Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Basın İlan Kurumunun geçtiğimiz günlerde resmi ilan ücretlerinin yayınlanması için kendisine getirdiği kararnameyi imzaladığını, buna göre resmi ilan ücretlerini artırdıklarını açıkladı. Arınç, tirajı 10 binden aşağı olanlara daha yüksek, 100 binden daha yüksek tirajı olan gazetelere daha az bir artış düzenlemesi yaptıklarını anlattı. Yaptıkları düzenlemeyi memur maaşlarına benzeten Arınç, hükümetin de memur zamlarını düzenlerken üst gelir gruplarını daha az düşünmeye çalıştığını belirtti. Arınç, Sistem olarak iki seneden beri değişmemiş olan resmi ilan ücretlerini epey iyi sayılabilecek bir noktaya getirdik. Resmi ilan ücretlerini artırıyoruz. Ya dün, ya bugün, ya yarın Resmi Gazetede yayınlanması gerekebilecek dedi Arınç, siyasetçi kimliğiyle yerel medyayla ilişkisini güçlü tuttuğunu da anlattı. Başta seçim bölgesi olmak üzere gittiği her yerde yerel medya ile güçlü ilişkiler kurmak istediğini dile getiren Arınç, düzenlenen eğitim çalışmalarıyla yerel medyanın güçlendirilmesini istediklerini kaydetti. Bülent Arınç, incelediği bazı yerel gazetelerde basit sayfa düzenleri, mizanpaj hataları ve düşük kalitedeki baskı kullanımıyla karşılaştığını söyledi. Bunu engellemek için de çalıştıklarını belirten Arınç, yerel gazetelere kaliteyi getirmek için BYEGM ile ortaklaşa bir çalışma yaptıklarını ve 3 binden fazla CD hazırlattıklarını bildirdi. Bu CDlerin yerel gazetelerin haber müdürlerine gönderildiğini kaydeden Arınç, bu çalışmanın ardından yerel gazetelerdeki kalitenin yükseleceğine inandıklarını söyledi.
Bakan Arınç, yaptıkları yönetmelik değişikliğiyle basın kartlarına da düzenleme getirdiklerini anımsattı. Eğitim düzeyi veya başka konulardaki eksikleri nedeniyle basın kartı alamamış basın mensuplarına 3 aylık geçici süreyle tekrar basın kartı alma şansı verdiklerini belirten Arınç, Bir de ayrımcılık kokan madde vardı, onları kaldırdık ve basın kartlarını fonksiyonel hale getirmeye çalıştık dedi. Basın kartlarının kimlik belgesi olarak kullanılması konusunda kendilerine talepler geldiğini anlatan Arınç, ancak bu belgenin kimlik belgesi olarak değerlendirilmesinde sorunlar olduğunu ifade etti. Bu uygulama için Maliye Bakanlığı açısından kanun değişikliğine ihtiyaç olduğunu kaydeden Arınç, bu konudaki tartışmayı sürdürmenin veya işi zorlamanın da bir faydası olmayacağını söyledi. Arınç, basın kartlarının bazı indirim, sosyal yardım veya avantaj sağlamasına ilişkin çalışmalarının ise sürdüğüne dikkati çekti. Basın kartının avantajının gerekliliğine duyduğu inancı kendisinden örnek vererek anlatan Arınç, şöyle devam etti: Milletvekili olduğumuzda uçaklarda yüzde 50 indirim vardı, sonra yüzde 30a düştü. 2001 yılında da bütün indirimler kaldırıldı. Bir milletvekili aldığı maaşın üçte birini uçak masrafı olarak veriyordu. Diyelim ki her hafta seçim bölgesine gidecek. Ben Ankaradan İzmire karayoluyla gidersem 600 kilometre, uçakla 50 dakika, bir saat. Dolayısıyla uçağı kullanınca indirim olmaması halinde ayda bin TLnin üzerinde uçak biletine para vermem gerekiyordu. Ama bu indirimler kalktı. Telefonda ya indirim vardı ya da tamamen lojmanlardaki telefonlardan ücret alınmıyordu. Bir kanun maddesiyle bu, rahmetli Ecevitin başbakanlığı döneminde oldu, iyi oldu, kötü oldu diye bir yargılama yapmıyorum, öyle gerekmiştir öyle olmuştur. İndirimler kalktığı için pek çok insan bundan mağdur oldu. Şimdi yerine koymak da gerekmiyor. Dolayısıyla Siz hükümet oldunuz bunu tekrar eski haline getirin derseniz bizim de hükümet olarak böyle bir düşüncemiz yok. Ekonomik açıdan bu tür indirimlerin vesairelerin resmi kurum adına yapılması doğru değil. Ama bazı kurum ve kuruluşlar kendi mensupları için bu tür avantajlar sağlayabilirler. Biz de bu kuruluşlarla birebir görüşmeler yaparak, basın kartı taşıyanlara Siz nasıl bir avantaj sağlayacaksınız? diye düşündüğümüzde karşı taraftan olumlu yaklaşımlar gördük, bunların da arkadaşlarımız tarafından benimsendiğini düşünüyorum. Bülent Arınç, gazetecilere yönelik değişim projesinden söz ederek, farklı illerden gazetecilerin birbirlerinin kentlerini gezerek tanımasını hedeflediklerini, ayrıca gazetecilere yurtdışında dil eğitimine yönelik bir programı da başlattıklarını anlattı.(BYEGM)