Vali Erin, mesajında şunları dile getirdi: Doğuştan veya sonradan bir nedenle oluşan, bedenin veya zihnin normal işlevini tam olarak yerine getirememesi olarak adlandırdığımız engellilik, günümüzde tüm dünyada insanlığın saygı ile yaklaştığı bir durum olarak değerlendirilmektedir.
İnsanların fiziksel veya
ruhsal sorunlarından dolayı toplumdan dışlanmaması, hayatlarını kolaylaştıracak
imkânların sağlanması, engelli bireylerin desteklenerek kendi yaşamlarını ikame
edebilecek seviyeye gelebilmeleri için son yıllarda ülkemizde devrim
niteliğinde yenilikler getirilmiştir.
Engelli bireylerin
doğumuyla birlikte başlayan bu destekler, sağlık hizmetlerinden öncelikli
faydalanma, özel gereksinim eğitimleri, eğitim ve istihdam hayatında sağlanan
avantajlar, engelli bireyin kendisine ve yakınlarına sağlanan maddi destekler,
tüm engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik mimari engelsiz
ulaşım düzenlemeleri gibi yüzlerce konuyu kapsamaktadır.
Engelli kardeşlerimizin
hayatlarına dokunmak, onların yüklerini paylaşmak, yollarını açmak için
gösterdiğimiz çabadan nasibini alması gereken bir diğer kesim de hiç şüphesiz
engelli çocuklarımızın fedakâr anneleridir. Tek korkuları engelli yavrusundan
önce ölmek olan bu annelerimiz, “ben ölürsem yavruma kim bakar” diyerek büyük
bir kaygı yaşamaktadırlar.
Engelli yavrusunu, Yüce
Allah’ın kendisine verdiği bir hediye olarak bağrına basan bu fedakâr anneler,
görmeyene göz, konuşamayana dil, yürüyemeyene ayak olmanın ne demek olduğunu en
iyi bilen insanlık abideleridir.
3 Aralık Dünya Engelliler
Gününün, engelli kardeşlerimizin sıkıntılarını anlamamıza, kendimizi onların
yerine koyarak empati kurmamıza, engelli bireylerin dezavantajlı durumları
hakkında farkındalık oluşmasına vesile olmasını diliyor, hayatlarını engelli
yavrularının eğitim ve bakımına vakfeden tüm annelerimizi saygıyla anarak,
sağlıklı ve huzurlu bir ömürler temenni ediyorum.