Türkiye Muharip Gaziler Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Hasan Aslan Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada;Biz Kıbrıs barış harekâtına katılmadan önce bizim Kıbrıs’ta bir alayımız vardı ‘’Kıbrıs Türk Kuvvetler Alayı’’ oradaki Rumların karşısına alay olarak bizleri koymuşlar orada ki Türklerin emniyetini sağlamak için 1960 yılında kurulmuş ama sadece 650 kişi. Birleşmiş Milletler NATO’nun emriyle, demiş bir birlik kuracaksınız. Ben Türkiye’de her 6 ay da 1 ikinci orduya bağlı acemi birlikler de 300 kişi seçiyorlardı 6 ayda 1 Kıbrıs’a gidiyordu zaten esas kısa adı değiştirme birliğiydi oranın. 6 ayda 1 değişim yapılırdı, 300 kişi gider 300 kişi gelirdi işte o zaman bana nasip oldu. Doğu’dan götürmüyorlardı, bazı kendini bilmezler vardır o zaman ayrım yapıyorlardı ama şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri pırıl pırıl, şeffaf, kahraman bir ordumuz var şimdi. Allah rahmet eylesin benim bir takım komutanım vardı, beni zorla götürdü, ikinci orduya bağlı tüm birliklerden 300 kişi o da en az ortaokul mezunu olacak, boyu 180’den aşağı olmayacak, ben 1 cm ile kaçırıyordum. Komutanım beni götürdü daha sonra vefat etti mekânı cennet olsun, ben Kıbrıs’ta tam 13 buçuk ay askerlik yaptım, ben şimdi Kıbrıs’ı Urfa’dan bile çok iyi biliyorum, ben Kıbrıs savaşını başından sonuna kadar yaşadım, gördüm, biliyorum.dedi.Kıbrıs’ı anlattığım bazı kişiler bana sarılıp ağlıyorlar ve Kıbrıs’ı biz böyle bilmiyorduk diyorlarKıbrıs Barış Harekâtını kesintisiz anlatırsam önüme her hangi bir not almadan 1 buçuk saat net anlatırım, ben üniversiteye gidiyorum, tarih bölümünden, bayan hocamız var yüksek rütbeli bir komutanımızın da eşidir. Mezun olacak öğrencilere tarih dersinde Kıbrıs’ı işliyor, gençler birbirlerine bakıyorlar kaynağı nereden alalım diye, internetten bakıyorlar falan hocaya gidip hocam böyle bir şey yok dedikleri zaman hoca siz neden kaynak arıyorsunuz? İşte canlı şahit orada diyor. Çocuklar davet ettiler, ben 3 – 4 defa gittim, anlattım çünkü ben Kıbrıs’ı birebir yaşamışım ve orada duygusal olan öğrencilerimiz vardı, bazıları gelip bana sarılıp ağladılar. Biz Kıbrıs’ı hiç böyle bilmiyorduk dediler, bize kimse anlatmadı, özellikle şimdi ki gençlik biz tarihimizi tam bilmiyoruz, tarihimizi bilmediğimiz için de bazen şunu söylüyorum, tarihimizi bilmediğimiz için bizim coğrafyamızı da Amerika denen dost görünen yahudi çizer, bu yüzden anlatıyorum.dedi.Aynı mevzi de beraber savaştığım Urfalı hemşerim 2 saat sonra şehit oldu Kıbrıs’ta bir kalemiz vardı, haberleşme tesislerimiz vardı tabi o zaman haberleşme şimdi ki gibi değil, uydu falan yok. Orada bizim muharebe takım komutanı Bayram Gümüş Başçavuşumuz haberleşme yapıyor, emir geliyor hemen Türkiye ile haberleşme telsizle, oraya gidiyor tabi cephane var ama yetersiz, Türkiye’den daha bize yardım gelecek, cephane yok, bir şey yok. Bizim kalkamayan uçaklarımız oldu işte herkes orayı güllük gülistanlık biliyor ama bizim benzin yoktu diye bazı uçaklarımız kalkmadı. Rumlar bunların etrafını sarıyorlar, 5 parmak dağlarına hâkim olan onlar zaten ama ne yazık ki bizim başçavuşumuz şehit düştü. Ve o Rumlar, göğüslerine kasatura ile haç resmi çiziyorlar ama yeri gelince Türkler barbar diyorlar peki kim barbar? Cengiz Topel 1964 yılında şehit düştüğü zaman, yardılar tüm organlarını çıkardılar, 1 hafta sonra bize teslim ettiler. Bir anımı daha anlatmak istiyorum sizlere sabah saat 10 buçuk, Türkiye’den bize yardım gelecek, bir taraftan yolları açıyorlar kara yoluyla gelecekler, bir taraftan gemiler yanaşıyor Girne’ye çıkarma yapılacak. Hava indirme tugayı ilk geldi Kayseri’den bizlere takviye birlik, biz başımızı kaldıramıyoruz çünkü cephanemiz yok, komutanlar görmeden ateş etmeyin diyorlar. Paraşütle inen birlik, Kayseri’den hava indirme tugayı, mevzilere hemen dağıtılıyor, direk olarak mevziye atladı. Mevzideyiz, el tetikte, gözler düşman da ama ateş edemiyoruz rahatça cephane az ama onlar yağmur gibi yağdırıyorlar çünkü onlar da aşırı derecede cephane, mühimmat var. Destek birlik bizim mevziye atladı, hoş geldin dedim, hoş bulduk komutanım dedi bana ama ben subay veya astsubay değilim tabi savaş da kimse de rütbe olmaz. Onbaşıda da yok, generalde de yok sadece rütbe söküldüğü zaman yerinden belli oluyor. Siz dedim paraşütle atlayanlardan mısınız, evet dedi, nereden geliyorsunuz dedim, biz Kayseri hava indirme tugayıyız dedi. Memleket neresi dedim, Urfa dedi tabi o zaman Şanlı unvanını almamıştık, bende Urfalıyım dedim, neresindensin dedim Suruç dedi, bende Suruçluyum dedim. Hangi köydensin dedim, Kara köyünden dedi, bende çaykara köyündenim dedim, mevzi de birbirimize sarıldık. Saat 3’de emir geldi, hava indirme tugayından gelen askerler toplansın, 5 parmak dağı eteğinde çok güzel bir yer oraya bunları götürdüler. Orada bir köy var Rumlar oraya çöreklenmiş, bu çocukları saat 3’de toplayıp götürdüler ve o çocuk saat 5’de orada şehit oldu. 11’de yanıma geldi, 3’de aldılar oraya götürdüler ve orada şehit oldu çocuk, mekânı cennet olsun nice şehitler verdik.ŞANLIURFA GAZETESİ
GÜNDEM
07 Eylül 2023 - 09:33
Güncelleme: 07 Eylül 2023 - 09:44
Kıbrıs savaşını başından sonuna kadar yaşadım (video)
Aslan;ben şimdi Kıbrıs’ı Urfa’dan bile çok iyi biliyorum, ben Kıbrıs savaşını başından sonuna kadar yaşadım, gördüm, biliyorum
GÜNDEM
07 Eylül 2023 - 09:33
Güncelleme: 07 Eylül 2023 - 09:44