Polat; İlkokula başlayan çocuklar da uyum sıkıntısı yaşanır genellikle bu uyum sürecini atlatmak velilin ve öğretmenin elindedir, kimi çocuklar çok kolay adapte olur ve birinci sınıf çok kolay bir şekilde atlatılır, kimi çocuklar için ise durum stres, karın ağrısı, altını ıslatma gibi fiziksel boyutta durum ciddi bir problem haline gelir.İlkokula başlayan çocuklar da aileler genellikle çocuklarına sabır göstermemekle birlikte çocuklarını baskılama, aşağılama, dövme gibi davranışlar edebiliyorlar. Bu davranışlardan ziyade ailelerin çocuklarına karşı sabırlı olmaları gerekmektedir ve çocuklarının okula gitmek istememe nedenlerini dinlemeleri gerekmektedir.SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?Şeyma POLAT 1995 yılında Şanlıurfa’da doğdum Doğu Akdeniz üniversitesin de Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun oldum. Şuan da Şanlıurfa’da bulunan Fizyo Hayat Sağlıklı Yaşam Merkezin de hizmet vermekteyim.İLKOKULA BAŞLAYAN ÇOCUKLAR DA NASIL PSİKOLOJİ GÖRÜNÜR?İlkokula başlayan çocuklar da kimileri bu sürece çok kolay adapte olurken kimileri ise bu süreci çok zorlu yaşar, ilkokula başlamak hayatın ilk adımlarından biridir ve izleri hayat boyu görülür. İlkokula başlayan çocuklar da uyum sıkıntısı yaşanır genellikle bu uyum sürecini atlatmak velilin ve öğretmenin elindedir, kimi çocuklar çok kolay adapte olur ve birinci sınıf çok kolay bir şekilde atlatılır, kimi çocuklar için ise durum stres, karın ağrısı, altını ıslatma gibi fiziksel boyutta durum ciddi bir problem haline gelir. Bu tarz çocuklar da velilerin ve öğretmenin fonksiyonu çok önemlidir. Bu sıkıntıları yaşayan çocukların psikolojisini ilk olarak veli ve öğretmen iş birliğin de ele almak gerekiyor. Problem yaşayan çocuklar da ilk olarak anne ve babalar oldukça sabırlı ve tahammüllü olmalıdırlar çünkü çocuğun bu süreçte yardıma ihtiyacı vardır. Çocuklar okula gitmeme isteğine devam ettikçe anne ve babalar okula gönderme de kararlı olmalıdırlar, bu kararlılıktan ödün vermemelidirler. Bu asla baskılayıcı bir tutum içerisin de olmamalıdır, baskılamak ya da zorlamak yerine kararlı bir tutum sergilemelidirler. Daha sonra çocuğun okula uyum sürecin de bunu kolay atlatabilmesi öğretmenin sevecen ve çocuğa yakınlığı ile de alakalı bir durumdur, bu nokta da öğretmene de çok fazla iş düşüyor, çocukların okula uyumunu kolaylaştırmak için öğretmenin baskılayıcı ya da zorlayıcı olmaması, sevecen olması gerekmektedir. Bunun yanın da ilkokul öğrenmeye dayalı bir süreçtir, bu süreçte disiplini ele almaya çalışmak yerine çocuğu öğrenme bazlı, hayal gücünü geliştirme bazlı eğitmek gerekiyor. İlkokul da çocuklara disiplini dayatmak yerine okuma – yazma, hayal gücü, resim gibi aktivitelerle okul sevdirilmelidir, bu durumu zorlu bir süreç haline getirilmemelidir veliler ve öğretmenler.BU KONUDA AİLELERİN YAPTIĞI YANLIŞLAR NELERDİR?İlkokula başlayan çocuklar da aileler genellikle çocuklarına sabır göstermemekle birlikte çocuklarını baskılama, aşağılama, dövme gibi davranışlar edebiliyorlar. Bu davranışlardan ziyade ailelerin çocuklarına karşı sabırlı olmaları gerekmektedir ve çocuklarının okula gitmek istememe nedenlerini dinlemeleri gerekmektedir. Çocukları neden okula gitmek istemiyor? Okula gitmek istememesinin altında yatan sebepler neler? Okula gitmek istemediğin de göstermiş olduğu davranışlar neler? Ailelerin bunları dinlemeleri gerekiyor, çocukları ile etkili bir iletişim kurmaları gerekiyor, çocukları ile iletişim kurarken çocukların nerede ve ne kadar yardıma ihtiyacı olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bunun yanında çocukların fizyolojik olarak, sosyal olarak, dil gelişimi olarak, cinsel olarak ve okula uyumun da bir problem olup olmadığına bakmaları gerekiyor eğer fizyolojik olarak bir sıkıntısı varsa bir uzmandan yardım almaları gerekiyor, aileler tek başına aşamayacakları için belki dil gelişimin de, belki öğrenmesi de geri olduğundan dolayı çocuklar okula gitmek istememektedir. Bunun altında yatan sebepler bulunduğun da okula uyum süreci çok daha hızlı çok daha kolay olacaktır.ÇOCUKLARIN ARKADAŞ ORTAMINA UYUMU NASIL OLUR?Okula başlamak, sadece öğrenmek ve okula gidip gelmek olmadığı için, çocuklar için problem oluşturacak etmenlerden biri de yeni bir sosyal çevredir. Yeni bir sosyal çevreye girecek olan çocuk son derece kaygılanabilir, anne ve babasından ayrılıp tek başına arkadaş ortamına girmesi, tek başına okul da olması onu son derece kaygılandırabilir ve yeni arkadaş edinmekte güçlük çeken bir çocuk bu durumu çok daha zor yaşar. İlk olarak çocuğun okulda ki arkadaşlık ilişkilerine anne ve babanın müdahale etmemesi, çocuk bir problem yaşadığında bu problemi anne ve babanın, öğretmenin çözmemesi gerekmektedir. Çok eksilen bir durum olmadığı müddetçe bu problemi çocuğun çözmesi gerekmektedir. Bu şekilde çocuk çözüm üretme, problem çözme becerisi kazanır, eğer sürekli anne ve babası, öğretmeni müdahale ederse bu durum da çocuk sürekli 3. Bir şahıstan yardım alarak problem çözme becerisini asla geliştiremez. Bunun yanı sıra öğretmen sınıfta çocukların arkadaşlık ilişkilerini gözlemleyerek kimlerin nasıl davrandığını gözlemleyerek, veliler ile iş birliği içerisinde olabilir. Ayrıca çocuk okuldan eve geldiğin de anne ve babası sürekli arkadaşları ile ilgili soru sorarak, sürekli arkadaşlarını anlatmasını isteyerek çocuğu zorlamamalı, bu konu da çocuğun üstünde bir baskı kurmamalıdır. Bunun yanın da çatışmalar olduğun da çocuğunu karşı tarafa doğru yanlış bir tavırla okula göndermemelidir, çocuğu daha fazla dinlemelidir.ÇOCUKLARI DERSE OLAN DİKKATLERİNİ NASIL ARTTIRABİLİRİZ?İlkokula başlayan çocuklar dikkat konusun da, ders ve ödev konusun da genellikle problem yaşamaktadır ve bu konular da aileler genellikle başarılı olmasını istediği için çocuklarına karşı mükemmeliyetçi bir tavır sergilerler, bu konuda altını çizmek gerekiyor, aileler çocuklarına sürekli ‘Başarılı olmak zorundasın! Çalışkan olmak zorundasın! Mükemmel olmak zorundasın!’ algısını yapmamaları gerekiyor. Çünkü çocuklar da bu algı bir süre sonra kendini düşük görme, kendini yeterli görmediği için bir aşağılanma hissi oluşabilir. Bu durumun çocukta oluşmaması için aileler çocuklarının yaptığı doğruları, iyi noktaları takdir etmeli, çocuklarına pekiştireceği kelimeler kullanmalı ‘Pekiyi, Aferin’ gibi kelimelerle çocuklarının yaptığı iyi şeyleri görmeye çalışmalıdır. Hata yaptığı konular da örneğin ödevler konusun da kesinlikle veliler çocukların ödevlerini alıp kendileri yapmamalıdır. Çocuğun ödevi mükemmel olsun, sınıfta iyi bir nokta da olsun, çocuk sınıfta başarılı olsun diye ödevlerini, sınavlarını kesinlikle aileler üstlenmemelidir. Bu nokta da veli ile öğretmen iş birliği içerisin de olarak çocuklarına nasıl ödev yapmaları gerektiğini göstererek, yardım ederek bu süreci aşmalılar. Ödev yaparken hata yapma olasılığı çok yüksektir birinci sınıfa başlayan çocukların bu noktada da aileler biraz daha tahammüllü olarak doğrusunu öğretene kadar çaba göstermelidir. Çocuğa vurarak, kızarak ya da bağırarak bu durumu aşmaya çalışmamalıdırlar. Bunun yanın da okula başlamadan önce, çocuğa okulla ilgili bilgiler verdiğin de, ödevleri ile alakalı, okul ile alakalı genel bilgiler verdiğin de zaten çocuğu bu duruma biraz daha hazırlamış olarak gönderecek ve bu sıkıntılar en aza inmiş olacak.SON OLARAK NELER EKLEMEK İSTERSİNİZ?Okula başlamak aileler için, veliler için, öğretmenler için sıkıntılı bir süreç gibi görünse de bu süreci iyi hale getirmek yine onların elindedir. Çünkü çocuk ilkokula başlamadan önce bu süreç başlar aslında, eğer siz çocuğunuzu belli bir hazırlık sürecine getirirseniz zaten bu problemleri yaşamadan ya da çok küçük yaşayarak ilkokula başlatırsınız. Çocuğunuz okul öncesinde okula hazır bir şekildeyse eğer ve siz doğru eğitimleri tamamlatmışsanız ona ve gerçekten fiziksel olarak hiçbir bozukluğu yoksa bu tamamen sizin onu okula hazırlama isteğinize bağlıdır. Bunları da tamamladıktan sonra okula ilk başlama da hemen hemen tüm çocuklar ufak tefek uyum problemleri yaşayabilir, bunda bir sıkıntı görmüyoruz ama bu problemler çok ağır problemlere dönüştüğün de genellikle yardım almalarını ya da bazı şeylere dikkat etmelerini öneriyoruz. İlkokula başlattığın da çocukları veli ile ailenin kopuk olmaması, çocuklarına karşı anne ve babanın ayrı ayrı görüşler de değil de orta bir payda da olması çok önemli. Örneğin karnı ağrıyan bir çocuğa babası bugün okula gitmeyebilirsin derken annesi gitmek zorundasın gibi fikir ayrıcalıklarına girdiklerin de bu durum çatışmalara, çocuğun istediği tarafı seçmesine neden olur. Bu tarz çatışmaları önlemek için anne ve baba ortak bir payda da, ortak bir fikir de olmalıdır, okula başlamanın zorunlu olduğunu ve bu durumu ertelemeyeceklerini çocuğa her zaman anlatmaları gerekmektedir.BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.Ben teşekkür ederim bize bu imkanı sağladığınız için…
RÖPORTAJ
17 Eylül 2018 - 18:51
Güncelleme: 10 Ekim 2018 - 17:48
Okula yeni başlayan çocukların aileleri sabırlı olmalı
Şanlıurfa Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Yusuf Güler Fizyo Hayat Sağlıklı Yaşam Merkezi sorumlusu Şeyma Polat ile yeni okula başlayan çocukların durumu ile ilgili röportaj yaptı.
RÖPORTAJ
17 Eylül 2018 - 18:51
Güncelleme: 10 Ekim 2018 - 17:48