SAĞLIK

Şanlıurfa'da Şifalı Bitkilere Yoğun İlgi: Gençler de Artık Alternatif Tıpa Yöneliyor

Bitkisel ürünler konusunda vatandaşlara önerilerde bulunan Ahmet Yaşar, mevsimlere göre bitkisel ürün tercihinin değiştiğini belirtti. Yaşar, özellikle kış aylarında soğuk algınlığı, grip, nezle ve öksürük gibi hastalıklara karşı papatya, zencefil ve kuşburnu gibi bitkilerle hazırlanan karışık kış çaylarının etkili olduğunu ifade etti

Abone Ol

Bitkisel ürünler konusunda vatandaşlara önerilerde bulunan Şanlıurfalı Ahmet Yaşar, mevsimlere göre bitkisel ürün tercihinin değiştiğini belirtti. Yaşar, özellikle kış aylarında soğuk algınlığı, grip, nezle ve öksürük gibi hastalıklara karşı papatya, zencefil ve kuşburnu gibi bitkilerle hazırlanan karışık kış çaylarının etkili olduğunu ifade etti.

Yaz aylarında ise şeker hastalığı ve bazı kalp rahatsızlıkları için deve dikeni ve karabaş otu gibi bitkilerin daha fazla tercih edildiğini dile getiren Yaşar, "Eskiden yaşlılar daha çok tüketiyordu ama artık gençlerde de aynı rahatsızlıklar görüldüğü için iki tarafın da ilgisi oldukça yoğun," dedi. Kendisinin de zaman zaman bağırsak rahatsızlıkları için bitkisel ürünlerden faydalandığını belirten Yaşar, "Her şeyin fazlası zarar, ama düzenli ve bilinçli kullanıldığında bir sorun olmaz," ifadelerini kullandı.

Vatandaşlara en çok önerilen bitkiler arasında ıhlamurun yer aldığını, bunun yanı sıra papatya ve ada çayının da sıkça tavsiye edildiğini söyleyen Yaşar, “Ada çayı gribe, ıhlamur ise öksürüğe iyi gelir. Bu bitkilerin karışımı grip, nezle, öksürük hatta nefes darlığına bile iyi gelebilir,” şeklinde konuştu.

Ancak Yaşar, alternatif tıbbın hastanelerin yerine geçmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Bazı vatandaşlar kulak, diş ya da göz ağrısıyla bize geliyor. Bu gibi durumlarda öncelikle hastaneye gitmelerini öneriyoruz çünkü bu rahatsızlıkların bitkisel çözümü yok,” uyarısında bulundu.

Aktarlığın Dünü ve Bugünü: Şifalı Bitkilerden Ticari Ticarete Uzanan Serüven

Yüzyıllardır halk sağlığında önemli bir yer tutan aktarlar, yalnızca bitki satan esnaf değil, bir dönemin alternatif tıp uzmanlarıydı. Modern eczacılığın gelişmesinden önce, halkın şifa arayışında başvurduğu ilk adres olan aktarlar, hem bitkilerin faydalarını hem de korunma ve saklama yöntemlerini çok iyi bilmek zorundaydı.

Kurutulmuş otlar, yapraklar, kökler, çiçekler ve tohumların yanı sıra bazı hayvansal ve madensel ilaç hammaddelerini (drog) da satan aktarlar, hekim reçetelerine uygun şekilde çeşitli karışımlar hazırlardı. Bu karışımlar arasında müshiller, macunlar, merhemler ve kuvvet şurupları gibi ürünler yer alırdı. Ancak bu hazırlıklar bugünkü gibi sabit ve standart formüllerle değil, ustalığa dayalı yöntemlerle yapılırdı.

Aktarlığın tarihsel önemine ışık tutan en önemli kaynaklardan biri, Kûhîn el-Attâr olarak tanınan Dâvûd b. Ebü’n-Nasr’ın Minhâcü’d-dükkân adlı eseridir. Bu kitap, aktarlara yol gösteren, bitki özelliklerini ve ilaç yapım yöntemlerini anlatan bir el kitabı niteliğindedir.

Zamanla eczacılığın kurumsallaşmasıyla birlikte aktarlık mesleği de dönüşüm geçirdi. 1861 tarihli eczacılık nizamnamesiyle, yalnızca ruhsatlı eczacıların güçlü etkili ilaçlar satabileceği hükme bağlandı. Bu yasak, aktarlara ve kökçülere de uygulandı. 1883 ve 1885 yıllarında çıkarılan düzenlemelerle ise aktarlara eczane açma yetkisi verilmedi, satabilecekleri ürünler sınırlandırıldı ve aktar “eczacılığa ait ürünleri toptan satan tüccar” olarak tanımlandı.

Bu değişim, aktarlığın eczacılık yönünün zayıflayıp ticari yönünün öne çıkmasına neden oldu. Eskiden tedavi edici karışımlar hazırlayan aktarlar, zamanla tütün, kahve, boya gibi farklı ürünleri de satmaya başladılar.

Tarih boyunca birçok ilim adamı da bu meslekle ilişkilendirilmiştir. Özellikle “Attâr” lakabını taşıyan âlimler arasında en meşhuru, tasavvuf ve edebiyat dünyasında önemli bir yer tutan Ferîdüddin Attâr’dır.

Günümüzde aktarlık, modern tıbbın yanında tamamlayıcı bir sağlık uygulaması olarak varlığını sürdürüyor. Ancak aktarlık mesleğinin derin tarihî kökleri, hem tıbbî bilgiye hem de kültürel mirasa dayalı zengin bir geçmişe işaret ediyor.