Türkiye, işgücü piyasasında özel politika gerektiren gruplara yönelik desteklerini 2025 yılında önemli ölçüde artırdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın uyguladığı hibe programları, istihdam teşvikleri ve aktif işgücü politikaları sayesinde engelli kadınlar ile gençlerin iş hayatına katılımı güçlü bir ivme kazandı.
Engelli girişimcilere 580 bin TL’ye kadar destek
Engelli bireylerin kendi işlerini kurmasını teşvik eden hibe programı, kapsamlı destek kalemleriyle girişimcilik kapasitesini güçlendiriyor. Program kapsamında, kuruluş işlemleri desteği olarak 30.000 TL, işletme gideri desteği olarak 115.000 TL ve demirbaş (kuruluş) desteği olarak 435.000 TL olmak üzere Toplamda 580.000 TL’ye kadar hibe sağlanıyor.
2014–2025 döneminde 4.224 engelli girişimci hibe aldı. Bu projelerin 1.111’i engelli kadınlar tarafından hazırlandı. Bu artış, engelli kadınların hem üretime hem de kendi işini kurma alanında giderek daha güçlü bir rol üstlendiğini gösteriyor.
2025’in ilk 7 ayında 1,3 milyon kişi işe yerleşti
İŞKUR aracılığıyla 2025 Ocak–Temmuz döneminde 1.298.953 kişi işe yerleştirildi. Bu dönemde 500 bin 725 kadın, 443 bin 940 genç ile 41 bin 958 engelli birey istihdam edildi. Kadın ve genç istihdamındaki artış, işgücü piyasasının kapsayıcı bir yapıya dönüştüğünü ortaya koydu.
Aktif işgücü programlarıyla yüz binlerce kişiye destek sağlandı.
İşgücü Uyum Programı ile, 2025 yılında 2 bin 349 program düzenlendi. 150 bin 822 kişi bu programlara katıldı. Programlarda 115 bin 222 kadın katılımcı yer aldı.
Toplum Yararına Programlar (TYP)
Ocak–Ekim döneminde 1.922 toplum yararına program düzenlendi. Bu programlara 163 bin 842 katılımcı katıldı. Programlara katılan kadın katılımcı sayısı 135 bin 78’i buldu.
İŞKUR Gençlik Programları kapsamında gençlere yönelik yapılan uygulamalarda ise 1.050 program gerçekleştirildi. 86 bin 188 genç bu programlara katıldı. Programlarda 52 bin 599 kadın ve 33 bin 589 erkek katılımcı yer aldı.
Engelsiz İşgücü Uyum Programı güçlendirildi
Engelli bireylerin işgücüne daha rahat katılmasını sağlamak amacıyla başlatılan program kapsamında 10.000 kişilik kontenjan belirlendi. Ağustos–Ekim döneminde 4.808 kişi bu programdan yararlandı.
Ekonomik kalkınma ve sosyal adalet birlikte güçleniyor
Bakanlık, engelli kadınlar ve gençlere yönelik destekleri “kapsayıcı istihdam vizyonunun temel ayaklarından biri” olarak tanımlıyor. 2025 yılı verileri, girişimcilikten istihdama kadar tüm alanlarda somut ilerleme sağlandığını gösteriyor. Programların önümüzdeki dönemde genişletilerek devam etmesi hedefleniyor.
[12:23, 30.11.2025] Fatih Güler Abi: Türkiye’de Akran Zorbalığına Karşı Üç Bakanlıktan Çok Boyutlu Mücadele
Türkiye genelinde çocukların yüzde 13,8’i akran zorbalığına maruz kalıyor. Artan risklere karşı Aile ve Sosyal Hizmetler, Millî Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları 2025’te geniş kapsamlı eğitim, danışmanlık ve dijital farkındalık programlarıyla güçlü bir mücadele yürütüyor.
Zorbalık Dijital Çağla Birlikte Çeşitlendi
Çocukların sosyal, duygusal ve akademik gelişimini doğrudan etkileyen akran zorbalığı, Türkiye’de en sık karşılaşılan çocuk koruma sorunları arasında yer alıyor. Dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte fiziksel ve sözlü zorbalığın yanı sıra siber zorbalık da yaygınlaştı.
2022 yılında yapılan araştırmalar, çocukların yüzde 13,8’inin ayda en az bir kez akran zorbalığına maruz kaldığını ortaya koyuyor. Bu oran kızlarda yüzde 14,2, erkeklerde yüzde 13,4 seviyesinde ölçüldü.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: “9.504 Çocuğa Akran Eğitimleri Veriliyor”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 81 ilde Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri tarafından düzenlenen 139 eğitimle toplam 9.504 çocuğa ulaştı. Bu eğitimlerde akran zorbalığı, siber zorbalık, güvenli iletişim ve olumlu akran ilişkileri gibi konular işlendi.
Bakanlığın ebeveynlere yönelik “İlk Öğretmenim Ailem” mobil uygulaması ise 1 milyon 25 binden fazla kullanıcıya ulaştı. Uygulamada zorbalığın türleri, belirtileri ve çözüm yolları hakkında kapsamlı içerikler yer alıyor.
UNICEF iş birliğiyle yürütülen “Akran Zorbalığı Odaklı Psikososyal Destek ve Pozitif Ebeveynlik Programı” kapsamında 6–18 yaş gruplarına yönelik 8 oturumdan oluşan bir eğitim modeli geliştirildi. Program, hem çocuklarda farkındalık oluşturmayı hem de ebeveynlerin zorbalıkla baş etme becerilerini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Sağlık Bakanlığı: 14 Bin Danışmanlık Hizmeti, 107 Bin Eğitim
Sağlık Bakanlığı; Sağlıklı Hayat Merkezleri, Göç Sağlığı Merkezleri ve hastaneler bünyesindeki psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimcileriyle akran zorbalığına yönelik çok yönlü hizmet sunuyor.
2025’in ilk dokuz ayında, 5.323 kişi akran zorbalığı nedeniyle başvurdu. Verilen danışmanlık hizmeti 14.326’ya ulaştı. 1.869 eğitim programında toplam 107.306 kişiye farkındalık kazandırıldı. Bakanlığın uyguladığı EASE Programı ise çocukların duygusal becerilerini geliştirmeye yönelik 7 haftalık grup çalışmalarıyla öne çıkıyor.
Millî Eğitim Bakanlığı: 6,3 Milyon Öğrenciye Eğitim
Millî Eğitim Bakanlığı, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri üzerinden okullarda koruyucu-önleyici çalışmalar yürütüyor. 44 bin 129 rehberlik öğretmeni; risk analizi, duygusal farkındalık, iletişim becerileri ve zorbalıkla mücadele alanlarında etkinlikler düzenliyor.
2024–2025 eğitim yılında, 6 milyon 393 bin 853 öğrenciye, 60 bin 605 öğretmene akran zorbalığı ve şiddetle mücadele eğitimleri verildi.Ayrıca 338 bin 590 veli de bilgilendirme programlarına katıldı. Bakanlığın uyguladığı sosyal duygusal beceri programlarıyla 2025’te 5,2 milyon öğrenci ve 39 bin öğretmen desteklendi. Programlar; öz farkındalık, öfke kontrolü, şiddetle başa çıkma, empati ve sağlıklı iletişim gibi başlıklardan oluşuyor.
Siber Zorbalığa Karşı Özel Eğitim ve Yayınlar
Millî Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin dijital riskler konusunda bilinçlenmesi amacıyla siber zorbalık farkındalık programları hazırladı. “İkizlerin Hikâyesi” ve “Kahramanın Maceraları” gibi hikâye kitapları ilkokul düzeyindeki çocuklara dağıtılırken; öğretmen ve veliler için broşür, sunum ve rehberler yayımlandı.
Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi
2024 yılında yayımlanan “Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi” kapsamında öğrencilere öfke kontrolü, stres yönetimi, iletişim becerileri ve güvenli davranış modellerine ilişkin içerikler sunuluyor. Rehberlik servisleri, zorbalık yapan ve zorbalığa maruz kalan çocuklara ayrı psikoeğitim programları uyguluyor.
Görünürlük Arttı, Algı Yükseldi
Basında akran zorbalığına ilişkin haberlerin artması ve CİMER başvurularındaki çoğalma, konunun daha görünür hâle geldiğine işaret ediyor. Ancak yapılan analizler, haberlerin yarısının bilgilendirici içeriklerden oluştuğunu ve olayların yüzde 70’inin okul dışında meydana geldiğini ortaya koyuyor. Yetkililer, artış algısının çoğu zaman aynı olayın farklı başlıklarla tekrar haberleştirilmesinden kaynaklandığını belirtiyor.
Süreklilik Gerektiren Bir Mücadele
Uzmanlara göre akran zorbalığı yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde sonuçları olan çok yönlü bir sorun. Aile, okul ve kurumlar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi; erken müdahale modellerinin yaygınlaştırılması; veri temelli politika geliştirilmesi ve çocuk katılımı mekanizmalarının artırılması kritik önemde.
Türkiye’de 2025 yılı boyunca yürütülen eğitimler, dijital uygulamalar ve psikososyal destek programları çocuklar, aileler ve öğretmenler için güçlü bir koruma ağı oluşturuyor. Ancak uzmanlar, zorbalıkla mücadelenin uzun vadeli bir çaba olduğunu vurguluyor.