GÜNDEM

URFAYA ÖNEM VERİYORUZ

Abone Ol

İçişleri Bakanı Beşir Atalay çocuklara şeker dağıttı .İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye"de ilk defa vatandaş tarafından
Şanlıurfa"nın kendine özgü huzuru olduğunu ve Şanlıurfa"da bulunmaktan ayrı bir haz duyduğunu belirterek sözlerine başlayan İç İşleri Bakanı Beşir Atalay ise, “Urfa gerçekten huzur kenti. Zaten bizim görevimiz de huzuru sağlamak. Hükümet olarak Urfa"ya önem veriyoruz. Şanlıurfa"nın önemi büyük. Kalkınma ve yatırımlar açısından insanların tercih ettiği bir şehir. İbrahim Peygamberin şehri Şanlıurfa"da olmaktan huzur duyuyorum. Zaten daha şehre girişinizde bu huzuru hissediyorsunuz. Ben bu yıl içinde 2 defa Ramazan ayında olmak üzere 4 defa geldim” diye konuştu.
Polisimizin vatandaşlara tutumunu % 100 değiştirdik
“8,5 yıllık siyaset hayatımda Emniyet teşkilatının çeşitli birimlerinin, tesislerinin açılışını yaptım ama ilk defa bir Polis merkezi açılışı yapıyorum. Önemi de, ilk defa bir hayırsever tarafından Polis Merkezi yapıldı ve Emniyetimize teslim edildi. Emin Çavuş isminin verilmesine de sevindim. İnşaallah örnek olur. Biz hükümet olarak Polis merkezlerine bakış açısını da değiştirdik. Türkiye çok zor dönemlerden geçmiş, vatandaşlarla çok sorunlu dönemler de yaşanmış, bunu herkes çok iyi biliyor. AK Parti olarak biz vatandaşlarımızın daha fazla hizmetinde olmak, daha fazla güvenliklerini sağlamak için gayret sarf ediyoruz. Biz hizmetkarız. Vatandaşımızın hizmetindeyiz. Bu 3,5 yıllık İç İşleri Bakanlığım döneminde Polisimizin vatandaşlara tutumunu % 100 değiştirdik. Sadece eğitimle kalmadık, Karakolları değiştirdik. Bin 320 Polis Merkezimiz, 2 Bin Jandarma karakolumuz var. Heryıl Ocak ayında 81 il Valilerine talimat veriyorum. Bütün Polis merkezlerini kontrol edeceksiniz bende denetleyeceğim diyorum. Sonra Emniyet Müdürlerini çağırın onlara da aynı talimatı verdim. Harıl harıl çalıştık. Sonra 300 Polis Müfettişini en ücra köşedeki Polis merkezlerine kadar kontrol ettirip rapor aldık, her yönüyle değiştirdik. Vatandaşlarımızın rahatlıkla içeri girip derdini anlatacağı hale getirdik. 40 Bin Polisimizi eğittik. Vatandaşa, zanlıya nasıl davranacaklarını öğrettik. Bugün bütün nezarethaneler kameralı. Herşey kayıt altına alınmaktadır. Nezarethaneler temiz ve Lavabosu, duşu var. Gözaltı süresi 4 gündür ve duş vatandaş için ihtiyaçtır. Polisimizin imajını büyük oranda düzelttik. Geçmişte vatandaşlarımıza çok kötü muameleler yapılmış ve Türkiye dünyada vatandaşına işkence eden ülke olarak anılmaya başlanmıştı. AİHM"e davalar açılmıştı. Bugün hiçbir dava açılmamıştır.”
Konuşmanın ardından Polis merkezini yapar hayırsever iş adamı Çavuşoğlu kardeşlere plaket verildi, açılış kurdelesi kesilerek içerisi gezildi.
Törene, Bakan Atalay"ın yanı sıra, AK Parti Şanlıurfa Milletvekilleri Yahya Akman, Seyit Eyyüboğlu, Vali Nuri Okutan, Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar, Daire Müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Bakan Atalay çıkışta harta Fotoğraf çektirerek Mırra içti
DTKNİN RESMİ KİMLİĞİ YOK, SÜRECİ BALTALIYOR
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Atalay, iki dilli hayat ve özerklik tartışmalarıyla ilgili kapatılan DTPnin döneminde kurulan 'Demokratik Toplum Kongresini (DTK) eleştirdi.
Tartışmaların DTK tarafından gündeme getirildiğini hatırlatan Atalay, şunları söyledi:
Dille ilgili, hiçbir resmi kimliği hüviyeti olmayan DTK açıklamalarıyla gündeme gelen tartışmalar var. Türkiyede normalleşme süreci yaşıyoruz. 'Demokratik açılım projemiz var. Bunun özü, ülkemizde vatandaşlarımız arasında zamanında fitne çıkaranlar, devletin ihmalleri olmuş, zaman zaman vatandaş ana dilini konuşamaz hale gelmiş, faili meçhuller işkenceler olmuş, biz bunları bitirerek vatandaşlar arasında güven bağını artırmak istiyoruz. Vatandaşın devlete güvenini artırmaya çalışıyoruz. Türkiyede süreç iyi gidiyor, yoğun şekilde çalışıyoruz. Vatandaşa güven geldi, bölgede vatandaş terör istemiyor. Terörle varılacak bir yer olmadığını vatandaş görüyor, partimizin, hükümetimizin, devletin yürüttüğü sürece güveniyor. Bu anlamda bir umut doğdu. Türkiye 80li yıllarda insanların ana dilini konuşamadığı ülkeymiş. Bugün herkes özgürce istediği dili konuşuyor, öğretip öğrenebiliyor. Devletin bir televizyonu Kürtçe ve Arapça 24 saat yayın yapıyor. Üniversitelerde Kürt Dili Edebiyatı bölümleri açılıyor. Siyasi Partiler Kanununda propaganda konusunda değişiklik yaptık. Cezaevlerinde insanlar kendi çocuğuyla, kendi dilinde konuşamazmış böyle gariplikler yaşanmış. Hepsini değiştik, her açıdan Türkiye normalleşiyor. Şu an sıkıntı yok. Ama birileri 'Bu iyi gidişi nasıl zedelerizin hesabında.
Türkiyede birden ortaya çıkan süreci baltalamaya yönelik son tartışmanın her tarafta vatandaşı tedirgin ettiğini söyleyen Bakan Beşir Atalay bunları iyi niyetli görmdiğini anlatırken, “Vatandaşın kafasında 'Türkiye bölünüyor mu?" çağrıları yapacak bu tür açıklamalar, bu tür yeni siyasi atraksiyonlar sürece zarar veriyor, sabote ediyor diye devam etti.
MHP VE CHP"YE ELEŞTİRİ
'Demokratik Açılım süreci ile normalleşmeyi sadece bölgesel ve etnik siyaset yapmayan Ak Partinin yapacağını ileri süren Bakan Atalay, tartışmaları demokratik süreç içinde bitirip, herkesin dilini konuşup, makul kültürel ve insani haklarını üniter yapı içinde al bayrak altında yaşamasını arzuladıklarını anlattı. Bakan Atalay, şöyle konuştu:
Birileri iki dil, özerklik gibi tartışmaları gündeme getirince, içi de doldurulmamış ne istediği belli olmayan bu konulara muhalefet dört elle sarılıyor. MHP 'Türkiye bölündü" diye hemen atıldı. Hadi MHPyi anlıyorum; ekmeği suyu bu, bu sorun biterse kendisi bitecek. Onun için bitsin istemiyorlar. Ama CHPye hayret ediyorum. CHPnin yeni genel başkanı bu konularda yapıcı rol oynayacağı mesajı veriyordu ama o da üstüne atladı ve 'Bu açılımın sonucudur" dedi. Bu sorunları demokratikleşmeyle çözen ülkelerde özellikle terörle irtibatlı sorunların çözümünde iktidarla muhalefetin yakın işbirliği vardır. Ortalıkta ne idüğü belirsiz tartışmalara atlayan ana muhalefet partisi ortaya çıkarsa o muhalefetten hiçbir katkı alamazsınız. CHP lideri ne kadar 'değiştim, partiyi değiştirdim derse desin zerre kadar hakikat payı yok. Kılıçdaroğlunun gelişiyle de olsa CHPyi kimse değiştiremez, CHP bildiğimiz CHPdir. Bu tür konuları insafsızca sonuna kadar kullanmışlardır. Türkiye"nin sorunları çözülsün diye kaygısı yoktur. Sadece iç siyasette kullanıp nemalanırlar. CHP Genel Başkanının açılım sürecine yönelik laflarını şiddetle kınıyor eseflerimi bildiriyorum. Sorumlu ana muhalefet partisi lideri bu ifadeleri kullanamaz dedi. Atalay hangi dil veya bölgede olursa olsun, köylerinin ismini değişmek isteyenlerin kaymakamlığa başvurduğunu, köylülerin yüzde 50den 1 fazlasının bu yönde görüşü olması halinde kaymakamın bunu kayıt altına alıp valiye gönderdiğini, kendilerine de ulaştırılınca onayladığını anlattı. İçişleri Bakanı, “Bu konuda yüzlerce isim değişikliği olmaktadır. Sadece bu bölgede değil, Türkiyenin her tarafında bu yöndeki talepleri onaylıyoruz diye konuştu. Köy Korucularının durumlarının iyileştirmesine çalışıldığını da anlatan Bakan bunların emeklilik ve sağlık güvencelerinin daha iyi duruma getirilmesini gündemlerine aldıklarını vurguladı.
İLÇELER İL OLMUYOR

 Bakan Atalay, Şırnakın Cizre ile Hakkarinin Yüksekova İlçesinin 'il statüsüne alınması konusundaki soru üzerine aralarında Şanlıurfanın da bulunduğu bazı kentlerin büyükşehir statüsüne kavuşmasına yönelik çalışma bulunduğunu kaydederek şöyle dedi: Bakanlık ve hükümetimizin gündeminde ilçeleri il yapma diye bir çalışmamız bulunmuyor. İlçelerle il yapma konusu söz konusu değil. Kriterleri uyan bazı şehirlerin büyükşehir olmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Kriterler kapsamında hangi illerin gireceğine çalışmalarımız sürüyor ve sonuçlanmadı. Bu çalışmalarımızı sonuçlandırma kararlılığındayız, hangi illerin gireceği zamanı tam kesinleşmedi. Sonuçlandığında resmi açıklama yapacağız. Bunun dışında gündeme gelen ilçeleri il yapma diye özel bir çalışmamız yoktur.(UrfaHA)