Şükretmediğimiz için mi geçinemiyoruz?
Açgözlü olduğumuzdan mı geçinemiyoruz?
Çok yüksek beklentilerimiz olduğundan mı geçinemiyoruz?
Ekonomi hakkında yorum yapan, ahkâm kesen ve kendisini ekonomist ilan edenlere bakıyorum da, hemen hemen hepsi üst gelir grubunda yer alan, tuzu kuru insanlar!
Hal böyle olunca, düşündüm, taşındım ve dedim ki,
Bu ekonomi işine herkes farklı bir pencereden bakıyor.
Gerçek Ekonomist kimdir?
Bu işe onun veya bunun penceresinden değil, gerçeğin yani rakamların penceresinden bakalım…
Eski Türkiye denilen döneme yani 2002 yılına ait bazı ürün fiyatlarını günümüz fiyatları ile kıyaslayalım.
2002 yılında bir paket Samsun sigarası 1 liraydı. Bugün ise 73 lira! Tam tamına 73 kat artmış…
Bir de bazı temel ihtiyaç maddelerindeki artışa bakalım:
Kuşbaşı et 8 liraydı, 550 liraya yükselerek 69 kat artmış…
1 Amerikan doları 1,64 lira iken 34,19 liraya çıkarak 21 kat artmış…
1 kg Nohut 1,25 liradan 70 liraya fırlamış aradaki fark 56 kat!
1 paket margarin yağ 50 kuruş iken 25 liraya fırlayarak 50 kat artmış…
1 litre zeytinyağı 5 lira iken 360 liraya çıkarak 72 kat artmış…
1 litre süt 42 kuruş iken 28 liraya çıktı artış 67 kat!
1 kg toz şeker 1,30 liraymış 35 liraya çıkmış, artış 30 kat…
1 kg beyaz peynir 3,40 liraymış 220 liraya çıkmış, artış 65 kat…
1 kg pirinç 1,10 liraymış 42 liraya çıkmış, artış 38 kat!
1 kg domates salçası 1,25 liradan 160 liraya fırlayarak 128 kat artmış…
1 kg tahin 1,45 liradan 275 liraya fırlayarak 189 kat artmış…
1 kg pekmez 1,45 liradan 250 liraya fırlayarak 172 kat artmış!
1 Euro 1,63 liradan 38 liraya yükselerek 24 kat artmış…
3 kg matik deterjan 6 liradan 250 liraya yükselerek 41 kat artmış…
5 kg un 5,20 liradan 240 liraya yükselerek 46 kat artmış!
5 litre Ayçiçek yağı 11 liradan 220 liraya çıkmış yani 20 kat artmıştır…
1 litre Coca Cola 95 kuruştan 35 liraya çıkmış yani 37 kat artmıştır…
5 litre su 72 kuruştan 26 liraya çıkmış yani 36 kat artmıştır!
8’li tuvalet kâğıdı 4 lira iken 195 lira olmuş, artış 48 kat…
5’li el sabunu 81 kuruş iken 90 lira olmuş, artış 111 kat…
Şampuan 64 kuruş iken 85 lira olmuş, artış 132 kat!
1 litre meyve suyu 1 lira iken 60 liraya çıkarak 60 kat artmış…
1 litre benzin 1,48 lira iken 44,05 liraya çıkarak 30 kat artmış…
1 litre otogaz 95 kuruş iken 25.20 liraya çıkarak 27 kat artmıştır!
Çeyrek altın 28 liradan 4800 liraya çıkmış yani 171 kat artmış…
12 kg mutfak tüpü 20 liradan 865 liraya çıkmış yani 43 kat artmış…
Ortalama bir evin kirası 130 liradan 20 bin liraya çıkmış yani 153 kat artmıştır!
Bu liste, aklımızda kalan fiyatlara göre değil, o döneme ait market ilanları, gazete kupürleri ve sanal medya haberleri baz alınarak hazırlanmıştır.
Yani hayatın taa içinden, çarşıdan, pazardan, marketten, benzinlikten alınmış gerçek fiyatlardır.
Bakın bakalım ürünler ortalama olarak kaç kat artmış?
Ekonomide bu duruma devalüasyon denir.
Sahi, son 15-20 yıldan beri hiçbir gazetede, televizyonda devalüasyondan bahsedildiğini duydunuz mu?
Devalüasyon kelimesi lügatten çıkartıldı da bizim mi haberimiz olmadı?
Şimdi üst üste yaşanan bu kadar devalüasyondan etkilenmememiz için bizim gelirimizin de 70 kat, 100 kat, 130 kat artmış olması gerekir.
Peki, aramızda geliri 70 kat, 100 kat, 130 kat artan kimse var mı?
İşte diyorum ki, geliri temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarıyla orantılı olarak artmadığı halde bugüne kadar, bankaların kara listesine girmeden, tefecilerin eline düşmeden, aile düzenini bozmadan, yuvasını dağıtmadan, yasadışı işlere bulaşmadan geçimini temin edebilmek için çaba harcamış olan insanlar gerçek ekonomisttir.
Mensup olduğu siyasi partinin, ailenin, cemaatin, tarikatın imkanlarıyla ekonomist olduğunu iddia edenler, gerçek ekonomistlere kulak vermeli ve saygı duymalıdır.
Piyasaların durulması, ekonominin canlanması, kamuda israfın engellenmesi, seçenlerin de seçilenler kadar rahat yaşaması dileklerimle…