Çaykara ve Düzköy'de Endişe Büyüyor
Karadeniz’in incisi Trabzon, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla öne çıkan şehirlerden biri olsa da, son dönemde gündeme gelen deprem risk haritaları bazı ilçelerde ciddi uyarılara neden oldu. Kentin belirli bölgelerinde zemin yapısının zayıf olması, eski yapı stoğunun yoğunluğu ve fay hatlarına yakınlık gibi unsurlar, deprem riskini artıran başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Trabzon'un doğusunda yer alan Çaykara ve Düzköy ilçeleri, deprem riski açısından dikkat çeken bölgelerin başında geliyor. Bu ilçelerde yer alan yapıların büyük kısmı, mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilmiş eski yapılardan oluşuyor. Özellikle köy yerleşimlerinde kullanılan taş temelli yığma yapılar, sarsıntılara karşı zayıf bir direnç gösteriyor. Topoğrafik eğimin yüksek olduğu bu bölgelerde yaşanabilecek bir depremde, toprak kayması ve yapı çökmesi riski de artıyor.
Ortahisar Sahil Şeridi Sessiz Tehlike Taşıyor
Trabzon’un merkezi konumundaki Ortahisar ilçesinin sahil kesimlerinde ise bambaşka bir risk söz konusu. Yıllar önce deniz dolgusu yapılarak yerleşime açılan bu bölgelerde, zemin stabilitesi oldukça düşük. Toklu, Beşirli ve Pelitli gibi mahallelerdeki binalar, zayıf zemin koşulları nedeniyle sarsıntılarda daha fazla etkilenebilir. Ayrıca, bu bölgelerdeki yapılaşmanın yoğunluğu, olası bir depremde can kaybı riskini daha da artırabilir.
Karadeniz Fayı Trabzon’un Kapısını Çalabilir
Uzun yıllar boyunca deprem riski düşük kabul edilen Trabzon’un, Karadeniz fayı ile bağlantılı olabilecek sismik hareketliliklere açık olduğu belirtiliyor. Bu fay hattının üretebileceği olası sarsıntılar, özellikle zayıf yapı stoğuna sahip ilçelerde ciddi hasarlara yol açabilir. Bu nedenle yapı denetim süreçlerinin daha sıkı şekilde uygulanması ve zemin etütlerinin mutlaka yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Kentsel Dönüşüm İhtiyacı Gün Yüzüne Çıkıyor
Trabzon genelinde 2000 yılından önce inşa edilen birçok bina, günümüz deprem yönetmeliklerine uygun değil. Özellikle imar barışından faydalanarak yasallaşan bu yapılar, depreme karşı savunmasız durumda. Yapı stokunun gözden geçirilmesi ve kentsel dönüşüm projelerine öncelik verilmesi, riskli ilçelerde yaşayan vatandaşların güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Her geçen gün ertelenen dönüşüm çalışmaları, olası bir depremde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.
Nispeten Güvenli İlçeler de Mevcut
Her ne kadar bazı ilçelerde yüksek risk söz konusu olsa da, Maçka, Tonya ve Şalpazarı gibi ilçeler zemin yapısı bakımından görece daha güvenli bölgeler arasında gösteriliyor. Bu ilçelerde deprem riski daha düşük seviyelerde seyretse de, riskin tamamen sıfır olduğu bir yerleşim alanı bulunmuyor. Bu nedenle güvenli kabul edilen bölgelerde dahi yapısal güçlendirmelere ve bilinçli yapılaşmaya ihtiyaç duyuluyor.
Trabzon’da Deprem Gerçeğiyle Yüzleşme Zamanı
Artan yapılaşma, dikkatsizce yapılan kazılar ve denetimsiz projeler, Trabzon’un potansiyel sismik tehlikelere daha açık hale gelmesine neden oldu. Deprem riski, artık sadece büyük şehirlerin sorunu değil. Trabzon gibi geçmişte güvenli kabul edilen şehirlerde bile yapı güvenliği, afet planlaması ve halkın bilinçlendirilmesi gibi konularda kapsamlı adımlar atılması gerekiyor. Aksi halde bu güzel Karadeniz şehri, bir gün hazırlıksız yakalanacağı bir sarsıntının acı sonuçlarıyla yüzleşebilir.