Paydaş, Ama maalesef biz Türkiye’de baktığımız zaman başta Harran ovası olmak üzere Ceylanpınar vs. olmak üzere milyonlarca dönüm arazilerimiz inanır mısınız, çok güzel tarımsal politikalar üretilirse sadece burada ki arazilerimizin dünyanın birçok ülkesini terk başına besleyecek konumdadır. Dünyanın da en güzel arazileri olan bu bölgede siz gidin birçok yere imarlar verilmiş, birçok yerleri adam köyde çocukları evlendiriyorsa her bir çocuğu arazinin içerisinde onlarca dönüm duvar çevirip içinde evini yapıyor. Ve burada tabi yöneticiler de buna sessiz kalıyor, seyirci kalıyor ve bunlara en azından bir aboneye dahi verilmesini gerek duymuyorlar. Şimdiye kadar dış güçler dolara fiyat artışı gelince, gıdaya da fiyat artışı geliyor bunun da sebebi dış güçlerdir hâlbuki bunlarla hiçbir alakası yok. Dış güçlerle bunun bir alakası yok, dış güçler sana tarımsal arazileri tarumar edelim demiyor, kimse sana bunu zorla yaptırmıyor. Tarımsal arazilere imar izni ver, dış güçler bunu sana zorla yaptırmıyor maalesef bu konuda ciddi bir şekilde sınıfta kaldık. Bu yüzden özellikle hububatta önümüzde ki senenin daha da halkımıza ciddi bir külfet getireceğini ben tahmin edebiliyorum.
Döviz kuru tabi spekülatif bir şekilde yükseldi, doların o şekil yükselişi zaten doların gerçek fiyatı değildi. Hatırlarsınız daha bundan 10 gün öncesine kadar Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle faizlerin düşüşünden yana ciddi bir tavır koymuştu ortaya. Temel sorun, dolarla birlikte artan hububat, gübre, mazot, inşaat malzemeleri alabildiğiniz kadar, tüm kalemler de yüzde 100 ile yüzde 300 arasında artışlar oldu. Peki, şimdi dolar düştü, doların bir hafta içerisinde bu kadar değer kazanmasıyla bunların aynı hafta içerisinde saat başı fiyatları arttırması hatta duyduğumuz kadarıyla yerel marketler de bile yani geneli daha bırakın bizim Şanlıurfa’mız da dahi elemanlar tutuluyor ki saat başı barkot fiyatlarını değiştirmek için. Peki, neye dayalı yükseliyor bu fiyatlar, dövize dayalı yükseliyor tamam döviz yükseldi fiyatlar da yükseldi fakat şimdi döviz indi aynı şekilde fiyatlar indirilebilindi mi? İnmedi, inmeyecek çünkü sadece doların yükselişi bahane. İş adamı İhsan Paydaş Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; Şuan da zamlar, zam fiyatları geçmişte ki yanlış politikalar bugünlerin getireceğini aklı başında olan her insana malumdu. Çünkü Türkiye bundan yıllar öncesine kadar dünya da kendi kendine yeten 5 ülkeden bir tanesiydi. Çünkü tarım alanın da dünya ülkeleri içerisinde kendine yetebilme durumun da olan Türkiye’nin maalesef tarım alanına çok ciddi zararlar verilmeye başlandı. Şimdi pandemi döneminde gördük ki ülkeleri en sağlam şekilde ayakta tutabilecek güç tarımdır ve buna paralel olarak da tarımsal politikalardır. ARAZİLERİMİZİN DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNİ TERK BAŞINA BESLEYECEK KONUMDADIR. Paydaş, Ama maalesef biz Türkiye’de baktığımız zaman başta Harran ovası olmak üzere Ceylanpınar vs. olmak üzere milyonlarca dönüm arazilerimiz inanır mısınız, çok güzel tarımsal politikalar üretilirse sadece burada ki arazilerimizin dünyanın birçok ülkesini terk başına besleyecek konumdadır. Çünkü dünyanın en güzel arazilerine sahiptir, o dünyanın en güzel arazilerin de çok güzel sular var, sulama sıkıntısı yok, güneş sıkıntısı yok yani baktığımız zaman her şey tarım için fazlasıyla el verişli bir durumdadır. Tabi bunlara paralel olarak da çok güzel mühendislerimiz var, kendini yetiştirmiş çok iyi çiftçilerimiz var ama maalesef biz bunlara kulak vermedik, biz bunlarla paralel politikalar maalesef ortaya koyamadık. EN GÜZEL ARAZİLERİ OLAN BU BÖLGEDE BİRÇOK YERE İMARLAR VERİLMİŞ Paydaş, Demin de dediğim gibi ülkemizin de, dünyanın da en güzel arazileri olan bu bölgede siz gidin birçok yere imarlar verilmiş, birçok yerleri adam köyde çocukları evlendiriyorsa her bir çocuğu arazinin içerisinde onlarca dönüm duvar çevirip içinde evini yapıyor. Ve burada tabi yöneticiler de buna sessiz kalıyor, seyirci kalıyor ve bunlara en azından bir aboneye dahi verilmesini gerek duymuyorlar. Bu durum da tabi haliyle çünkü Türkiye’nin coğrafi yapısı metre kare olarak sürekli aynı, nüfus artıyor ama arazi artmıyor buna paralel olarak. Örnek verecek olursak mesela, diyelim ki son 5 – 6 yıl da sadece 10 milyon insan ülkemize giriş yaptı, bu 10 milyon insanın girişi demek yaklaşık yüzde 12 oranın da lokmamızın küçülmesi demektir. HAL PAZARIMIZ DAHİ EN GÜZEL ARAZİLERİMİZİN İÇERİSİNDE BULUNUYOR Paydaş, Buna paralel olarak da tarımsal kalkınma projelerimizin de etkin olmadığın için bu şekilde de çiftçiye ne gerekli destek verilebiliyor ne de baskın politikalar uygulanabiliyoruz. Bu da haliyle şuan da bakınız şuan ki mevcut tablo da göreceksiniz ki sıkıntılar önümüzde ki sene kat be kat daha artacaktır. Şimdiye kadar dış güçler dolara fiyat artışı gelince, gıdaya da fiyat artışı geliyor bunun da sebebi dış güçlerdir hâlbuki bunlarla hiçbir alakası yok. Dış güçlerle bunun bir alakası yok, dış güçler sana tarımsal arazileri tarumar edelim demiyor, kimse sana bunu zorla yaptırmıyor. Tarımsal arazilere imar izni ver, dış güçler bunu sana zorla yaptırmıyor maalesef bu konuda ciddi bir şekilde sınıfta kaldık. Bakınız ki bir diğer örnek, hal pazarımız dahi en güzel arazilerimizin içerisinde bulunuyor şuan da, en güzel arazilerimizin içerisine yapıldı, en güzel arazilerimizin içerisine inşa edildi. Şimdi gelelim diğer tarafa, bundan sonra ki süreç nasıl zor olacak onu ben anlatayım sizlere. Bundan sonra ki süreçte de demin sizlere yine bahsettiğim gibi Türkiye’nin metre kare olarak araz yapısı aynı ama buna paralel olarak çiftçiye yeterince destek verilmediği için özellikle dolar bahane edilip motorinin fiyatlarının 2’ye katlanması, gübrenin fiyatının yüzde 300 artması bu sene çiftçinin elini daha da zayıflattı. Ben kendim de çiftçi bir aileden geliyorum ve kendimin de tarımsal faaliyetlerim de var. Örneğin çiftçi özellikle kuru arazi, kuru tarım yapan çiftçiler birçoğu ekmedi, ekenler de yeterli gübre vermedi ve tabi bu durum da haliyle randımanın önümüzde ki sene en kötü şartlar da yarı yarıya düşeceğinin belirtisidir çünkü gübresiz ekmiştir adam, tabanına gübre verilmiyor. Bir serpmeyle geçiştirecek ve bu durumda da ne olacak, bu da haliyle rekolteyi düşürecek. Düşürdüğü zaman ne olacak, nüfus bir taraftan artıyor, bir taraftan tarımsal araziler azalıyor, bir taraftan da çiftçiye verilmeyen destekten dolayı tarımsal getirilerinin düşürüleceğini ve rekoltenin çok dibe ineceğini ben tahmin ediyorum. Bu yüzden özellikle hububatta önümüzde ki senenin daha da halkımıza ciddi bir külfet getireceğini ben tahmin edebiliyorum.
DÖVİZ KURU TABİ SPEKÜLATİF BİR ŞEKİLDE YÜKSELDİ, DOLARIN O ŞEKİL YÜKSELİŞİ ZATEN DOLARIN GERÇEK FİYATI DEĞİLDİ. Paydaş, Döviz kuru tabi spekülatif bir şekilde yükseldi, doların o şekil yükselişi zaten doların gerçek fiyatı değildi. Hatırlarsınız daha bundan 10 gün öncesine kadar Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle faizlerin düşüşünden yana ciddi bir tavır koymuştu ortaya. Şimdi ki Türkiye’nin ekonomi şartlarında faizin inadına düşürülmesinin, ben bir ekonomist değilim ama sade bir vatandaş olarak ben anlam veremediğim gibi ama basında da, sosyal medyada da vb. gibi yerler de bu işlerin ehli olan insanları takip ettiğimizde de inadına o faizin düşürülmesinden yana olan politikalarının anlamsız olduğunu. Tabi bu durum da haliyle doların kalkışını tetikliyordu, peki şuan da esas soru şu ki, bence halkımızın gözünden kaçan temel sorun nedir biliyor musunuz? Temel sorun, dolarla birlikte artan hububat, gübre, mazot, inşaat malzemeleri alabildiğiniz kadar, tüm kalemler de yüzde 100 ile yüzde 300 arasında artışlar oldu. Peki, şimdi dolar düştü, doların bir hafta içerisinde bu kadar değer kazanmasıyla bunların aynı hafta içerisinde saat başı fiyatları arttırması hatta duyduğumuz kadarıyla yerel marketler de bile yani geneli daha bırakın bizim Şanlıurfa’mız da dahi elemanlar tutuluyor ki saat başı barkot fiyatlarını değiştirmek için. Peki, neye dayalı yükseliyor bu fiyatlar, dövize dayalı yükseliyor tamam döviz yükseldi fiyatlar da yükseldi fakat şimdi döviz indi aynı şekilde fiyatlar indirilebilindi mi? İnmedi, inmeyecek çünkü sadece doların yükselişi bahane edildi yani perdeleme yapıldı. Milletin gözünde esas fiyatları nasıl zamları perdelenmek istendi ve başarılı da olundu eğer dövize bağlı bir temel gıda malzemelerin de artış olduysa eğer dolarla endeksli bir şekilde fiyatlar da artış olmuşsa tamam şuan da dolar fiyatları düştü buyurun gıda malzemelerinde ki fiyatlar da insin. Göreceksiniz ki en fazla yüzde 10 ila yüzde 15 arasında bir düşüş olacaktır ve bu durum da bizlere gıda malzemelerinde ki artışın dolar ile endeksli şekilde artmadığını göstermektedir. Tam da şunu söylemek istiyorum, önümüzde ki seneler de dolar ne kadar düşük olursa da olsun biz önümüzde ki sene hububat da biz ciddi sıkıntılar çekeceğiz. Şuan da insanlar orta Anadolu, Trakya, Güneydoğu bizim bölgemiz herkes ekimini ekti, ekimini yaptı, ekimlerini ekerken yeterince gübre verilmedi. Kimse bunu şuan da anlamıyor herhalde esas sıkıntı önümüzde ki sene çıkacak. Halkımız ciddi bir hububat sıkıntısı çekecek ve hububat fiyatlarında da artış sürekli de devam edecektir.
Döviz kuru tabi spekülatif bir şekilde yükseldi, doların o şekil yükselişi zaten doların gerçek fiyatı değildi. Hatırlarsınız daha bundan 10 gün öncesine kadar Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle faizlerin düşüşünden yana ciddi bir tavır koymuştu ortaya. Temel sorun, dolarla birlikte artan hububat, gübre, mazot, inşaat malzemeleri alabildiğiniz kadar, tüm kalemler de yüzde 100 ile yüzde 300 arasında artışlar oldu. Peki, şimdi dolar düştü, doların bir hafta içerisinde bu kadar değer kazanmasıyla bunların aynı hafta içerisinde saat başı fiyatları arttırması hatta duyduğumuz kadarıyla yerel marketler de bile yani geneli daha bırakın bizim Şanlıurfa’mız da dahi elemanlar tutuluyor ki saat başı barkot fiyatlarını değiştirmek için. Peki, neye dayalı yükseliyor bu fiyatlar, dövize dayalı yükseliyor tamam döviz yükseldi fiyatlar da yükseldi fakat şimdi döviz indi aynı şekilde fiyatlar indirilebilindi mi? İnmedi, inmeyecek çünkü sadece doların yükselişi bahane. İş adamı İhsan Paydaş Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; Şuan da zamlar, zam fiyatları geçmişte ki yanlış politikalar bugünlerin getireceğini aklı başında olan her insana malumdu. Çünkü Türkiye bundan yıllar öncesine kadar dünya da kendi kendine yeten 5 ülkeden bir tanesiydi. Çünkü tarım alanın da dünya ülkeleri içerisinde kendine yetebilme durumun da olan Türkiye’nin maalesef tarım alanına çok ciddi zararlar verilmeye başlandı. Şimdi pandemi döneminde gördük ki ülkeleri en sağlam şekilde ayakta tutabilecek güç tarımdır ve buna paralel olarak da tarımsal politikalardır. ARAZİLERİMİZİN DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNİ TERK BAŞINA BESLEYECEK KONUMDADIR. Paydaş, Ama maalesef biz Türkiye’de baktığımız zaman başta Harran ovası olmak üzere Ceylanpınar vs. olmak üzere milyonlarca dönüm arazilerimiz inanır mısınız, çok güzel tarımsal politikalar üretilirse sadece burada ki arazilerimizin dünyanın birçok ülkesini terk başına besleyecek konumdadır. Çünkü dünyanın en güzel arazilerine sahiptir, o dünyanın en güzel arazilerin de çok güzel sular var, sulama sıkıntısı yok, güneş sıkıntısı yok yani baktığımız zaman her şey tarım için fazlasıyla el verişli bir durumdadır. Tabi bunlara paralel olarak da çok güzel mühendislerimiz var, kendini yetiştirmiş çok iyi çiftçilerimiz var ama maalesef biz bunlara kulak vermedik, biz bunlarla paralel politikalar maalesef ortaya koyamadık. EN GÜZEL ARAZİLERİ OLAN BU BÖLGEDE BİRÇOK YERE İMARLAR VERİLMİŞ Paydaş, Demin de dediğim gibi ülkemizin de, dünyanın da en güzel arazileri olan bu bölgede siz gidin birçok yere imarlar verilmiş, birçok yerleri adam köyde çocukları evlendiriyorsa her bir çocuğu arazinin içerisinde onlarca dönüm duvar çevirip içinde evini yapıyor. Ve burada tabi yöneticiler de buna sessiz kalıyor, seyirci kalıyor ve bunlara en azından bir aboneye dahi verilmesini gerek duymuyorlar. Bu durum da tabi haliyle çünkü Türkiye’nin coğrafi yapısı metre kare olarak sürekli aynı, nüfus artıyor ama arazi artmıyor buna paralel olarak. Örnek verecek olursak mesela, diyelim ki son 5 – 6 yıl da sadece 10 milyon insan ülkemize giriş yaptı, bu 10 milyon insanın girişi demek yaklaşık yüzde 12 oranın da lokmamızın küçülmesi demektir. HAL PAZARIMIZ DAHİ EN GÜZEL ARAZİLERİMİZİN İÇERİSİNDE BULUNUYOR Paydaş, Buna paralel olarak da tarımsal kalkınma projelerimizin de etkin olmadığın için bu şekilde de çiftçiye ne gerekli destek verilebiliyor ne de baskın politikalar uygulanabiliyoruz. Bu da haliyle şuan da bakınız şuan ki mevcut tablo da göreceksiniz ki sıkıntılar önümüzde ki sene kat be kat daha artacaktır. Şimdiye kadar dış güçler dolara fiyat artışı gelince, gıdaya da fiyat artışı geliyor bunun da sebebi dış güçlerdir hâlbuki bunlarla hiçbir alakası yok. Dış güçlerle bunun bir alakası yok, dış güçler sana tarımsal arazileri tarumar edelim demiyor, kimse sana bunu zorla yaptırmıyor. Tarımsal arazilere imar izni ver, dış güçler bunu sana zorla yaptırmıyor maalesef bu konuda ciddi bir şekilde sınıfta kaldık. Bakınız ki bir diğer örnek, hal pazarımız dahi en güzel arazilerimizin içerisinde bulunuyor şuan da, en güzel arazilerimizin içerisine yapıldı, en güzel arazilerimizin içerisine inşa edildi. Şimdi gelelim diğer tarafa, bundan sonra ki süreç nasıl zor olacak onu ben anlatayım sizlere. Bundan sonra ki süreçte de demin sizlere yine bahsettiğim gibi Türkiye’nin metre kare olarak araz yapısı aynı ama buna paralel olarak çiftçiye yeterince destek verilmediği için özellikle dolar bahane edilip motorinin fiyatlarının 2’ye katlanması, gübrenin fiyatının yüzde 300 artması bu sene çiftçinin elini daha da zayıflattı. Ben kendim de çiftçi bir aileden geliyorum ve kendimin de tarımsal faaliyetlerim de var. Örneğin çiftçi özellikle kuru arazi, kuru tarım yapan çiftçiler birçoğu ekmedi, ekenler de yeterli gübre vermedi ve tabi bu durum da haliyle randımanın önümüzde ki sene en kötü şartlar da yarı yarıya düşeceğinin belirtisidir çünkü gübresiz ekmiştir adam, tabanına gübre verilmiyor. Bir serpmeyle geçiştirecek ve bu durumda da ne olacak, bu da haliyle rekolteyi düşürecek. Düşürdüğü zaman ne olacak, nüfus bir taraftan artıyor, bir taraftan tarımsal araziler azalıyor, bir taraftan da çiftçiye verilmeyen destekten dolayı tarımsal getirilerinin düşürüleceğini ve rekoltenin çok dibe ineceğini ben tahmin ediyorum. Bu yüzden özellikle hububatta önümüzde ki senenin daha da halkımıza ciddi bir külfet getireceğini ben tahmin edebiliyorum.
DÖVİZ KURU TABİ SPEKÜLATİF BİR ŞEKİLDE YÜKSELDİ, DOLARIN O ŞEKİL YÜKSELİŞİ ZATEN DOLARIN GERÇEK FİYATI DEĞİLDİ. Paydaş, Döviz kuru tabi spekülatif bir şekilde yükseldi, doların o şekil yükselişi zaten doların gerçek fiyatı değildi. Hatırlarsınız daha bundan 10 gün öncesine kadar Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle faizlerin düşüşünden yana ciddi bir tavır koymuştu ortaya. Şimdi ki Türkiye’nin ekonomi şartlarında faizin inadına düşürülmesinin, ben bir ekonomist değilim ama sade bir vatandaş olarak ben anlam veremediğim gibi ama basında da, sosyal medyada da vb. gibi yerler de bu işlerin ehli olan insanları takip ettiğimizde de inadına o faizin düşürülmesinden yana olan politikalarının anlamsız olduğunu. Tabi bu durum da haliyle doların kalkışını tetikliyordu, peki şuan da esas soru şu ki, bence halkımızın gözünden kaçan temel sorun nedir biliyor musunuz? Temel sorun, dolarla birlikte artan hububat, gübre, mazot, inşaat malzemeleri alabildiğiniz kadar, tüm kalemler de yüzde 100 ile yüzde 300 arasında artışlar oldu. Peki, şimdi dolar düştü, doların bir hafta içerisinde bu kadar değer kazanmasıyla bunların aynı hafta içerisinde saat başı fiyatları arttırması hatta duyduğumuz kadarıyla yerel marketler de bile yani geneli daha bırakın bizim Şanlıurfa’mız da dahi elemanlar tutuluyor ki saat başı barkot fiyatlarını değiştirmek için. Peki, neye dayalı yükseliyor bu fiyatlar, dövize dayalı yükseliyor tamam döviz yükseldi fiyatlar da yükseldi fakat şimdi döviz indi aynı şekilde fiyatlar indirilebilindi mi? İnmedi, inmeyecek çünkü sadece doların yükselişi bahane edildi yani perdeleme yapıldı. Milletin gözünde esas fiyatları nasıl zamları perdelenmek istendi ve başarılı da olundu eğer dövize bağlı bir temel gıda malzemelerin de artış olduysa eğer dolarla endeksli bir şekilde fiyatlar da artış olmuşsa tamam şuan da dolar fiyatları düştü buyurun gıda malzemelerinde ki fiyatlar da insin. Göreceksiniz ki en fazla yüzde 10 ila yüzde 15 arasında bir düşüş olacaktır ve bu durum da bizlere gıda malzemelerinde ki artışın dolar ile endeksli şekilde artmadığını göstermektedir. Tam da şunu söylemek istiyorum, önümüzde ki seneler de dolar ne kadar düşük olursa da olsun biz önümüzde ki sene hububat da biz ciddi sıkıntılar çekeceğiz. Şuan da insanlar orta Anadolu, Trakya, Güneydoğu bizim bölgemiz herkes ekimini ekti, ekimini yaptı, ekimlerini ekerken yeterince gübre verilmedi. Kimse bunu şuan da anlamıyor herhalde esas sıkıntı önümüzde ki sene çıkacak. Halkımız ciddi bir hububat sıkıntısı çekecek ve hububat fiyatlarında da artış sürekli de devam edecektir.