Balcı, Normal de beslenmelerimizi 6 öğüne ayırarak yapıyoruz ama ramazan ayında bu durum pek mümkün değil. Öğünlerimizi 4’e ayırıyoruz. İftar başlangıç, 15 dakika sonra direk olarak iftar ana yemeğine geçiyoruz, iftardan 2 – 3 saat sonra dediğimiz bir ara öğünümüz var ve 4. Öğün olarak da sahur öğünü, bu şekilde 4’e bölüyoruz. Genel de ağır beslenmemeye özen gösteriyoruz kızartma, yağlı, şerbetli tatlılar bunlardan uzak durmamız gerekiyor çünkü bunlar zaten bize bir hazımsızlık verecek.
15 dakika da bir su tüketilmelidir çünkü gün içerisinde susuz kalacağız, suyun burada ki bir önemini daha vurgulamak istiyorum, biz tokluk hissini aynı zaman da su tüketiminden de alıyoruz. Su aynı zaman da bizim beslenme gereksinlerimizden biridir. Örneğin biz açlık hissi, hissettiğimiz zaman, mutfağa yöneldiğimiz zaman danışanlarımıza genel de şu uyarılar da bulunuruz, 1 su bardağı su için 15 dakika bekleyin, 15 dakika içerisinde açlığınız geçerse su içtikten sonra bilin ki vücut susuz kalmıştır.
Yemekten sonra yürüyüşe çıksınlar, yemek yedikten sonra direk olarak uzanmasınlar ya da uyumasınlar. Şeker hastalarımız var, ilaç tedavisi gören hastalarımız var, eğer doktorlarımız da öneriyorsa ilaç tedavisi olanların oruç tutmamalarını bende öneririm tabi doktorlarımız daha iyi bilir. Hipoglisemi, hiperglisemi gibi şeker hastalarımız var onların gün içerisinde şekerleri daha çok düşüyor. Bu tür hastalarımızın az ve sık şeklinde beslenmeleri gerekiyor, gün içerisinde ki uzun süren açlık problem olacaktır yine eğer doktor önermiyorsa, doktorun kontrolünde oruç tutmamalarını öneririm.
SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Diyetisyen Tuba BALCI, 2018 yılında Kıbrıs Lefke Avrupa üniversitesi mezunuyum ve yaklaşık olarak 4 yıldır kendi mesleğimi icra ediyorum.
BU MESLEĞİ NEDEN TERCİH ETTİNİZ?
BALCI,Ben insanların hayatına dokunmayı, insanları mutlu etmeyi seviyorum. Aslında kendimi bildim bileli sağlıkçı olmak istiyordum, yönelimim diyetisyenlikten taraf oldu. İnsanların mutlu olması beni de mutlu ediyor ve insanların hayatına dokunmak benim için mucizevî gibi bir şey işte bu yüzden diyetisyenlik.
RAMAZAN AYINDA NASIL BESLENMELİYİZ?
BALCI,Normal de beslenmelerimizi 6 öğüne ayırarak yapıyoruz ama ramazan ayında bu durum pek mümkün değil. Öğünlerimizi 4’e ayırıyoruz. İftar başlangıç, 15 dakika sonra direk olarak iftar ana yemeğine geçiyoruz, iftardan 2 – 3 saat sonra dediğimiz bir ara öğünümüz var ve 4. Öğün olarak da sahur öğünü, bu şekilde 4’e bölüyoruz. Genel de ağır beslenmemeye özen gösteriyoruz kızartma, yağlı, şerbetli tatlılar bunlardan uzak durmamız gerekiyor çünkü bunlar zaten bize bir hazımsızlık verecek. Biz ilk olarak iftarımızı açtığımız zaman, orucumuzu açtığımız zaman bir kâse çorba olabilir, zeytin olabilir daha çok hafif şeyler ile açacağız. 15 dakika dinleneceğiz, direk olarak ana yemeği yememiz lazım aslında, ben halkımızı çok iyi anlıyorum çünkü gün içerisinde kan şekeri düşüşü oluyor ve acıkıyoruz bu normal aslında. Amacımız sadece kilo kontrolü sağlamak değil, sindirim sıkıntısı yaşamamak, hazımsızlık yaşamamak, kabızlık yaşamamak bu yüzden aslında biraz ara vereceğiz ki diğer öğünümüzü daha rahat yiyebilelim diye. 15 dakika dinleniyoruz, 15. Dakikadan sonra ana yemeklere geçiyoruz, etlerimizi daha çok haşlama, fırınlama, ızgaralama yöntemiyle dediğim gibi kızartma ve yağlılardan biraz daha uzak duracağız. Kabızlık olmasın diye daha çok lif oranı yüksek besinler tercih edeceğiz bunlar da yine kuru baklagiller, sebze yemekleri, tam tahıllı ürünler, beyaz ekmek yerine kepekli ekmek, pirinç yerine bulgur pilavı gibi bunları tercih edebiliriz. Bu şekilde iftar yemeğimizi yapıyoruz. Örneğin canımız tatlı da isteyecek evet, tatlı tüketimi yapın bu evre de, tatlıdan kısma yapmayın çünkü kan şekeri düşüşü oluyor ama şerbetli tatlılar yerine güzel bir meyve tabağı hazırlayabilirsiniz kendinize. Sütlü tatlılar tercih edebilirsiniz, bu şekilde daha çok sütlü tatlılar ve meyve tabakları hazırlayarak tatlı ihtiyacınızı giderin. Yürüyüş ve egzersiz bizim için çok önemli çünkü kabızlık yine sıkıntımız bu, vücut gün içerisinde aç kaldığı için metabolizma duruyor. Sahur öncesinde güzel bir yürüyüşe çıkın ya da yemekten sonra güzel bir yürüyüşünüzü yapın, sahur evresine kadar olan süreçte 20 dakika da bir, yarım saatte bir, 2 bardak su içmeye özen gösterin. Canınız su istemese de için çünkü gün içerisinde susayacaksınız, su ihtiyacınızı sadece sudan karşılamak zorunda değilsiniz, maden suyu içebilirsiniz, taze sıkılmış meyve suyu içebilirsiniz, bitki çaylarını tercih edebilirsiniz bu şekilde de su ihtiyacı karşılanmış olur. Ramazan ayında ki en önemli öğünümüz, nasıl ki günlük yaşantımız da kilo almamızda ki en büyük dengeyi sağlayan öğün kahvaltı ise tıpkı kahvaltı gibi ramazan ayında da sahur öğünü bizim için çok önemlidir. Çünkü günü sağlam bir şekilde geçirmemiz için ki zaten uzun süre bir açlık çekeceğiz bu yüzden sahur öğünümüzü kesinlikle yapıyoruz. Bir su içerek, bir şeyler atıştırarak biz o öğünü atlatamayız, sahur öğünümüzü mutlaka yapıyoruz. Yumurtamızı haşlayarak tüketiyoruz çünkü yumurtayı haşlayarak tükettiğimiz de uzun süre tokluk hissi verecek ve yine biz de bir rahatsızlık yaratmayacak. Sebze yemekleri tüketilebilir, normal kahvaltı düzeyinde bir kahvaltı tüketilebilir, hafif bir şekilde yapılmalıdır.
RAMAZAN AYINDA SU TÜKETİMİ NASIL OLMALIDIR?
BALCI,Bana göre, 15 dakika da bir su tüketilmelidir çünkü gün içerisinde susuz kalacağız, suyun burada ki bir önemini daha vurgulamak istiyorum, biz tokluk hissini aynı zaman da su tüketiminden de alıyoruz. Su aynı zaman da bizim beslenme gereksinlerimizden biridir. Örneğin biz açlık hissi, hissettiğimiz zaman, mutfağa yöneldiğimiz zaman danışanlarımıza genel de şu uyarılar da bulunuruz, 1 su bardağı su için 15 dakika bekleyin, 15 dakika içerisinde açlığınız geçerse su içtikten sonra bilin ki vücut susuz kalmıştır. Vücut susuz kaldığı zaman da açlık hissi veriyor o yüzden yeteri şekilde de su tüketilmesi gerekiyor, iftar ile sahur evresi arasında 15 – 20 dakika da bir, 1 su bardağı su tüketilirse bu ihtiyacı da karşılamış oluruz. Hesaplamayı şu şekilde de yapabilirler, kilosu × 0,03 ile çarpıp ideal günlük almamız gereken su tüketimini de öğrenebiliriz. Uzun süre açlık ve susuzluk olacağı için günde 2,5 – 3 litre su tüketilmesi de tabi sağlıklıdır iftar ile sahur arasında.
ŞANLIURFA HALKININ BU NOKTADA YAPMIŞ OLDUĞU HATALAR NELERDİR?
BALCI,Bence sadece Şanlıurfa halkının değil de genel olarak zaten bir yanlış var, çünkü insanları da anlıyorum tabi gün içerisinde açlık oluyor, iş stresi, yorgunluk derken kan şekerinin düşüşü biz de zaten sinir oluşturuyor. Bu da bizim iftarımızı açtığımız gibi iftarımızı açtığımız gibi direk olarak yemeğe saldırmak oluyor ilk işimiz. İlk işimiz yemeğe saldırmak olsa bile aslında biraz daha püf noktalar vermek istiyorum bu konuda, örneğin ağzınıza lokmayı aldığınız zaman sayın, lokmalarınızı en azından sayın. 15 defa çiğnedikten sonra lokmalarınızı yutun çünkü çok çiğnediğimiz zaman da bize yokluk hissi verecek, biraz midenin de gözünü doyurmuş olacağız. Yemek esnasında sıvı tüketimi yapmasınlar çünkü hazımsızlık olur, Şanlıurfa’da bilindiği üzere ortaya bir tepsi konulur ve herkes oradan yer ve ne kadar yediğiniz sen kesinlikle hesaplayamazsın, en büyük problemimiz budur. Ne olursa olsun daima kendimize bir servis tabağı açmalıyız ve porsiyonlarımızı içerisine koymalıyız ki ne kadar tükettiğimizi bilelim. Yemeğimizi bitirdiğimiz gibi en büyük yanlışlardan biri de direk olarak tatlıya geçiyoruz, örneğin o tatlı hakkınızı ara öğünde kullanın, 2 saat sonra ki öğünde kullanın ve hafif bir şekilde beslenin, bunlar da püf noktalardan birisidir.
TAKİPÇİLERİNİZDEN BU KONUDA SİZE GELEN SORULARA CEVAP VEREBİLİR MİYİZ?
BALCI,Genel anlam da sorulardan birisi şu, mide ağrısı geçiriyoruz bunun için ne yapmalıyız? Çünkü genel de gastrit ve reflüsü olanlar bu problemi yaşıyorlar ve ülseri olanlar bu problemi yaşıyorlar. Yemek yedikten sonra bizim için hareketlilik önemlidir, mide de zaten bir rahatsızlık var ve mide rahatsızlığı olanlar özellikle kesinlikle ağır beslenmemelidir. Ağır beslenmeden kastımız, kızartma türü, hızlı yemek ve mide rahatsızlığını sağlayan hatalardan birisi de hızlı yemektir. Yemekten sonra yürüyüşe çıksınlar, yemek yedikten sonra direk olarak uzanmasınlar ya da uyumasınlar. Şeker hastalarımız var, ilaç tedavisi gören hastalarımız var, eğer doktorlarımız da öneriyorsa ilaç tedavisi olanların oruç tutmamalarını bende öneririm tabi doktorlarımız daha iyi bilir. Hipoglisemi, hiperglisemi gibi şeker hastalarımız var onların gün içerisinde şekerleri daha çok düşüyor. Bu tür hastalarımızın az ve sık şeklinde beslenmeleri gerekiyor, gün içerisinde ki uzun süren açlık problem olacaktır yine eğer doktor önermiyorsa, doktorun kontrolünde oruç tutmamalarını öneririm. Yaşlılarımızın yine aynı şekilde, kendilerini zorlamamaları gerekiyor bu durumda, ben böyle düşünüyorum. Danışanlarımdan, takipçilerimden gelen sorular arasında, biz sürekli kilo alma üzerine gidiyoruz çoğu kişi de bu evrede aslında kilo verdiklerini söylüyorlar. Ben her evrede herkesin bir diyetisyen ile çalışmalarını mutlaka öneriyorum, biz uzman desteği almaları gerekiyor çünkü herkes ne yemesi bilir. Ama bir diyetisyen desteği alındığı zaman beslenme disiplini sağlanacağı için daha kontrollü şekilde olacak, gerekli kalori hesaplandıktan sonra sahur da, sahur arasında, iftar da danışanlarımız yeterli miktarda ki kaloriyi bilirlerse, neleri tüketmeleri gerektiklerini bilirlerse zaten kilo kaybı yaşamayacaklardır. Ama gerçekten ileri boyutta biz zayıflık varsa ben o danışanların da tabi yine doktor kontrolünde olursa oruç tutmalarını önermem. Çünkü bu da vitamin kaybına, birçok hastalığın meydana gelmesine ve sağlıksız bir bireye sebep olacaktır. Buradan herkese hayırlı ramazanlar diliyorum, bir sonra ki röportajımız da görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın.
BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
BALCI,Ben teşekkür ederim.
15 dakika da bir su tüketilmelidir çünkü gün içerisinde susuz kalacağız, suyun burada ki bir önemini daha vurgulamak istiyorum, biz tokluk hissini aynı zaman da su tüketiminden de alıyoruz. Su aynı zaman da bizim beslenme gereksinlerimizden biridir. Örneğin biz açlık hissi, hissettiğimiz zaman, mutfağa yöneldiğimiz zaman danışanlarımıza genel de şu uyarılar da bulunuruz, 1 su bardağı su için 15 dakika bekleyin, 15 dakika içerisinde açlığınız geçerse su içtikten sonra bilin ki vücut susuz kalmıştır.
Yemekten sonra yürüyüşe çıksınlar, yemek yedikten sonra direk olarak uzanmasınlar ya da uyumasınlar. Şeker hastalarımız var, ilaç tedavisi gören hastalarımız var, eğer doktorlarımız da öneriyorsa ilaç tedavisi olanların oruç tutmamalarını bende öneririm tabi doktorlarımız daha iyi bilir. Hipoglisemi, hiperglisemi gibi şeker hastalarımız var onların gün içerisinde şekerleri daha çok düşüyor. Bu tür hastalarımızın az ve sık şeklinde beslenmeleri gerekiyor, gün içerisinde ki uzun süren açlık problem olacaktır yine eğer doktor önermiyorsa, doktorun kontrolünde oruç tutmamalarını öneririm.
SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Diyetisyen Tuba BALCI, 2018 yılında Kıbrıs Lefke Avrupa üniversitesi mezunuyum ve yaklaşık olarak 4 yıldır kendi mesleğimi icra ediyorum.
BU MESLEĞİ NEDEN TERCİH ETTİNİZ?
BALCI,Ben insanların hayatına dokunmayı, insanları mutlu etmeyi seviyorum. Aslında kendimi bildim bileli sağlıkçı olmak istiyordum, yönelimim diyetisyenlikten taraf oldu. İnsanların mutlu olması beni de mutlu ediyor ve insanların hayatına dokunmak benim için mucizevî gibi bir şey işte bu yüzden diyetisyenlik.
RAMAZAN AYINDA NASIL BESLENMELİYİZ?
BALCI,Normal de beslenmelerimizi 6 öğüne ayırarak yapıyoruz ama ramazan ayında bu durum pek mümkün değil. Öğünlerimizi 4’e ayırıyoruz. İftar başlangıç, 15 dakika sonra direk olarak iftar ana yemeğine geçiyoruz, iftardan 2 – 3 saat sonra dediğimiz bir ara öğünümüz var ve 4. Öğün olarak da sahur öğünü, bu şekilde 4’e bölüyoruz. Genel de ağır beslenmemeye özen gösteriyoruz kızartma, yağlı, şerbetli tatlılar bunlardan uzak durmamız gerekiyor çünkü bunlar zaten bize bir hazımsızlık verecek. Biz ilk olarak iftarımızı açtığımız zaman, orucumuzu açtığımız zaman bir kâse çorba olabilir, zeytin olabilir daha çok hafif şeyler ile açacağız. 15 dakika dinleneceğiz, direk olarak ana yemeği yememiz lazım aslında, ben halkımızı çok iyi anlıyorum çünkü gün içerisinde kan şekeri düşüşü oluyor ve acıkıyoruz bu normal aslında. Amacımız sadece kilo kontrolü sağlamak değil, sindirim sıkıntısı yaşamamak, hazımsızlık yaşamamak, kabızlık yaşamamak bu yüzden aslında biraz ara vereceğiz ki diğer öğünümüzü daha rahat yiyebilelim diye. 15 dakika dinleniyoruz, 15. Dakikadan sonra ana yemeklere geçiyoruz, etlerimizi daha çok haşlama, fırınlama, ızgaralama yöntemiyle dediğim gibi kızartma ve yağlılardan biraz daha uzak duracağız. Kabızlık olmasın diye daha çok lif oranı yüksek besinler tercih edeceğiz bunlar da yine kuru baklagiller, sebze yemekleri, tam tahıllı ürünler, beyaz ekmek yerine kepekli ekmek, pirinç yerine bulgur pilavı gibi bunları tercih edebiliriz. Bu şekilde iftar yemeğimizi yapıyoruz. Örneğin canımız tatlı da isteyecek evet, tatlı tüketimi yapın bu evre de, tatlıdan kısma yapmayın çünkü kan şekeri düşüşü oluyor ama şerbetli tatlılar yerine güzel bir meyve tabağı hazırlayabilirsiniz kendinize. Sütlü tatlılar tercih edebilirsiniz, bu şekilde daha çok sütlü tatlılar ve meyve tabakları hazırlayarak tatlı ihtiyacınızı giderin. Yürüyüş ve egzersiz bizim için çok önemli çünkü kabızlık yine sıkıntımız bu, vücut gün içerisinde aç kaldığı için metabolizma duruyor. Sahur öncesinde güzel bir yürüyüşe çıkın ya da yemekten sonra güzel bir yürüyüşünüzü yapın, sahur evresine kadar olan süreçte 20 dakika da bir, yarım saatte bir, 2 bardak su içmeye özen gösterin. Canınız su istemese de için çünkü gün içerisinde susayacaksınız, su ihtiyacınızı sadece sudan karşılamak zorunda değilsiniz, maden suyu içebilirsiniz, taze sıkılmış meyve suyu içebilirsiniz, bitki çaylarını tercih edebilirsiniz bu şekilde de su ihtiyacı karşılanmış olur. Ramazan ayında ki en önemli öğünümüz, nasıl ki günlük yaşantımız da kilo almamızda ki en büyük dengeyi sağlayan öğün kahvaltı ise tıpkı kahvaltı gibi ramazan ayında da sahur öğünü bizim için çok önemlidir. Çünkü günü sağlam bir şekilde geçirmemiz için ki zaten uzun süre bir açlık çekeceğiz bu yüzden sahur öğünümüzü kesinlikle yapıyoruz. Bir su içerek, bir şeyler atıştırarak biz o öğünü atlatamayız, sahur öğünümüzü mutlaka yapıyoruz. Yumurtamızı haşlayarak tüketiyoruz çünkü yumurtayı haşlayarak tükettiğimiz de uzun süre tokluk hissi verecek ve yine biz de bir rahatsızlık yaratmayacak. Sebze yemekleri tüketilebilir, normal kahvaltı düzeyinde bir kahvaltı tüketilebilir, hafif bir şekilde yapılmalıdır.
RAMAZAN AYINDA SU TÜKETİMİ NASIL OLMALIDIR?
BALCI,Bana göre, 15 dakika da bir su tüketilmelidir çünkü gün içerisinde susuz kalacağız, suyun burada ki bir önemini daha vurgulamak istiyorum, biz tokluk hissini aynı zaman da su tüketiminden de alıyoruz. Su aynı zaman da bizim beslenme gereksinlerimizden biridir. Örneğin biz açlık hissi, hissettiğimiz zaman, mutfağa yöneldiğimiz zaman danışanlarımıza genel de şu uyarılar da bulunuruz, 1 su bardağı su için 15 dakika bekleyin, 15 dakika içerisinde açlığınız geçerse su içtikten sonra bilin ki vücut susuz kalmıştır. Vücut susuz kaldığı zaman da açlık hissi veriyor o yüzden yeteri şekilde de su tüketilmesi gerekiyor, iftar ile sahur evresi arasında 15 – 20 dakika da bir, 1 su bardağı su tüketilirse bu ihtiyacı da karşılamış oluruz. Hesaplamayı şu şekilde de yapabilirler, kilosu × 0,03 ile çarpıp ideal günlük almamız gereken su tüketimini de öğrenebiliriz. Uzun süre açlık ve susuzluk olacağı için günde 2,5 – 3 litre su tüketilmesi de tabi sağlıklıdır iftar ile sahur arasında.
ŞANLIURFA HALKININ BU NOKTADA YAPMIŞ OLDUĞU HATALAR NELERDİR?
BALCI,Bence sadece Şanlıurfa halkının değil de genel olarak zaten bir yanlış var, çünkü insanları da anlıyorum tabi gün içerisinde açlık oluyor, iş stresi, yorgunluk derken kan şekerinin düşüşü biz de zaten sinir oluşturuyor. Bu da bizim iftarımızı açtığımız gibi iftarımızı açtığımız gibi direk olarak yemeğe saldırmak oluyor ilk işimiz. İlk işimiz yemeğe saldırmak olsa bile aslında biraz daha püf noktalar vermek istiyorum bu konuda, örneğin ağzınıza lokmayı aldığınız zaman sayın, lokmalarınızı en azından sayın. 15 defa çiğnedikten sonra lokmalarınızı yutun çünkü çok çiğnediğimiz zaman da bize yokluk hissi verecek, biraz midenin de gözünü doyurmuş olacağız. Yemek esnasında sıvı tüketimi yapmasınlar çünkü hazımsızlık olur, Şanlıurfa’da bilindiği üzere ortaya bir tepsi konulur ve herkes oradan yer ve ne kadar yediğiniz sen kesinlikle hesaplayamazsın, en büyük problemimiz budur. Ne olursa olsun daima kendimize bir servis tabağı açmalıyız ve porsiyonlarımızı içerisine koymalıyız ki ne kadar tükettiğimizi bilelim. Yemeğimizi bitirdiğimiz gibi en büyük yanlışlardan biri de direk olarak tatlıya geçiyoruz, örneğin o tatlı hakkınızı ara öğünde kullanın, 2 saat sonra ki öğünde kullanın ve hafif bir şekilde beslenin, bunlar da püf noktalardan birisidir.
TAKİPÇİLERİNİZDEN BU KONUDA SİZE GELEN SORULARA CEVAP VEREBİLİR MİYİZ?
BALCI,Genel anlam da sorulardan birisi şu, mide ağrısı geçiriyoruz bunun için ne yapmalıyız? Çünkü genel de gastrit ve reflüsü olanlar bu problemi yaşıyorlar ve ülseri olanlar bu problemi yaşıyorlar. Yemek yedikten sonra bizim için hareketlilik önemlidir, mide de zaten bir rahatsızlık var ve mide rahatsızlığı olanlar özellikle kesinlikle ağır beslenmemelidir. Ağır beslenmeden kastımız, kızartma türü, hızlı yemek ve mide rahatsızlığını sağlayan hatalardan birisi de hızlı yemektir. Yemekten sonra yürüyüşe çıksınlar, yemek yedikten sonra direk olarak uzanmasınlar ya da uyumasınlar. Şeker hastalarımız var, ilaç tedavisi gören hastalarımız var, eğer doktorlarımız da öneriyorsa ilaç tedavisi olanların oruç tutmamalarını bende öneririm tabi doktorlarımız daha iyi bilir. Hipoglisemi, hiperglisemi gibi şeker hastalarımız var onların gün içerisinde şekerleri daha çok düşüyor. Bu tür hastalarımızın az ve sık şeklinde beslenmeleri gerekiyor, gün içerisinde ki uzun süren açlık problem olacaktır yine eğer doktor önermiyorsa, doktorun kontrolünde oruç tutmamalarını öneririm. Yaşlılarımızın yine aynı şekilde, kendilerini zorlamamaları gerekiyor bu durumda, ben böyle düşünüyorum. Danışanlarımdan, takipçilerimden gelen sorular arasında, biz sürekli kilo alma üzerine gidiyoruz çoğu kişi de bu evrede aslında kilo verdiklerini söylüyorlar. Ben her evrede herkesin bir diyetisyen ile çalışmalarını mutlaka öneriyorum, biz uzman desteği almaları gerekiyor çünkü herkes ne yemesi bilir. Ama bir diyetisyen desteği alındığı zaman beslenme disiplini sağlanacağı için daha kontrollü şekilde olacak, gerekli kalori hesaplandıktan sonra sahur da, sahur arasında, iftar da danışanlarımız yeterli miktarda ki kaloriyi bilirlerse, neleri tüketmeleri gerektiklerini bilirlerse zaten kilo kaybı yaşamayacaklardır. Ama gerçekten ileri boyutta biz zayıflık varsa ben o danışanların da tabi yine doktor kontrolünde olursa oruç tutmalarını önermem. Çünkü bu da vitamin kaybına, birçok hastalığın meydana gelmesine ve sağlıksız bir bireye sebep olacaktır. Buradan herkese hayırlı ramazanlar diliyorum, bir sonra ki röportajımız da görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın.
BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
BALCI,Ben teşekkür ederim.