Müslüm Karahan, Şanlıurfa ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada, şehri çok beğendiğini söyledi.
“İlk defa Şanlıurfa’ya geldim. Bence gelebilecek en güzel yerlerden biri. Adana’dan geliyorum, tavsiye ederim. Burada çok güzel ve harika bir tarihi eser kokusu var. Adana’da da tarihi yerler var; mesela Taşköprü, ama burası Balıklıgöl efsanesiyle gerçekten görülmeye değer. Tekrar söylüyorum, en güzel yerlerden biri” ifadelerini kullandı.
Karahan, Balıklıgöl’ün efsanesine de değinerek, “Herkesin bildiği kadar biliyorum; Hz. İbrahim buraya atılmış, odunlar balığa dönüşmüş. Bir de bir rivayete göre burada beyaz bir balık varmış, onu gören şanslı oluyormuş. İlk durağımız burası oldu. İkinci durağımızı henüz bilmiyorum ama gelmeden önce araştırdım ve gitmeyi düşünüyorum. Bence sıcakkanlı bir şehir; gelip görülebilecek bir yer. İmkanları olanlar kesinlikle gelebilir” dedi.
Halil-ür Rahman Camii ve Balıklıgöl: Şanlıurfa’nın Tarihi ve Dini Mirası
Şanlıurfa’da Halil-ür Rahman Camii, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı mekânın bulunduğu külliye olarak biliniyor. Camii ve Balıklıgöl, efsaneleri, tarihi dokusu ve sazan balıklarıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hz. İbrahim’in doğduğu mağara ve Bediüzzaman Said Nursi’nin mezarı da bölgeyi yıl boyunca her dilden ve ülkeden ziyaretçi akınına uğratan önemli noktalar arasında yer alıyor.
Halil-ür Rahman Camii, Halil-ür Rahman Gölü'nün güneybatı köşesinde yer almakta olup, medrese, mezarlık ve efsaneye göre Hz. İbrahim’in ateşe atıldığında düştüğü makamdan meydana gelmiş bir külliye niteliğindedir. Caminin güneydoğu köşesine bitişik kare gövdeli kesme taş minarenin batı cephesindeki kitabede, Eyyûbiler’den Melik Eşref Muzafferüddin Musa’nın emriyle 1211 yılında yaptırıldığı yazılıdır.
Halk arasında "Döşeme Camii" veya "Makam Camii" olarak da adlandırılan Halil-ür Rahman Camii’nin, Bizans devrine ait Meryem Ana Kilisesi’nin yerine inşa edildiği bazı kaynaklarda geçmektedir. Evliya Çelebi’ye göre de şehirdeki en eski camilerdendir ve Abbâsi halifesi Me’mun zamanında Hz. İbrahim Makamı’na inşa edilmiştir.
Halil-ür Rahman Camii, kareye yakın şekliyle mihraba paralel üç sahınlı bir plana sahiptir. Mihrab önü sahnı ve kuzey sahın üçer çapraz tonozla, orta sahın ortada bir kubbe ve yanlarında birer çapraz tonozla örtülmüştür.
Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez. Rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atıldıktan sonra bir mucize gerçekleşir ve etraf güllük gülistanlık olur. Bu mucizenin gerçekleştiği mekânın Balıklıgöl ve çevresi olduğuna inanılır. Dini bayramlarda, Mevlit ve Kandil gecelerinde bölge en yüksek ziyaretçi sayısına ulaşır.
Balıklıgöl Platosu’nda Hz. İbrahim’in doğduğu mağara da bulunmaktadır. Üç semavi dinin atası olarak kabul edilen Hz. İbrahim’in doğduğu mağaranın ziyaretçisi hiç eksik olmaz. Her dilden, her ülkeden ve her şehirden ziyaretçiler yılın her mevsiminde bu mağarayı ziyaret eder. Hz. İbrahim’in doğduğu mağaranın hemen yanında, yaşadığı dönemin din âlimi olan Bediüzzaman Said Nursi’nin vefat ettikten sonra ilk defnedildiği mezarı da bulunmaktadır.
Balıklıgöl, Şanlıurfa turizminin önemli çekim alanlarından biridir. Halil-ür Rahman Gölü’nün hemen güneyinde, Urfa Kalesi’nin önünde yer almakta olup, 150 m² alanı bulunan bir göldür. Rivayetlere göre Hz. İbrahim ateşe atıldıktan sonra, Nemrut’un kızı Zeliha da Hz. İbrahim’i çok sevdiğinden ve ona inandığından ateşe atılmasına dayanamaz ve kendisini ateşe atar. Zeliha’nın düştüğü yer de bir göle dönüşür.