Yazar Ece Özbaş, 2018'de Netflix'te yayımlanan "Atiye" dizisinin, 2017'de çıkardığı Sihrin Kovulmuş Melekleri adlı romanından intihal edildiği iddiasıyla 5 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. İlk bilirkişi raporunun yüzde 70 oranında benzerlik tespit ettiğini belirten Özbaş, dizinin resmi kaynak gösterilen yazarının bile "Bu eser benim değil" diyerek davacı olduğunu söyledi.
Dijital içerik platformu Netflix'in iç yapımlarından, başrollerinde Beren Saat ve Mehmet Günsür’ün yer aldığı "Atiye" isimli 3 sezonluk dizinin senaryosunun kendi kitabından çalındığını iddia ederek dava açan yazar Ece Özbaş, hakkının teslim edilmesini istedi. Özbaş, kitabı yazdığı 10 yıllık süreci, dizinin senaryosunun çalıntı olduğunu anladığında hissettiklerini ve mahkeme sürecini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı.
"İlk romanımı uzun bir araştırma sürecinin ardından kaleme aldım"
30 yıllık editörlük tecrübesinin ardından yazarlık serüvenine başladığını dile getiren Ece Özbaş, ilk romanı olan Sihrin Kovulmuş Melekleri’ni uzun bir araştırma sürecinin sonunda kaleme aldığını söyledi. Kitabın konusunun, Kur'an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nde geçen ve insanlara sihir öğreten Harut ile Marut’tan yola çıktığını belirten Özbaş, Mezopotamya’nın mistik atmosferinde geçen bir kurgu oluşturmak için dinler tarihi profesörleri ve mitoloji uzmanlarıyla görüştüğünü, ayrıca Mardin, Şanlıurfa ve Gaziantep gibi şehirlere seyahatler düzenlediğini anlattı.
"Bu kitap benim için mühürdü"
Romanının tanıtımını Ekim 2017’de yaptığını kaydeden Özbaş, “Yazarken farklı insanlarla, profesörlerle görüşmeye devam ettim. Mardin’e, Şanlıurfa’ya gittim, orada beslendim. İnsanların ve kurumların çok güzel yardımları oldu ve romanı kaleme aldım. Yayınlandı. Bunun için teaser (fragman) hazırladım, Ekim 2017’de sosyal medyada yayınlamaya başladım. Birçok ünlü isim de paylaştı, çok sayıda kişi haberdar oldu. Bu roman bir üçleme ve benim için büyük bir projeydi. Her kitaba özel sembol tasarladım. Çünkü bu benim için bir mühürdü. Bu sembollerin sırrı ise üçüncü romanda ortaya çıkacaktı. İlk iki kitabı yazdım. İlk kitap benim için gerçekten heyecan verici bir yolculuktu” dedi.
"Şengül Boybaş da dava açtı"
Dizinin senaryosunun resmi olarak Şengül Boybaş’ın Dünyanın Uyanışı adlı kitabından uyarlandığının belirtildiğini hatırlatan Özbaş, ilginç bir ayrıntıyı da ilk kez açıkladı. Özbaş, Boybaş’ın da “Dizi benim kitabımdan alınmadı” diyerek yapımcıya dava açtığını, hatta bilirkişi raporu düzenlettiğini söyledi.
"İzledikçe beynimden aşağı kaynar sular indi"
Romanının tanıtımını 2017’de yaptığını, Atiye dizisinin ise 2018’in Aralık ayında yayımlandığını hatırlatan Özbaş, diziyi izlediğinde büyük bir şok yaşadığını dile getirdi. “Karakterlerin birçoğu, olay örgüsü çok benziyor. İzledikçe beynimden aşağı kaynar sular indi. Avukatlara danıştım, onlar da yüzde 50’nin üzerinde benzerlik olduğunu söyledi. Daha sonra bilirkişi raporunda yüzde 70 oranında intihal tespit edildi” ifadelerini kullandı.
"Cevherimi kimseye kaptırmak istemiyorum"
5 yıldır devam eden dava sürecinde üç farklı bilirkişi raporu alındığını belirten Özbaş, ilk raporun yüzde 70 oranında benzerlik bulduğunu, diğer raporların ise açıklamasız bırakıldığını söyledi. “Benim için önemli olan maddi kazanç değil, emeğimin tanınması. Şanlıurfa’dan Mardin’e, Gaziantep’ten İstanbul’a kadar araştırmalar yaparak yazdım. 10 yıllık emeğimin, bilgi birikimimin, gezilerimin ve tecrübemin çalınmasına izin vermek istemiyorum” dedi.
"Önümü tıkadınız"
Eserine sahip çıkmak istediğini belirten Özbaş, davanın kariyerini olumsuz etkilediğini vurguladı. “Televizyon kanallarına yeni projeler götürdüğümde ‘Aman Atiye’ye benzemesin’ diyorlar. Kendi eserimden esinlenildiği iddia edilen bir iş yüzünden önüm kapatılıyor” diye konuştu.
"Kaygım yok çünkü o benim eserim"
“Kimse benim emeğimi çalmasın” diyen Özbaş, “O eser bana ait, hiçbir kaygım yok. Bu işin benden yana sonuçlanacağına inanıyorum. Önemli olan hakkımın teslim edilmesi” ifadelerini kullandı.
"Artık yazarken çalınır mı tedirginliğini taşımıyoruz"
Dava sürecine tanıklık eden yazar Atilla Ağırbaş ise Özbaş’ın haklı olduğuna inandığını belirterek, davanın 2026’dan önce sonuçlanacağına ve adaletin yerini bulacağına inandıklarını söyledi.