Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, toplantıya Bakan Fidan’ın yanı sıra Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Marta Kos, AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanları ile Azerbaycan, Ermenistan, Moldova, Ukrayna, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan temsilcilerinin katılması öngörülüyor.
Bakan Fidan, Karadeniz’in stratejik önemi, bölgedeki mevcut jeopolitik gelişmeler ve güvenlik dinamiklerinin ele alınacağı “Karadeniz Bölgesi’nde Güvenlik, İstikrar ve Dayanıklılık” başlıklı oturuma iştirak edecek.
Fidan’ın, söz konusu oturumda Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik bir vizyonla ele alınarak kurumsal, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir zeminde güçlendirilmesinin önemini vurgulaması; Karadeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye’nin jeostratejik konumu ve askeri kapasitesiyle bölge güvenliği ve istikrarının korunmasında oynadığı önemli rolün altını çizmesi bekleniyor. Ayrıca Montrö Sözleşmesi’nin Karadeniz bölgesinin güvenliğinin yapı taşlarından birini oluşturduğuna dikkat çekmesi, Türkiye’nin Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubu (BLACKSEAFOR) gibi kuruluşlara öncülük ederek kıyıdaş devletler arasında “bölgesel sahiplenme” anlayışını güçlendirdiğini belirtmesi öngörülüyor.
Bakan Fidan’ın, Rusya-Ukrayna savaşının bölge güvenliğine oluşturduğu tehditlere karşı Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi’nin uygulanması, Karadeniz Tahıl Anlaşması ve Bulgaristan ile Romanya’yla tesis ettiği Mayın Karşı Tedbirleri Karadeniz Görev Grubu gibi adımlar atarak Karadeniz’de seyrüsefer emniyeti ve istikrarına katkı sağladığını vurgulaması; Avrupa ile Asya arasında köprü görevi gören Karadeniz bölgesinin AB’nin bağlantısallık odaklı projelerine önemli katkılar sunabileceğine dikkat çekmesi bekleniyor.
Öte yandan Bakan Fidan’ın toplantı vesilesiyle çeşitli ikili görüşmeler gerçekleştirmesi planlanıyor. Fidan’ın bu görüşmelerde, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir stratejik vizyon ve derinlik kazandırılması gerektiğini, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve Vize Serbestisi Diyaloğu’nun yeniden canlandırılmasının önemini vurgulaması; Avrupa’da sürdürülebilir ve caydırıcı bir güvenlik mimarisinin ancak Türkiye’nin katılımıyla mümkün olabileceğini dile getirmesi bekleniyor.
Fidan’ın ayrıca görüşmelerinde, Gazze’de ateşkes mutabakatının tam olarak uygulanmasına yönelik Türkiye’nin görüş ve beklentilerini paylaşması, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ulaştırılması amacıyla atılan somut adımları aktarması, uluslararası toplumun Filistin’deki çabalarını iki devletli çözüm vizyonu doğrultusunda sürdürmesinin önemine değinmesi öngörülüyor. Bununla birlikte, Suriye’nin birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, 10 Mart Mutabakatı’nın ivedilikle hayata geçirilmesi ve Rusya-Ukrayna savaşının adil, kalıcı bir barışla sonlandırılması için Türkiye’nin her türlü desteği sağlamaya hazır olduğunu yinelemesi bekleniyor.