Ahmet Yüksekyayla: “Şanlıurfa’ya Sahip Çıkalım, Dünyaya Tanıtalım”
Şanlıurfa esnafından Ahmet Yüksekyayla, Şanlıurfa’nın tarihî ve kültürel değerlerine dikkat çekti. Yüksekyayla, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Ben Şanlıurfa esnafıyım. Şanlıurfa, benim için kadim bir şehir, tarihin başkenti olarak ifade ediyorum. Dünyaya açılan bir kapı olarak görüyorum. Şanlıurfa, birçok medeniyete açılan kapıdır. Şehrimizin en başta Balıklıgöl gibi dünyaca tanınan değerleri var. Şu anda Göbeklitepe dünya tarafından bilinen önemli bir tarihi mekân. Bunun dışında Harran bölgesinde bulunan Şuayp Şehri, Harran Kalesi, Harran eski üniversitesi kalıntıları ve daha birçok keşfedilmemiş tarihi yerimiz bulunuyor. Bunları gün yüzüne çıkarabilir ve şehrimizi daha iyi temsil edebiliriz.”
Yüksekyayla, ziyaret tavsiyelerini şöyle sürdürdü:
“Mutlaka en başta Göbeklitepe’yi ziyaret etmeleri lazım. Dünyayı orada tanımlamalılar; burada ne olmuş, dünya buradan nasıl etkilenmiş, tapınaklar ve medeniyetler nasıl ortaya çıkmış, bunu öğrenmeleri gerekiyor. Ayrıca Harran bölgesini de özellikle ziyaret etmelerini tavsiye ederim.”
Şanlıurfa’nın turizm ve ekonomik potansiyeline de değinen Yüksekyayla, “Günlük hayatımız esnaf olarak bize maddi ve ekonomik katkı sağlıyor. Yerel yönetimler ve diğer yönetim birimleri ile bunu daha ileri seviyeye taşımamız lazım. Mevcut durum yetersiz” dedi.
Şehrin insanlarına yönelik mesajını da paylaşan Yüksekyayla, “Şanlıurfa’yı bir kez deneyimleyenler başka yerlere gittiklerinde adapte olmakta zorlanıyor, illaki Urfa’ya dönmek istiyorlar. Urfa’nın sıcağını ve insanlarını seviyoruz. Şehrimizin insanlarının yaşam tarzlarına biraz daha özen göstermelerini tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.
Yüksekyayla son olarak, “Bizler hep beraber şehrimize sahip çıkalım. Şehrimizi daha iyi bir seviyeye taşıyalım ve dünyaya hakkıyla tanıtalım” dedi.
Harran Üniversitesi, Şehir Surları ve Harran Kalesi Tarihi
Şanlıurfa’nın Harran ilçesi, tarih boyunca eğitim, bilim ve savunma açısından büyük öneme sahip olmuştur. İlk Çağ’dan beri varlığı bilinen Harran Okulu’nun (üniversitesi), İslâm öncesi ve İslâmi dönemdeki yeri bugünkü kalıntılar arasında tam olarak tespit edilememiştir. Bazı kaynaklarda Emevi dönemine ait Ulu Cami kalıntıları üniversite olarak gösterilse de, 1976 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kazılarında caminin doğu ve kuzey cephelerinde ortaya çıkan küçük hücrelerin İslâmi dönem medresesine ait olabileceği tahmin edilmektedir. Devam eden kazılarla bu konuya açıklık getirilecektir.
Harran Okulu’nun temelleri, Assur ve Babil dönemlerine kadar uzanmakta olup, M.S. II. ve III. yüzyıllarda Antik dünyanın eğitim merkezlerinden İskenderiye ve Atina okullarının kapanması üzerine hocalar Harran’a gelmiştir. Emeviler döneminde Harran Okulu, bilimsel çalışmalar ve çeviri faaliyetlerinde büyük gelişme göstermiştir. Bu dönemde Paganist, Sabii, Hıristiyan ve Müslüman alimler, eski Yunan yazarlarının eserlerini Arapçaya çevirmiştir. Öklid, Thales, Pisagor ve Arşimed’in eserleri bu çeviriler arasında yer almıştır.
Harran Şehir Surları
Elips biçimli Harran şehri, 6 ila 8 kapıya ve 187 burca sahip kesme taşlardan yapılmış güçlü bir surla çevrilmiştir. Şehrin güneydoğu köşesinde İçkale yer almakta, surlar günümüzde kısmen yıkılmış olsa da izleri hâlâ gözlemlenebilmektedir. Halep Kapısı restore edilmiş tek kapı olarak ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Tarihi kaynaklar, surların sağlam yapısını ve şehir kapılarını detaylı şekilde aktarmaktadır.
Harran Kalesi
Şehrin güneydoğusundaki İçkale, surların bir parçasını oluşturur. Tarihi kaynaklara göre kalenin yerinde Sabii mabedi bulunmuş ve İslâm kaynaklarında taş yapısı ve sağlamlığı ile övülmüştür. Emevi Halifesi II. Mervan tarafından inşa ettirilen saray, kalenin bir parçası olabilir. Harran Kalesi, beşgen planlı ve dört köşesinde onikigen kuleler bulunan sağlam bir yapı olarak dikkat çeker. 1951 kazılarında kalede İslâmi döneme ait nadide madeni kaplar, siniler ve kazanlar bulunmuş, bir kısmı Urfa Müzesi’ne getirilmiştir. Yapılacak yeni kazılarla daha birçok tarihi eser ve belge gün yüzüne çıkarılacaktır.
Harran Üniversitesi, surları ve kalesi, hem tarih hem de kültür turizmi açısından bölgenin en önemli değerleri arasında yer almakta ve gelecekte yapılacak çalışmalarla tarihi mirasın daha da gün yüzüne çıkarılması beklenmektedir.