Ekonomi

Sigortaya Bakış Değişiyor: Toplumda Güven Yeniden İnşa Ediliyor

Deprem, sel ve yangınlar sonrası Türkiye’de sigortaya bakış değişiyor. Bireyler ve şirketler, sigortayı artık sadece zorunluluk değil, hayatı güvence altına alan bir araç olarak görüyor.

Abone Ol

Türkiye’de son yıllarda art arda yaşanan deprem, sel, yangın ve büyük endüstriyel kazalar, toplumun risk algısını değiştirdi. Eskiden yalnızca zorunlu görülen sigorta ürünleri, artık bireyler ve şirketler için hayati bir güvence aracı olarak değerlendiriliyor.

Büyük hasarların ardından risk algısı yeniden şekilleniyor. Sigorta sektörünün temsilcileri, bu dönemin bir “uyanış” niteliğinde olduğunu vurguluyor. Büyük kayıpların ardından hem bireylerde hem de kurumlarda risk farkındalığı artarken, sigortaya bakış daha bilinçli hale geldi.

Brooklyn Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Kadriye Pehlivan, yaşanan dönüşümü şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’de son yıllarda meydana gelen büyük hasarlar, sigortanın bir ek maliyet değil, aslında bir yaşam güvencesi olduğunu herkese hatırlattı. Artık şirketler, risk yönetimini iş stratejilerinin merkezine koyuyor. Bireyler ise sigorta poliçesini sadece yasal zorunluluk için değil, kendi geleceklerini güvence altına almak için yaptırıyor.”

Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik öne çıkıyor
Büyük kayıpların ardından yalnızca teminatlar değil, dijital sigortacılık ve sürdürülebilirlik de ön plana çıkıyor. Poliçe süreçlerinin hızlanması, hasar yönetiminde şeffaflık ve çevre dostu teminatların yaygınlaşması, sektörde güvenin yeniden inşa edilmesini sağlıyor.

Geleceğe yönelik beklentiler
Önümüzdeki dönemde sigorta sektörünün özellikle doğal afet sigortaları, siber risk teminatları, sağlık ve hayat sigortaları üzerinden büyümesi bekleniyor. Pehlivan, bu gelişmelerin toplumsal bir bilinçlenme oluşturduğunu vurgulayarak, “Sigortacılığın özü güven. Bugün yaşadığımız dönüşüm, hem sektör hem de toplum için güveni yeniden inşa etme fırsatı sunuyor” dedi.