Mustafa Aktaş Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada : Biz önce çırak olarak gittik çalıştık. Esnafın yanına gidip çalıştık. Orada çırak olarak bütün işleri yapardık. Ayak işlerini temizlik gibi her işi yapardık. Bugün ki şartlarda çıraklar o şekilde gelmiyor. Önce okula gidiyor kalırsa dükkana geliyor. Onun için gençler kalırsa dükkana gelen pek nadir bu zamanda çırak yetişmesi çok sıkıntılı. Esnaf olarak sıkıntıda neden sıkıntıda? Çünkü para karşılanmıyor. İstediği maaşı alamıyor. İstediği sağlık hizmeti hepsi karşılanmıyor. Onun için esnaf ne yapacak gereken işlemleri kendi günü birlik karşılayacak. Günü birlik dediğimiz bu ayı kurtardın diğer aya ALLAH bereket versin. Bismillah diye başlayacak. Şimdi bir çırak yetişmesi için şuan da önce temelde yetişmesi gereken esnaf olabilmesi için mutlaka aklını, fikrini muhakkak o işe verecek.
Çini malı tamirciliği bitirdi.
Aktaş, Şimdi o işler kalmadı. Neden kalmadı? Tamir işi bitti. Yeni parça takacak atacak çöpe. Onun için tamir işi bitti, hepsi yeniyle. Ne var şimdi piyasada kullanılan mal Çin malı genelde Çin malı ucuz mal. Bunları hep piyasadan alıp toplu tamir işidir. Zaten değeri bir şey değil. Parçanın fiyatı onun yarı fiyatı kadar olunca adam atıyor. Onun için attığı vakit bir işe yaramıyor. Esnaflık bitti. Ne vardı eskiden esnaf; tamirci, elektrikçi, kaportacı bunlar ayrı ayrı vardı. Garajlar vardı. Şanlıurfa da üç dört tane garajcı vardı. Onların hepsine çıraklar giderdi orada gece ona kadar çalışırdı. Sabahtan gece ona kadar çalışırdı. Onun için canla başla seve seve işe gideyim diye ama şimdi servisler çıktı. Bütün birimleri bir araya topladı hepsini servislerde başka kimse yapmıyor. Servislere de parça vermediği için yavaş yavaş esnaflar kapanıyor. Esnaflar kapandı yeni esnaf da yetişmediği için çıraklar da olmuyor.
Gençler çıraklık eğitimde başarı elde ediyor.
Aktaş, Ama şimdi ki bu anda gençlerimizin genelinde çıraklık eğitimine gidiyor. Devletimizden ALLAH razı olsun çıraklık eğitimi dersleri var. Halk eğitimde var eğitim kursları var. Onların hepsi birer tane güzel yani bilirkişiler veriyor, öğretmenler veriyor. Bu dersler mükemmel kafalarına yerleştirirlerse birer zanaat sahibi oluyorlar. O daha başarılı daha güzel. Şimdi eskiden ne derlerdi Şanlıurfa da bir usta yok. Gaziantep’e gidip yaptırıyorduk orada usta var. Kardeş nereye gidiyorum İstanbul’a gidip yaptırıyor bir arabanın arızasını tamirini. Şimdi öyle bir şey yok. Servis Şanlıurfa da her şeyin genel merkezi burada. Ne yapıyor tamirini yapıyor ücretini karşılığında sıkıntı olmuyordu. Ama eskiden parça zorunluluğu vardı on yıl o kalktı beş yıla düştü. Onun için garanti vardı şimdi garanti devam ediyor. Garantide şimdi vatandaş bir zat ben yaşadım. Garantili bir malzeme aldım. Servisi aradım servis beni yönlendirdi telefon numarası verdim merkezi aradım. Kardeşim böyle bir şikayetim var tamam dedi döneriz. Bende bir daha aradım bakmadılar. Üç sefer aramama rağmen servise gitmeme rağmen ilgilenmediler. Ne yaptım o parçayı mecburen orada ayırmak zorunda kaldım. Aradan üç yıl geçti bir gün telefonum çaldı açtım dedim ki alo sen misin dedim ki evet buyurun kardeşim dedi ki falan firmadan arıyorum iyide ben o malzemeyi hurda yapmışım. Üç yıl önce sizi aramışım yenimi geldi fikrinize ya kusura bakmayın dedi kapattı. Şimdi bu anda ben hiç kimseyi suçlamıyorum. Arıyorum malzeme kötü kullanım hatası diyorlar. Elektrikten arıza diyor. Tamam kardeşim benim suçum ne ben niye mağdur oluyorum burada. Onun için ben en güzel kaliteli malzeme alınmasına taraftarım. Bayilerin faturalı olması gerekiyor. Bundan taraftarız.
Esnaflar bir bir işyerlerini kapatıyor
Aktaş, Şimdi esnaf dediğimiz vakit bu anda bir bir esnafımız kalmıyor. Bu gün Haşimiye de bakarsan kalaycı kalmadı, keçeci kalmadı, kürkçü kalmadı bu gibi şeylerin hepsi kalmadı. Kalmadığından dolayı kimse daha bir iş bulamıyor. Onların hepsi başka çarelere bakıyor. Ne yapıyor fabrikaya gidiyor çalışıyor fabrikada günlükçü. Ne iş oluyorsa yapıyor yetişiyor. Ama ya okul okuyacak imkan varsa sağ olsun devletten ALLAH razı olsun. Devlet bütün imkanları veriyor okuyana. Defterini, kitabını, kalemini her şeysini devlet veriyor ALLAH razı olsun ondan. Onun için güzelce kıymetini bilip gençlik çağını başarıyla kazanmak gerekiyor. Şimdi esnaf dediğin vakit bu anda sıkıntılıdır esnaf. Neden sıkıntılı? Çünkü malzeme temin edemiyor. Beş yıl bulundurmak zorunda öyle bir şey yok. Günü birlik sezon değişiyor. Altı ayda bir sistem değişmiş program değişmiş onun için yetiştiremiyor. Teknoloji baş döndüren bir noktadır. Bu gün ki ben şahsım vatandaş olarak ne yapmam gerekir vatandaş olarak kaliteli ve faturayla beraber ondan sonra alabilirim. Eskiden öyle bir şey yoktu ki ne yapıyorduk zorunluluk yaşıyorduk. Çöpe atıyoruz şimdi bir yılın malzemeleri hurda da onun için esnaflar sıkıntıda. Şimdi gençlere gelip dükkan da çalışalım mı? İyide evladım iş yok nasıl çalıştırayım. Tamam, çalışta iş yok. Çocuğa ne öğreteceğim. Çünkü aldığı mal üç yıl beş yıl garantili. Yedi yıl garantili. Çocuk ne yapacak. Ne yapıyor bazen tamam amca doğru diyorsun gidin bir iş bulun. Bir fabrikada işçi olur ve ya bir yerde bir bekçilik yapın. Bir yerde çalışmaya çalışın. Yine devletimizden ALLAH razı olsun Allah eksikliğini vermesin. Valiliğimizden de ALLAH razı olsun. Bütün hepsi yönetimden, örencilerin hepsine eğitim veriyor ondan sonra sanat okulunda gece dersleri var. Bunların hepsi eskide yok öyle bir şey şimdi çok şükürler olsun elhamdülillah çok mutluluk ve gurur duyuyorum. Neden bir belge alıyor ben ustayım bundan daha iyi bir şey mi var ya. En mükemmel şey budur. Devlet desteklidir hepsi ALLAH razı olsun milli eğitim bakanlığından hepsiden gereken ne varsa hepsi yapılıyordu. Ama şimdi bu gün ben bir çırak yetiştireceğim dersem adam gelmiyor. Saat dokuzda işe geliyor., saat on ikiye kadar kalıyor usta ben okula gideceğim diyor üç saatte bu çocuk ne öğrenecek. Öğleden sonra gidiyor iki gün gelmiyor. Ya internete gidiyor ve ya bir yere kaçıyor yani çalışmıyor. Sanal alemimizde var bu anda bütün hepimiz sanal alemde internet, telefon. Oğlum gel buna git tamam baba gideyim de oğlum ne oldu bu parça internetle uğraşıyor. Ne oldu işçilikte kalmadı ustalıkta kalmadı. Onun için devletimizden yine ALLAH razı olsun bütün imkanları tanıyor. Dedi.
Çini malı tamirciliği bitirdi.
Aktaş, Şimdi o işler kalmadı. Neden kalmadı? Tamir işi bitti. Yeni parça takacak atacak çöpe. Onun için tamir işi bitti, hepsi yeniyle. Ne var şimdi piyasada kullanılan mal Çin malı genelde Çin malı ucuz mal. Bunları hep piyasadan alıp toplu tamir işidir. Zaten değeri bir şey değil. Parçanın fiyatı onun yarı fiyatı kadar olunca adam atıyor. Onun için attığı vakit bir işe yaramıyor. Esnaflık bitti. Ne vardı eskiden esnaf; tamirci, elektrikçi, kaportacı bunlar ayrı ayrı vardı. Garajlar vardı. Şanlıurfa da üç dört tane garajcı vardı. Onların hepsine çıraklar giderdi orada gece ona kadar çalışırdı. Sabahtan gece ona kadar çalışırdı. Onun için canla başla seve seve işe gideyim diye ama şimdi servisler çıktı. Bütün birimleri bir araya topladı hepsini servislerde başka kimse yapmıyor. Servislere de parça vermediği için yavaş yavaş esnaflar kapanıyor. Esnaflar kapandı yeni esnaf da yetişmediği için çıraklar da olmuyor.
Gençler çıraklık eğitimde başarı elde ediyor.
Aktaş, Ama şimdi ki bu anda gençlerimizin genelinde çıraklık eğitimine gidiyor. Devletimizden ALLAH razı olsun çıraklık eğitimi dersleri var. Halk eğitimde var eğitim kursları var. Onların hepsi birer tane güzel yani bilirkişiler veriyor, öğretmenler veriyor. Bu dersler mükemmel kafalarına yerleştirirlerse birer zanaat sahibi oluyorlar. O daha başarılı daha güzel. Şimdi eskiden ne derlerdi Şanlıurfa da bir usta yok. Gaziantep’e gidip yaptırıyorduk orada usta var. Kardeş nereye gidiyorum İstanbul’a gidip yaptırıyor bir arabanın arızasını tamirini. Şimdi öyle bir şey yok. Servis Şanlıurfa da her şeyin genel merkezi burada. Ne yapıyor tamirini yapıyor ücretini karşılığında sıkıntı olmuyordu. Ama eskiden parça zorunluluğu vardı on yıl o kalktı beş yıla düştü. Onun için garanti vardı şimdi garanti devam ediyor. Garantide şimdi vatandaş bir zat ben yaşadım. Garantili bir malzeme aldım. Servisi aradım servis beni yönlendirdi telefon numarası verdim merkezi aradım. Kardeşim böyle bir şikayetim var tamam dedi döneriz. Bende bir daha aradım bakmadılar. Üç sefer aramama rağmen servise gitmeme rağmen ilgilenmediler. Ne yaptım o parçayı mecburen orada ayırmak zorunda kaldım. Aradan üç yıl geçti bir gün telefonum çaldı açtım dedim ki alo sen misin dedim ki evet buyurun kardeşim dedi ki falan firmadan arıyorum iyide ben o malzemeyi hurda yapmışım. Üç yıl önce sizi aramışım yenimi geldi fikrinize ya kusura bakmayın dedi kapattı. Şimdi bu anda ben hiç kimseyi suçlamıyorum. Arıyorum malzeme kötü kullanım hatası diyorlar. Elektrikten arıza diyor. Tamam kardeşim benim suçum ne ben niye mağdur oluyorum burada. Onun için ben en güzel kaliteli malzeme alınmasına taraftarım. Bayilerin faturalı olması gerekiyor. Bundan taraftarız.
Esnaflar bir bir işyerlerini kapatıyor
Aktaş, Şimdi esnaf dediğimiz vakit bu anda bir bir esnafımız kalmıyor. Bu gün Haşimiye de bakarsan kalaycı kalmadı, keçeci kalmadı, kürkçü kalmadı bu gibi şeylerin hepsi kalmadı. Kalmadığından dolayı kimse daha bir iş bulamıyor. Onların hepsi başka çarelere bakıyor. Ne yapıyor fabrikaya gidiyor çalışıyor fabrikada günlükçü. Ne iş oluyorsa yapıyor yetişiyor. Ama ya okul okuyacak imkan varsa sağ olsun devletten ALLAH razı olsun. Devlet bütün imkanları veriyor okuyana. Defterini, kitabını, kalemini her şeysini devlet veriyor ALLAH razı olsun ondan. Onun için güzelce kıymetini bilip gençlik çağını başarıyla kazanmak gerekiyor. Şimdi esnaf dediğin vakit bu anda sıkıntılıdır esnaf. Neden sıkıntılı? Çünkü malzeme temin edemiyor. Beş yıl bulundurmak zorunda öyle bir şey yok. Günü birlik sezon değişiyor. Altı ayda bir sistem değişmiş program değişmiş onun için yetiştiremiyor. Teknoloji baş döndüren bir noktadır. Bu gün ki ben şahsım vatandaş olarak ne yapmam gerekir vatandaş olarak kaliteli ve faturayla beraber ondan sonra alabilirim. Eskiden öyle bir şey yoktu ki ne yapıyorduk zorunluluk yaşıyorduk. Çöpe atıyoruz şimdi bir yılın malzemeleri hurda da onun için esnaflar sıkıntıda. Şimdi gençlere gelip dükkan da çalışalım mı? İyide evladım iş yok nasıl çalıştırayım. Tamam, çalışta iş yok. Çocuğa ne öğreteceğim. Çünkü aldığı mal üç yıl beş yıl garantili. Yedi yıl garantili. Çocuk ne yapacak. Ne yapıyor bazen tamam amca doğru diyorsun gidin bir iş bulun. Bir fabrikada işçi olur ve ya bir yerde bir bekçilik yapın. Bir yerde çalışmaya çalışın. Yine devletimizden ALLAH razı olsun Allah eksikliğini vermesin. Valiliğimizden de ALLAH razı olsun. Bütün hepsi yönetimden, örencilerin hepsine eğitim veriyor ondan sonra sanat okulunda gece dersleri var. Bunların hepsi eskide yok öyle bir şey şimdi çok şükürler olsun elhamdülillah çok mutluluk ve gurur duyuyorum. Neden bir belge alıyor ben ustayım bundan daha iyi bir şey mi var ya. En mükemmel şey budur. Devlet desteklidir hepsi ALLAH razı olsun milli eğitim bakanlığından hepsiden gereken ne varsa hepsi yapılıyordu. Ama şimdi bu gün ben bir çırak yetiştireceğim dersem adam gelmiyor. Saat dokuzda işe geliyor., saat on ikiye kadar kalıyor usta ben okula gideceğim diyor üç saatte bu çocuk ne öğrenecek. Öğleden sonra gidiyor iki gün gelmiyor. Ya internete gidiyor ve ya bir yere kaçıyor yani çalışmıyor. Sanal alemimizde var bu anda bütün hepimiz sanal alemde internet, telefon. Oğlum gel buna git tamam baba gideyim de oğlum ne oldu bu parça internetle uğraşıyor. Ne oldu işçilikte kalmadı ustalıkta kalmadı. Onun için devletimizden yine ALLAH razı olsun bütün imkanları tanıyor. Dedi.