Uzman Diyetisyen Betül Merd, üzümün uzun süreli ve dengeli tüketiminin birçok faydası olduğunu belirterek, "Dengeli tüketilen üzüm, kalp sağlığını destekler ve kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir" dedi.
Her üzüm türünün aromasının kendine özgü olduğunu söyleyen Diyetisyen Betül Merd, “Üzüm, yaz mevsimiyle birlikte manav tezgâhlarını renklendiren, çocukluğumuzun bağ bozumlarını hatırlatan bir meyve olarak hem sofralara hem de sağlığa bereket getirir. Tarihi binlerce yıl öncesine uzanan bu kıymetli meyve, sadece lezzetiyle değil, vücuda sağladığı faydalarla da dikkat çeker. İnce kabuklu ve sulu yapısıyla tatlı bir meyve olan üzüm, sıcak ve güneşli iklimlerde yetişir. Bu nedenle yaz aylarında olgunlaşır. Beyaz, siyah, kırmızı ve mor gibi pek çok rengi bulunan üzüm, doğal şeker içeriği sayesinde hem enerji verir hem de damakları tatlandırır” dedi.
Türkiye’nin üzüm yetiştiriciliğinde dünyada önde gelen ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Merd, “Ege Bölgesi başta olmak üzere Manisa, Denizli ve İzmir illeri, hem sofralık hem kurutmalık üzüm üretiminde ön plandadır. Üzüm, sıcak iklim seven bir meyve olduğu için Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de verimli şekilde yetiştirilebilir. Üzüm, kullanım amaçlarına göre; sofralık, kurutmalık ve şaraplık olmak üzere gruplandırılır” ifadelerini kullandı.
"Her üzüm türünün antioksidan ve şeker oranı farklıdır"
Üzümün su oranı yüksek, enerji veren bir meyve olduğunu belirten Merd, “Her üzüm türünün içerdiği antioksidan ve şeker miktarı farklılık gösterebilir. Özellikle koyu renkli üzümler, fenolik bileşenler açısından daha zengindir. 100 gram taze üzüm yaklaşık 70-80 kilokalori içerir. Ayrıca C vitamini, K vitamini, B6 vitamini, potasyum, bakır, manganez gibi minerallerin yanı sıra resveratrol ve flavonoidler gibi antioksidan bileşenler bakımından da zengindir. Resveratrol, özellikle üzüm kabuğunda bulunan ve kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkileriyle bilinen bir bileşiktir” dedi.
"Doğal haliyle tüketilmeli"
Diyetisyen Merd, üzümün uzun süreli ve porsiyonuna dikkat edilerek tüketilmesi durumunda sağlığa pek çok katkı sunduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Kalp sağlığını destekler, kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Sindirim sistemini destekler, kabızlığa karşı faydalı olabilir. Cilt sağlığına katkı sağlar, özellikle çekirdekli türlerde anti-aging etkiler görülebilir. Enerji verir, yorgunluk hissini azaltabilir. Ancak tüm bu faydaları görebilmek için üzümün işlenmemiş ve doğal haliyle tüketilmesi önemlidir. Paketli meyve suları veya üzüm şekerlemeleri aynı faydayı sağlamaz.”
Merd, üzüm tüketiminde porsiyon kontrolünün önemli olduğunu belirterek, “Üzüm sağlıklı bir meyve olsa da özellikle insülin direnci, diyabet veya kilo kontrolü hedefi olan bireylerde aşırı tüketimi önerilmez. Taze üzümde bir porsiyon yaklaşık 15-20 adet (bir küçük salkım) olarak kabul edilebilir. Kuru üzüm ise yüksek şeker içeriği nedeniyle bir yemek kaşığı ile sınırlandırılmalıdır. Üzümü çiğ badem veya yoğurt gibi protein içeren besinlerle birlikte tüketmek, kan şekerinin daha dengeli seyretmesini sağlar” dedi.