Şanlıurfa’da arıtma tesisi yapılmadan önce günde 2-3 saat abonelere su veriliyordu. Tüm binalarda depolar vardı. Santrafijler çalışıyordu. Sular yer alatı kuyularından elde edilen su idi. Direkli bölgesinden ise bazı bölgelere veriliyordu.
Su israfı ile ilgili yaptığı araştırmada, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği bilim danışmanı ve göl uzmanı Dr. Erol Kesici’nin açıklaması dikkatimi çekti. Türkiye`de son 60 yılda Marmara Denizi büyüklüğünde sulak alanının kuruduğu, vahşi tarımsal sulama yüzünden yılda 20 milyar metreküp suyun israf edilmiş. 1980`lerde kişi başına 5 bin ton olan su miktarının 2020 sonunda bin tona düşmüş. Bir an önce `Su Kanunu` çıkarılmasını gerektiği belirtiliyor.
Türkiye`nin üç tarafı denizlerle çevrili ve 300`den fazla doğal göl bulunurken, içilebilir ve kullanılabilir su kaynaklarının hızla yok olduğu ülkelerin başında Türkiye’de geliyor. “Türkiye 1980`lerden beri nüfus artışı, endüstrileşme, aşırı su kullanımı, şehirleşme ve küresel iklim değişimi sebebiyle pek çok kez kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Fakat son iki yıl içerisinde çok şiddetli kuraklık yaşamakta ve suya ulaşımda hem ekonomik hem de kalite yönünden zorluk çekiliyor. Türkiye`de 18 milyar metreküp yer altı su rezervinin 16.62 milyar metreküpünün tahsis ediliyor.11.21 milyar tarımsal, 1.49 milyar sanayi, 3.92 milyar içme- kullanma suyu. Yer altı suyunun yüzde 92`si tahsis edildi. Yüzde 70`e yakını tarımsal sulama olması ve kuraklık nedeniyle yer altı suları kuruma ve tuzlanma tehdidi altında. İç Anadolu`da tehlike oluşturan obrukların artmasının nedenidir. En büyük iki tehlike kirlenme ve aşırı pompaj olduğu belirtiliyor.
Şanlıurfa Büyükşehir olunca bazı köylere de arıtmadan içme suyu verilmeye başlandı. Köylerde ise içme suyunun sulamada kullanıldığını görüyoruz. Kuyu kazılıp sulama yapılması gerekirken halkın temiz su içmesi ile bir çok aşamadan geçen arıtılmış suyu sulama kullanılmasının önlenmesi gerekir. aksi takdirde arıtma tesisi kafi gelmeyecektir.