Eğitim

Necdet Şansal: “Urfa’nın En Büyük Eksikliği Eğitimde”

Şanlıurfa’nın saf ve misafirperver insanları, eğitime ve demokratik değerlere daha fazla önem verilmesini bekliyor; adalet ve hak hukukun sağlanmasıyla toplumun barışı mümkün olacak.

Abone Ol

Urfalı vatandaş Necdet Şansal, yaptığı açıklamada memleketine olan bağlılığını dile getirerek, Şanlıurfa’nın güçlü yönleri kadar geliştirilmesi gereken yönlerinin de bulunduğunu söyledi.

“Urfalıyım. Atadan dededen beri bu şehirdeyiz, bu şehirde yaşıyorum.” diyen Şansal, Türkiye’nin her şehrinin kendine özgü yapısı olduğunu belirterek, Urfa’nın da kendine özgü bir şehir olduğunu vurguladı.
Şansal, Urfa halkının saf, samimi ve duygusal bir yapıya sahip olduğunu ifade etti:

“Urfa halkı çok duygusal bir halk. Ulaşım araçlarına bindiğimizde bileti olmayan birine hem şoför hem vatandaş yardımcı oluyor, bazen cebinden bile parasını veriyor. Bu, Urfa adına olumlu bir davranış. Şehrimizi eleştirirken iyi taraflarımızı da görmemiz gerekiyor.”
Ancak Şansal, Urfa’da eğitime yeterince önem verilmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Her ilde olduğu gibi bizim şehrimizde de eğitime çok önem verilmesi gerekiyor. Maalesef halkımız okumuyor, eğitime gereken değeri göstermiyor. Okumayan, sorgulamayan bir hayat yaşamaya değmez. Okumalıyız, araştırmalıyız; doğruya doğru, yanlışa yanlış demeliyiz.”
Urfalıların misafirperverliğine de değinen Şansal, “Urfa halkı genelde misafirperverdir. Birine selam verdiğinizde mutlaka karşılık bulursunuz. Diğer illerde bu sıcaklığı her zaman göremiyoruz.” dedi.

Eğitim sisteminde demokratik ve sorgulayıcı bir anlayışın önemine dikkat çeken Şansal, devlete de bu konuda önemli görevler düştüğünü belirtti:

“Devletin eğitim çalışmalarına önem vermesi lazım. Okullarda yalnızca dil eğitimi değil, insanları düşündüren, sorgulayan, iyiyi kötüyü ayırt etmeyi öğreten bir sistem olmalı. Aksi takdirde duyarsız, ‘bana neci’ bir kuşak yetişir.”
Son olarak ülkedeki ekonomik ve ahlaki sorunlara da değinen Şansal, adaletin toplum barışı için temel unsur olduğunu vurguladı:

“Maalesef ülkemizde son yıllarda zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Ahlaki bir erozyon yaşanıyor. Bunun düzelmesi için kuvvetler ayrılığına, adil bir yargı sistemine ihtiyaç var. Yargı adil olduğunda bütün sorunlar çözülür. Bir toplumda barışın olabilmesi için adaletin, hakkın ve hukukun olması gerekir.”