52 oda başkanı ile Türkiye Kuyumcular Birliği kurma amacımız var (video)

Demirkol; Şanlıurfa"da satılan altınların ayar kontrolleri tamamen Şanlıurfa Kuyumcular Odasındandır, esnafımızın sattığı altınlar, aldığı altınlar odamızca kontrol edilip gerekli izinler verildiği zaman satışa sunulmaktadır. Bunun dışında bir takım sosyal faaliyetler, bir takım devletle olan ilişkiler kuyumcularımızın oda üzerinden sağlanıyor.

Esnaflarımızla yaptığımız çeşitli toplantılar da altının yatırım aracı olduğunu, gelen insanların alış veriş yaparken güvenlik konusunda her hangi bir zaafiyete uğramaması konusunda hem kendilerine hem davranışlarına hem konuşmalarına dikkat etmeleri konusunda toplantılar yapıyoruz.

Kuyumculuk yatırım ile ilgili bir meslek, güvenle ilgili bir meslek, art niyetli kişilerin bu mesleğe girmesini önlemek için mutlaka bize kanun desteği lazım. Tabi bu şekliyle kuyumcu açmak çok kolay maliye kaydı olduğu zaman ki hatta bazen kaydı olmadan bile kuyumcu dükkanı açabiliyorlar.

Bazı şehirler de kuyumcu çarşısı projesi yapıldı fakat Urfa"da pasaj kültürü, çarşı kültürü çok fazla tutmadı. Tutmamasının ana sebeplerinden biri birçok kuyumcunun şehrin an artellerinde kendilerine ait mülk dükkanları var, biz diyelim bir pasaj veya çarşı yapmaya kalksak esnafın birçoğunu bir arada toplayamayacağımız düşüncesindeyiz.

Şanlıurfa Kuyumcular Oda Başkanı İbrahim Halil Demirkol Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklama da; 2010 yılında Şanlıurfa Kuyumcular Oda Başkanı olarak seçilmiştim, yaklaşık 13 yıldır görevimi yapmaktayım. Türkiye"de 81 vilayet olmasına rağmen 52 tane kuyumcular odası var bu yüzden oda olmak Şanlıurfa için bir ayrıcalık, üye sayımız fazla olduğundan dolayı tabi biz de üzerimize düşen görevi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Şanlıurfa"da satılan altınların ayar kontrolleri tamamen Şanlıurfa Kuyumcular Odasındandır, esnafımızın sattığı altınlar, aldığı altınlar odamızca kontrol edilip gerekli izinler verildiği zaman satışa sunulmaktadır. Bunun dışında bir takım sosyal faaliyetler, bir takım devletle olan ilişkiler kuyumcularımızın oda üzerinden sağlanıyor. Tabi 5362 sayılı kanunla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşuyuz dolayısıyla biz de elimizden geldiği kadar hem şehrimize hem kuyumcularımıza layık olacak şekilde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Altın biliyorsunuz ki yatırım aracıdır, bu halkın çok büyük teveccühüne mashar olan bir yatırım aracıdır, dolayısıyla biz de buna göre kendimizi geliştirmek zorundayız. Esnaflarımızla yaptığımız çeşitli toplantılar da altının yatırım aracı olduğunu, gelen insanların alış veriş yaparken güvenlik konusunda her hangi bir zaafiyete uğramaması konusunda hem kendilerine hem davranışlarına hem konuşmalarına dikkat etmeleri konusunda toplantılar yapıyoruz. Hiç kimseye ayıplı mal satmaması, ayıplı mal almaması konusunda caydırma alanında birçok çalışmamız var, bunları art niyetli kişilere karşı büyük bir kararlılıkla uyguluyoruz. Elhamdullilah, tabi elimizden geldiği kadar devletimizin bize vermiş olduğu destek var, Türkiye Kuyumcular Birliği kurma amacıyla 52 oda başkanı olarak çok çeşitli çalışmalarımız var. Ama ne hikmetse bu konuda daha muvaffak olamadık çünkü özellikle kuyumculuk sektörü kendine özgü kuralları, kendine özgü kanunlarının olması lazım. Şuan bizler esnaf ve sanaatkarlar odasına bağlı olarak yönetiliyoruz oysa birçok meslek dalında avukatlık, eczacılık, barolar, tıp gibi birçok oda Türkiye birliği kurmuşlar. Biz de bu amacımıza ulaşabilmek için hem yerel baz da hemde ulusal baz da çalışmalar yürütüyoruz diyebilirim.

Maliye kaydı olmadan bile dükkan açabiliyorlar, böyle olmamalı

Demirkol, Kuyumculuk yatırım ile ilgili bir meslek, güvenle ilgili bir meslek, art niyetli kişilerin bu mesleğe girmesini önlemek için mutlaka bize kanun desteği lazım. Tabi bu şekliyle kuyumcu açmak çok kolay maliye kaydı olduğu zaman ki hatta bazen kaydı olmadan bile kuyumcu dükkanı açabiliyorlar. Biz öncelikle kuyumcu dükkanı açabilmeleri için öncelikle oda kaydı oluşturması gerektiği yönünde çok çeşitli çalışmalar yaptık ama ne hikmetse bu çalışmalarımız bir türlü başarılı olmadı. Adam gidiyor, dükkanını açıyor daha sonra maliyeye kayıt oluyor ama oda ne zaman, canı ne zaman isterse veya silah ruhsatı almak isterse, bankadan evrak isterlerse geliyor. Gönül ister ki bu böyle olmamalı, kuyumcu açan bir kişinin oda tarafından bilinip tanınması lazım, bu işi gerçekten fiili olarak yapıp yapmadığı kontrol edilmesi lazım. Maliye kontrole geldiği zaman oda tarafından bu kuyumcudur diye tutulan raporla onun kuyumcu olmasına müsaade edilmesi lazım. Maalesef bu konular da eksikliklerimiz var bazen bir araya geldiğimiz de bu konuları kendi içimiz de tartışıyoruz, konuşuyoruz ama Türkiye"de inşallah 28. hükümet döneminde kurulacak, seçimden çok büyük umutlarımız var. Derdimizi daha iyi anlatabileceğimiz konusunda inancımız var çünkü gerçekten bizlerin çok üstün, özverili gayretleri var, insanlarla uğraşmak çok zor özellikle altın bu kadar yükselmişken art niyetli kişileri kanun olmadan caydırabilmek çok zor. İnanın bazen kendi kişiliğimizi, kendi gücümüzü ortaya koyarak bunlarla mücadele etmeye çalışıyoruz, sıkıntıya düştüğümüz zamanlar oluyor ama biz mesleğin içinden gelen insanlarız bu meslek bizim mesleğimiz elimizden geldiği kadar her türlü gayreti sarfediyoruz.

Sorunları çözmek kanunu arkamıza almamız gerekiyor

Demirkol, Bazı şehirler de kuyumcu çarşısı projesi yapıldı fakat Urfa"da pasaj kültürü, çarşı kültürü çok fazla tutmadı. Tutmamasının ana sebeplerinden biri birçok kuyumcunun şehrin ana artellerinde kendilerine ait mülk dükkanları var, biz diyelim bir pasaj veya çarşı yapmaya kalksak esnafın birçoğunu bir arada toplayamayacağımız düşüncesindeyiz. Bunun için yine kanunu arkamıza almamız gerekiyor çünkü bizim şahsi sözümüzle bir insan farklı bir yere gelmez dolayısıyla kanunun sana vermiş olduğu yetki olacak ki herkesi bir çarşı içerisinde toplayabilesin. Ona göre güvenliğini alabilesin ona göre sağlıklı koşullar elde edebilesin tabi bizim temel sorunlarımız arasında öncelikli olan budur. Öncelikle olan konularımız, şehrin dağınık yerlerinde kuyumcularımızın olmasına rağmen maalesef açma ve kapama saatlerine fazla dikkat edilmiyor. Biz özellikle her fısatta vurgulamamıza rağmen gece geç saatlere kadar açık olan kuyumcular olabiliyor biz bunları ikaz ediyoruz ama tabi burada ki 5362 sayılı kanunu bilmek gerekir. Kanun da odanın kapatmaları yönünde veya saatlere uymadıkları zaman uygulayacakları her hangi bir yaptırım yok sadece belediye üzerinden yapmaları lazım. Belediyemiz ile bu konuları görüşüyoruz, biz üstüne düştüğümüz zamanlar da bu konu ile ilgili önlem alıyorlar ama belirli bir süre sonra herkesin asli işi var. Kuyumcunun kaçta açıp kaçta kapatmasının kontrol etmek değil bizim de bütün gayemiz, baştan beri konuşmalarımız da vurgulamak istediğim şey o. Bu konu oda yetkisine verilirse ya da bu işi yapanlara verilirse o zaman hem kontrolü daha kolay olur hem uygulaması daha kolay olur. Dolayısıyla ne konuşursak konuşalım sonunda dediğim gibi eğer siz, sizleri yöneten insanlara yetki verirseniz ben çözümün daha kolay olacaği noktasında kamu oyunu bilgilendirmek istiyorum." İfadelerine yer verdi.dedi.