Şanlıurfa’da son dönemlerde yaşanan kavga ve anlaşmazlıkların artması üzerine, kent genelinde toplumsal huzurun korunmasına yönelik Şanlıurfa'da cuma namazında bu camilerde dikkat çekici bir çağrı yapıldı. Yapılan açıklamada, İslam dininde hoşgörü ve sabrın en temel prensipler olduğu vurgulandı.
Açıklamada, insanlara anlayışla yaklaşmanın, zarar vermemenin ve soğukkanlı davranmanın bir Müslümana yakışan tutumlar olduğu ifade edildi. Buna karşılık fevri hareket etmek, şiddete başvurmak, Müslüman kardeşine zarar vermek gibi davranışların dinen kesinlikle onaylanmadığı belirtildi.
Kentte özellikle akrabalar arasında yaşanan kavga, yaralama ve hatta ölümle sonuçlanan olayların üzüntü verici olduğu bildirildi. Bu olayların büyük bölümünün arazi anlaşmazlıkları ile alacak verecek gibi dünyevi konulardan kaynaklandığına dikkat çekildi. Güvenlik güçlerinin asayişi sağlamak için yoğun çaba gösterdiği vurgulanarak, toplumun da bu konuda duyarlılığını artırması gerektiği ifade edildi.
“Dinimizde adam öldürmek en büyük günahlardandır”
Açıklamada, Kur’an-ı Kerim’in Nisa Suresi 93. ayetine atıfta bulunularak, bir mümini kasten öldürmenin ebedi cehennem, Allah’ın gazabı, laneti ve büyük bir azap gibi ağır sonuçları olduğuna dikkat çekildi.
Maddi sebeplerle çıkan anlaşmazlıkların düşmanlığa dönüştürülmesinin akıl ve vicdanla bağdaşmadığı ifade edildi. Şiddet ve kavga ile çözüm aramanın “son derece ilkel bir davranış” olduğu belirtilerek, sorunların konuşarak ya da hukuk yoluyla çözülmesinin en doğru yöntem olduğu vurgulandı.
“Huzursuzluk miras bırakmayalım”
Bir Müslüman’ın çocuklarına düşmanlık ve huzursuzluk miras bırakmasının büyük bir kötülük olduğu ifade edildi. Bir karıncayı incitmenin bile caiz görülmediği bir dinde, insanların birbirine zarar vermesinin asla kabul edilemeyeceği hatırlatıldı.
Kentte yaşanan bu olumsuz olayların Şanlıurfa’nın manevi kimliğine zarar verdiği belirtilerek, şehrin “peygamberler şehri”, “maneviyat ikliminin başkenti” ve hoşgörü şehri olarak anılmasının herkes için daha değerli olduğu ifade edildi.
“Silahtan ve şiddetten uzak durmalıyız”
Açıklama, toplumun birlik ve beraberliğine yönelik çağrıyla sona erdi:
“Silahtan, şiddetten ve kavgadan uzak durmalı; hoşgörüye ve kanun yollarına başvurmalıyız. Çevremize de bu doğruları ve Allah’ın hükümlerini anlatmalıyız. Allah huzurumuzu, birlik ve beraberliğimizi güçlü kılsın; insanlara zarar verecek her türlü davranıştan bizleri korusun.”