AK Parti Dış İlişkiler ve Asya Parlamenterler Asamblesi (APA) Başkan Yardımcısı Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen, 10 Aralık İnsan Hakları Günü ve 10 Aralık tarihini içine alan İnsan Hakları Haftası nedeniyle bir mesaj yayınladı. Önen mesajında, İslâm dininin insan haklarına büyük önem verdiğini söyledi.
İslam dini insanlar arasında ayrım yapmaz
Kuran-ı Kerime ve Peygamberimizin sünnetine bakıldığı zaman insan hakları ile ilgili emir ve tavsiyelerin görüleceğini belirten AK Parti Dış İlişkiler ve Asya Parlamenterler Asamblesi (APA) Başkan Yardımcısı Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen, “İslâm dini ‘Haklar’ı 2 kısma ayırıyor. Bunlardan birisi ve birincisi Allah hakkıdır, diğeri de insan haklarıdır. Peygamberimiz insan haklarına büyük değer verirdi. Müslümanın, insan hakkı üzerinde olduğu halde Allahın huzuruna çıkmamasını daima öğütlerdi. İslâm, insan hakları konusunda olabildiğince dengeli, engin ve evrensel bir dindir. O kadar ki, Kurân-ı Kerim, haksız yere bir insanı öldürmeyi, Bütün insanlara karşı cinayet işleme. şeklinde değerlendirmiştir. (Mâide suresi 5/32 ayet) Bu değerlendirme, hiçbir din ve modern sistemde olmadığı gibi, insan haklarıyla alâkalı hiçbir komisyon ve kuruluşta da insana bu seviyede değer verilmemiştir. Bir hadisi şerif de; ‘İnsanlar tarağın dişleri gibi eşittir. Hiç kimsenin başkası üzerinde Allah korkusu hariç, bir üstünlüğü yoktur’ deniliyor. İslâm, bütün yaratıklara, özellikle en üstün yaratık olan insana şefkat ve merhamet göstermeyi bir esas olarak kabul etmiştir. Bunun içindir ki, bu dini tebliğ etmek üzere gönderilen son Peygamber Hz. Muhammed (sav)i ilk tanıyan ve etrafında ilk toplananların çoğunluğunu hakları ellerinden alınmış, toplum içinde hor ve hakir görülmüş insanlar oluşturmuştur. Bunlar, İslâm dininin insanlar arasında ayırım yapmadığını görünce hemen onu kabul edip müslüman olmuşlardı” dedi.
İnsan haklarının hukuk düzeniyle korunması zorunluluktur
Milletvekili Önen, insanlık topluluğunun bütün üyelerinde bulunan onurun eşit ve başkasına aktarılamaz hakların tanınması, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu belirterek, “İnsan haklarının tanınmaması ve hor görülmesi insanlık vicdanını isyana yönelten zorbalıklara yol açmış olduğu ve insanları korku ve yoksulluktan kurtulmuş, söz ve inanç özgürlüğüne kavuşmuş bir dünya kurulması insanoğlunun en yüksek ideali olarak ilan edilmesi olduğu, İnsanın baskıya, baskı yönetimine karşı son çözüm olarak ayaklanmak zorunda kalmaması için, insan haklarının bir hukuk düzeniyle korunması bir zorunluluk olduğu bilinmektedir” diye konuştu.
İnsana herzaman değer veriliyor
Emin Önen, açıklamalarına şöyle devam etti;
“Eski devletlerin yönetim anlayışı baskıydı. Böyle giden bir işleyişe dur diyebilmek için 1215 yılında İngiltere Kralına kabul ettirilen bildirge, Magna Charte (Magna Karta) İnsan Hakları kavramının ilk belgesi sayılır. İnsan hakları konusunda yayınlanan bir diğer önemli bildirge, Amerikada yayınlanan Bağımsızlık Bildirgesidir. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devriminden sonra yayınlanan İnsan Hakları Bildirgesinde gerçek yerini almıştır. II. Dünya Savaşından sonra, devletler; bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması gerçeğinde birleştiler. İnsanın değişimi ve gelişmesinin sonucunda 10 Aralık 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi doğmuştur. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ilk onaylayan ülkeler arasında yer almış ve insan hakları konusundaki önemli sözleşmelerin büyük bölümüne taraf olmuştur. İnsanın bu noktaya varmak için verdiği mücadelenin temelinde düşünülebilmesi yatıyor. Düşünebilmek, insanı insan yapan en büyük değerlerden biridir. İnsanın en önemli hakkı yaşama hakkıdır. Yaşama hakkını düşünme, eğitim-öğretim, çalışma, iletişim. hakları desteklemektedir. Bütün bunlar da eğitim hakkıyla beslenebilir. Anayasamızda ‘Kimse eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılamaz’ denilmektedir. Millî Eğitim Temel Kanunumuz da bunu desteklemektedir. 9 Nisan 1997 tarihinde kurulan ve insan hakları konularıyla görevli Devlet Bakanı başkanlığında, Başbakanlık, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Sağlık ve Millî Eğitim Bakanlıkları Müsteşarlarının katılımıyla faaliyetlerini sürdüren İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulunun (İHKÜK) çalışmalarına hız verilmiştir. Öte yandan İnsan Hakları Komisyonu (İHK) bugüne kadar yüzlerce karar almış ve bu kararların büyük bir bölümü uygulamaya geçirilmiştir. AK Parti hükümeti olarak insana her zaman değer veriyoruz ve insanlarımızın eşit haklara sahip oluklarını her zaman savunuyoruz.” (Haber Yusuf Güler)