa biberindeki Kapsaisin miktarı 100 gramda 0.036 olarak ölçülüyor.
Şanlıurfa Hal pazarında esnaf biber satışlarından oldukça memnun. Bu yılki biber rekoltesinin iyi olduğunu vurgulayan İsmail Bayram “Türkiye"de biberde öncü bir ilimiz olarak bu yılki biber rekoltesi de iyi sayılacak düzeyde.” dedi.
Biber fiyatlarının geçen yıla göre değişmediğini dile getiren Hal pazarı biber tüccarı İsmail Bayram “Yaptığı açıklamada ; Şanlıurfa"da insanlar kendi evlerinde biberleri kurutuyor. Malum sıcaklık 38-40 derece arasında olduğu için biber kurutmaya başladılar. Yağmur yağmadan biberlerin kuruması lazım. Biber fiyatları 60 kuruşla 65 kuruş arasında değişiyor. Geçmiş yıllarda Biber salçası yapımında kullanılan tatlı biber Ege bölgesinden geliyordu. Son 2 yıldır tatlı kırmızı biberde ekimi yapılıyor. Şanlıurfa biberinin yanı sıra tatlı Bursa biberi de Şanlıurfa"da üretiliyor.” dedi.
Günlük ortalama Şanlıurfa"da 150 ton biber satıldığını belirten Bayram “Günlük aşağı yukarı 150 ton civarında biber tüketimi oluyor. 150 ton tüketiminin yaklaşık 120 -110 tonunu Urfalılar evlerde pul biberlerini yapmak için alıyorlar. 25-30 tonunu da isot fabrikaları alıp dışarıya satmak üzere pul biber üretimi yapıyorlar.” dedi.
Halk arasında isot (ısı otu), bilim çevrelerinde ise ''capsicum anitum'' adıyla bilinen kırmızı acı biber, sevilerek tüketilen ve kültürü yapılan bir bitki.
Anavatanının Meksika olduğu sanılan ve Azteklerin yazılı belgelerinde söz ettikleri kırmızı acı biber, Avrupa'ya 15. yüzyılın sonlarında geldi, 16. yüzyılda kıta ülkelerine ve Osmanlı topraklarına yayıldı. Kırmızı biberi en çok tüketen ülkelerden olan Hindistan'a ise, bu bitki 17. yüzyılda Portekizliler tarafından ulaştırıldı. Hint ve Meksika mutfağında çok sık kullanılan kırmızı acı biber, Türkiye'de en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetiştirilmekte ve tüketilmekte.
L.T. Tresh adlı bilim adamı, 1846 yılında bibere acılığı veren maddenin kristal yapısında olduğunu tespit ederek, adını ''capsaicin- kapsaisin'' koymuştu.
Araştırmacılar, capsicum chacoense türü biberlerin, "düşmanlarının" sayısına göre kendini acılaştırdığını gördü.
Biberlerin, saldıran böceklerin sayısı fazla olduğunda acılaştığını, mantarların sayısı arttığında daha da acı hale geldiğini söyleyen araştırmacılar, böcek ya da mantarın olmaması halindeyse biberlerin acılaşmadığını belirtti.
Böcek ve mantarların beraber saldırmasının biberler için ölümcül olabileceğini vurgulayan araştırmacılar, bazı böceklerin beslenmek için biberin üzerinde delikler açtığını, mantarlarınsa bu deliklerden içeri girerek tohumlara zarar verdiğine dikkati çekti.
Bilimadamları bu savunma mekanizmasını biberlerin en büyük düşmanı olan kuşların kırabildiğini de belirtti. Kuşların biberlerdeki acı tada tamamen duyarsız olduğu biliniyor. Araştırma, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin (PNAS) dergisinde yayımlandı