Anız yakma 1993 yılından beri Türkiye genelinde yasaklandı. Bilindiği gibi Hasat sonrası tarlada kalan bitki saplarının sürülerek temizlenmesinin masraflı olması nedeni ile çiftçiler ve tarla sahipleri bu artıkları yakmayı tercih ediyor. Ancak, anızın yakılması esnasında toprakta sadece hasat sonrası kalan kökler yakılmıyor, toprağın önemli biyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri de zarar görüyor.uzmanlar devamlı bilgilendiriyor ama dinleyen çok. .Anız yangınlarının toprak yapısına verdiği zararın geri kazanılması uzun yıllar alıyor. İlk birkaç santimetre kalınlıktaki toprakta oluşan yüksek sıcaklık, verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeleri yok ediyor.Anızı yakılan toprağın üst kısımlarında 250 derece civarında sıcaklık oluşarak toprak yüzeyinde bulunan küçük canlıları da öldürüyor. Toprakta bulunan ve gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik maddeler parçalanarak toprak verimliliğini artıran humusa dönüştürüyor. Hukuki olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20’nci maddesinde, Kanuna aykırılık halinde uygulanacak idari para cezaları belirlenmiştir. Bu kapsamda, ‘Kanunun ek 1’inci maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için, anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır’ hükmü bulunuyor.
Bu cezalarla ,tüm uyarılara, genelgelere rağmen anız yakılıyor. Ormanların yanmasına, evlerin yanmasına, komşunun ürünlerine zarar veriyor. Kavgalar çıkıyor.