Türkiye’de bankaların teşvikleri ile Kredi kartı kullanımı her geçen gün artıyor.Tabii kredi kartı kullananların sayısı artıkça borçlarda artıyor. Memur, işçi ve serbest meslek mensubu olmayanlara da kart verilmesi ile son limite kadar harcama yapılıyor. Kişinin geliri olmadığından borçlanma gerçekleşiyor. Her hangi bir geliri ve mal varlığı olmadığından bankalar alacaklarını tahsil edemiyor.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, bankalara tüketici kredisi ve kredi kartı borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 800 bin kişi artarak 34 milyon 700 bine yükseldi. Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısı 2021 yılının Ocak-Kasım döneminde 1 milyon 485 bin kişi oldu. 2021 yılının Ocak-Kasım dönemindeki bu artışla birlikte Kasım 2021 itibarıyla bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş ve borcu devam etmekte olanların sayısı 4 milyon 18 bin 796 kişiye ulaştı. Uzmanlar devamlı borçla yaşamak yerine ihtiyaçları kadar alış veriş yapılmasının önemini vurguluyor. Yani televizyonu olan ,telefonu olan, bilgisayarı olan bir kişinin ikinci ürün alması ile borçlanıyorsa hem israf hem de borca neden olunuyor. Hükümetler, Dernekler ve kuruluşlar nasıl bütçe yapılıyorsa evde de bütçe yapılıp gelir ve giderin eşitlenmesine gayret edileli ki borçlanma olmasın. Aşırı harcama sonucu gelirin gideri karşılamaması sonucu ailede huzursuzluk başlıyor. Şanlıurfa’da kredi kartı borcu olan ve telefecilere bulaşan bir çok kişinin intihar ettiğini gördük. Kredi kartı verilenlerin gelirlerine göre limet verilmelidir.