11500 yıl öncesine ait ve 100 yılın en önemli arkeolojik keşfi olarak kabul edilen Göbeklitepede geçen ay başlanan ve bulunan insan başı akşam bulunduktan sonra sabah çalınmıştı. Turizm bakanlığından Asım Keser ve Kevser Sultay Şanlıurfaya gelerek çalınan eserle ilgili olarak çalışmalarını tamamladı. Jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturmayı sürdürürken, geçen ay Alman Büyükelçisininde Şanlıurfaya gelerek başta Vali Nuri Okutan ve diğer yetkililerle görüşerek meydana gelen hırsızlıkla ilgili bilgi almıştı.1995 yılından 2007 yılına 12 yıl süre zarfında Şanlıurfa Müzesi Başkanlığında, arkeolog Klaus Schmidt danışmanlığında, genelde Eylül aylarında yaklaşık 1 ay süreli yapılan kazılar, 2007 yılında Bakanlar Kurulu Kararı Şanlıurfa Müzesi Başkanlığından alınarak Doç.Dr. Klaus Schmidt Başkanlığına getirilmişti. Bu izinden sonra talep üzerine kazı çalışmaları Nisan ve Eylül ayında yapılmak üzere kazı başkanlığınca yıl toplamında 45 güne çıkarıldı. 1. Derece sit alanı ilan edilen 80 dönümlük arkeolojik araştırma bekleyen alanın 14 yıldır, en fazla % 10’luk alanında kazı yapıldı.Kültür Müdürlüğü konuyla ilgili olarak Bakanlığa yazdığı raporda bu kazıların yılın 10 ayında yapılabileceğini belirterek Urfa iklimi arkeolojik kazı yapmaya 10 ay müsaittir. Haleplibahçe’deki Şanlıurfa Müzesi Başkanlığında yapılan kazılar örnek gösterilebilinir. Harran Üniversitesi bünyesinde arkeoloji bölümü 2009 yılında öğrenci almaya başlamış, neolitik dönemle ilgili (Cilalı Taş Devri) öğretim üyesi de bulunmaktadır, yurt içinden ve yut dışından da destek alınarak geniş zamanlı, geniş katılımlı, ilgili disiplinlerden bilim adamlarının ve araştırmacıların da yer aldığı, çekirdek bir kadrosu olan daha profesyonel bir oluşumla kazı çalışmaları yapılabilir. Bu kazı çalışmaları araştırma bekleyen diğer neolitik yerleşimleri de (Karahantepe, Sefertepe, Hamzantepe, Balıklıgöl çevresi vb.) kapsayabilir. denildi.Güvenliğin yeterince sağlanmadığı iddia edilen Göbeklitepede Güvenlik Kamerası eklenmesi ve 6 tane Profesyonel Güvenlik Görevlisi görev yapması isteniyor. Ticari olmayan çekimler yapılmasına izin verilmeyen kazı alanında zaman zaman BBC gibi bir çok TVnin çekim yapamadığı belirtildi.Bir çok dergide Göbekli tepe ile ilgili yazılar yayınlandı.1994’te Alman arkeolog Klaus Schmidt tarafından bulunan ve 14 yıldır kazı çalışmaları devam eden arkeolojik bölgede ortaya çıkan 12 bin yıllık tapınak, ‘avcılık ve toplayıcılıkla geçinen göçebe toplulukların, tarımı öğrenerek yerleşik yaşama geçtiği’ tezine ters düşüyor. Çünkü bu dönemde yaşayan insanların henüz çanak çömlek yapmayı bile bilmedikleri varsayılıyor.
Ancak duvarlarının kalınlığı 1.4 metre olan, on iki metre boyundaki tapınağın içinde üzerinde kuş, aslan, yılan ve akrep şeklinde kabartmaların yer aldığı “T” şekilli sütunlar bulunuyor. Hatta tapınağın çevresinde tarım yapıldığına dair işaretler de var. Klaus Schmidt’e göre, bu bölge Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 5 bin 500 yıl, İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den de 7 bin yıl daha yaşlı. Alman bilimadamı, Göbeklitepe ile ilk karşılaşmasını şöyle anlattı:
“Hayatımı değiştirdi”
“Bu kalıntılara rastladığım zaman önümde iki seçenek vardı. Ya hiç kimseye bir şey söylemeden hemen burayı terk edecektim, ya da hayatımın geri kalanını burada geçirmeye razı olacaktım. Ben ikinci seçeneği seçtim...” Schmidt’e göre, bu tapınağı yapanlar “yeryüzünde ilk kez evren nedir, biz neden buradayız sorusunu kendilerine soran” kişilerdi.
Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder da Göbeklitepe sayesinde tarihin yeniden şekillenebileceğini belirtiyor. Uzun süre Çatalhöyük’teki kazıları yöneten Hodder, Göbeklitepe için şunları söyledi: “Bu tür yapıların sadece yerleşik hayata geçmiş tarımla uğraşan medeniyetler tarafından yapılabildiği düşünülürdü. Ama Göbeklitepe her şeyi değiştirdi. Çünkü bunu yapanlar avcılıkla hayatını sürdüren insanlar. O yüzden bildiğimiz her şey değişebilir. Çok uzun bir zamandır yapılan en önemli arkeolojik buluş.”Schmidt “14 bin yıllık Göbekli Tepe, aslında Adem’le Havva’nın yaşadığı ‘Garden of Eden’ olarak anılan kutsal mekan” diyor.
Şanlıurfa’da arkeologları şoke edecek düzeyde önemli kalıntıların bulunduğu Göbekli Tepe hakkında çok sansasyonel bir iddia ortaya atıldı. Hayatını buradaki kazılara adayan Alman arkeolog Klaus Schmidt, Piramitler’den 7 bin 500 yıl önce inşa edildiği tespit edilen bu mekanın Kutsal Kitaplar’da adı Garden of Eden ya da “Cennet Bahçesi” olarak geçen ve Adem ile Havva’nın yasak elma ağacının meyvesinden yiyerek kovuldukları yer olduğunu ileri sürdü.
1994’te sürüsünü otlatan bir çoban, Şanlıurfa’nın 15 km kuzey doğusundaki Göbekli Tepe’-de dikdörtgen şeklinde üzerinde oymalar olan taşlar buldu, yetkililere götürdü. İstanbul’daki Alman Arkeoloji Enstitüsü görevlisi Klaus Schmidt, bölgeye giderek incelemelere başladı. Kazılarda şimdiye dek çıkarılan 45 adet T şeklindeki taş anıtın üzerinde yabani domuz, ördek, yılan, aslan, balık ve avcılık yapan insan figürleri var. Daha yüzlerce taş anıtın çıkarılmayı beklediği bölgenin tapınak olarak kullanıldığını tahmin ediliyor.
Eski metinler doğruluyor
Uzmanlara göre Göbekli Tepe tam 14 bin yaşında, yani piramitlerden 7 bin 500 yıl daha eski. Schmidt’e göre artık çorak olan Göbekli Tepe, bir zamanlar çok bereketli bir bölgeydi. Ancak insanlık, çevrenin bozulmasına yol açarak bu “cennet”in yok olmasına sebep oldu. Göbekli Tepe’de bulunan taşlar, M.Ö. 8000’de programlı bir şekilde toprağa gömüldü. Bunun sonucu, çobanın üzerinde dolaştığı yapay tepeler oluştu. Bilim adamlarına göre Göbekli Tepe’nin Adem ve Havva’nın yaşadığı Cennet Bahçesi olduğuna ilişkin kanıtlar şöyle:
- İncil’in “yaradılış” bölümünde cennet bahçesinin Asur’un batısında olduğu yazıyor. Göbekli Tepe de burada.
- Cennet Bahçesinin 4 nehirle çevrelendiği, bunlardan ikisinin de Fırat ile Dicle olduğu biliniyor.
- Asur tabletlerinde Beth Eden adlı bir medeniyetten bahsediliyor. Yeri Göbekli Tepe’nin bulunduğu yer tarif ediliyor.
- Tevrat’ta da bahçenin Suriye’nin kuzeyinde olduğu belirtiliyor.
- “Eden” kelimesi Sümerce “ova” anlamına geliyor. Göbekli de Harran Ovası’nın hemen içinde yer alıyor. DIŞ HABERLER
UZMANLAR HEYECANLI
İNGİLİZ Daily Mail gazetesinin konuştuğu bilim adamları, “Medeniyetten ve her şeyden önce Göbekli Tepe vardı” ifadesini kullandı. İşte bölgeyi inceleyen uzmanların tepkileri:
- Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder: Göbekli Tepe tarihle ilgili bildiğimiz her şeyin değişmesine sebep olacak.
- Witwatersrand Üniversitesi’nden David Lewis Williams: Göbekli Tepe tarihin gelmiş geçmiş en büyük arkeolojik keşfi.
- Reading Üniversitesi’nden Steve Mithen: Burası insan aklının anlamakta zorlanacağı kadar olağanüstü.
- Alman arkeolog Klaus Schmidt: Tüm kanıtlar gösteriyor ki burası insanlığın doğduğu yer. Göbekli Tepe, Adem’le Havva’nın yaşadığı Cennet Bahçesi’ndeki bir tapınaktı.(UrfaHA)
Ancak duvarlarının kalınlığı 1.4 metre olan, on iki metre boyundaki tapınağın içinde üzerinde kuş, aslan, yılan ve akrep şeklinde kabartmaların yer aldığı “T” şekilli sütunlar bulunuyor. Hatta tapınağın çevresinde tarım yapıldığına dair işaretler de var. Klaus Schmidt’e göre, bu bölge Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 5 bin 500 yıl, İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den de 7 bin yıl daha yaşlı. Alman bilimadamı, Göbeklitepe ile ilk karşılaşmasını şöyle anlattı:
“Hayatımı değiştirdi”
“Bu kalıntılara rastladığım zaman önümde iki seçenek vardı. Ya hiç kimseye bir şey söylemeden hemen burayı terk edecektim, ya da hayatımın geri kalanını burada geçirmeye razı olacaktım. Ben ikinci seçeneği seçtim...” Schmidt’e göre, bu tapınağı yapanlar “yeryüzünde ilk kez evren nedir, biz neden buradayız sorusunu kendilerine soran” kişilerdi.
Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder da Göbeklitepe sayesinde tarihin yeniden şekillenebileceğini belirtiyor. Uzun süre Çatalhöyük’teki kazıları yöneten Hodder, Göbeklitepe için şunları söyledi: “Bu tür yapıların sadece yerleşik hayata geçmiş tarımla uğraşan medeniyetler tarafından yapılabildiği düşünülürdü. Ama Göbeklitepe her şeyi değiştirdi. Çünkü bunu yapanlar avcılıkla hayatını sürdüren insanlar. O yüzden bildiğimiz her şey değişebilir. Çok uzun bir zamandır yapılan en önemli arkeolojik buluş.”Schmidt “14 bin yıllık Göbekli Tepe, aslında Adem’le Havva’nın yaşadığı ‘Garden of Eden’ olarak anılan kutsal mekan” diyor.
Şanlıurfa’da arkeologları şoke edecek düzeyde önemli kalıntıların bulunduğu Göbekli Tepe hakkında çok sansasyonel bir iddia ortaya atıldı. Hayatını buradaki kazılara adayan Alman arkeolog Klaus Schmidt, Piramitler’den 7 bin 500 yıl önce inşa edildiği tespit edilen bu mekanın Kutsal Kitaplar’da adı Garden of Eden ya da “Cennet Bahçesi” olarak geçen ve Adem ile Havva’nın yasak elma ağacının meyvesinden yiyerek kovuldukları yer olduğunu ileri sürdü.
1994’te sürüsünü otlatan bir çoban, Şanlıurfa’nın 15 km kuzey doğusundaki Göbekli Tepe’-de dikdörtgen şeklinde üzerinde oymalar olan taşlar buldu, yetkililere götürdü. İstanbul’daki Alman Arkeoloji Enstitüsü görevlisi Klaus Schmidt, bölgeye giderek incelemelere başladı. Kazılarda şimdiye dek çıkarılan 45 adet T şeklindeki taş anıtın üzerinde yabani domuz, ördek, yılan, aslan, balık ve avcılık yapan insan figürleri var. Daha yüzlerce taş anıtın çıkarılmayı beklediği bölgenin tapınak olarak kullanıldığını tahmin ediliyor.
Eski metinler doğruluyor
Uzmanlara göre Göbekli Tepe tam 14 bin yaşında, yani piramitlerden 7 bin 500 yıl daha eski. Schmidt’e göre artık çorak olan Göbekli Tepe, bir zamanlar çok bereketli bir bölgeydi. Ancak insanlık, çevrenin bozulmasına yol açarak bu “cennet”in yok olmasına sebep oldu. Göbekli Tepe’de bulunan taşlar, M.Ö. 8000’de programlı bir şekilde toprağa gömüldü. Bunun sonucu, çobanın üzerinde dolaştığı yapay tepeler oluştu. Bilim adamlarına göre Göbekli Tepe’nin Adem ve Havva’nın yaşadığı Cennet Bahçesi olduğuna ilişkin kanıtlar şöyle:
- İncil’in “yaradılış” bölümünde cennet bahçesinin Asur’un batısında olduğu yazıyor. Göbekli Tepe de burada.
- Cennet Bahçesinin 4 nehirle çevrelendiği, bunlardan ikisinin de Fırat ile Dicle olduğu biliniyor.
- Asur tabletlerinde Beth Eden adlı bir medeniyetten bahsediliyor. Yeri Göbekli Tepe’nin bulunduğu yer tarif ediliyor.
- Tevrat’ta da bahçenin Suriye’nin kuzeyinde olduğu belirtiliyor.
- “Eden” kelimesi Sümerce “ova” anlamına geliyor. Göbekli de Harran Ovası’nın hemen içinde yer alıyor. DIŞ HABERLER
UZMANLAR HEYECANLI
İNGİLİZ Daily Mail gazetesinin konuştuğu bilim adamları, “Medeniyetten ve her şeyden önce Göbekli Tepe vardı” ifadesini kullandı. İşte bölgeyi inceleyen uzmanların tepkileri:
- Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder: Göbekli Tepe tarihle ilgili bildiğimiz her şeyin değişmesine sebep olacak.
- Witwatersrand Üniversitesi’nden David Lewis Williams: Göbekli Tepe tarihin gelmiş geçmiş en büyük arkeolojik keşfi.
- Reading Üniversitesi’nden Steve Mithen: Burası insan aklının anlamakta zorlanacağı kadar olağanüstü.
- Alman arkeolog Klaus Schmidt: Tüm kanıtlar gösteriyor ki burası insanlığın doğduğu yer. Göbekli Tepe, Adem’le Havva’nın yaşadığı Cennet Bahçesi’ndeki bir tapınaktı.(UrfaHA)