Evet… Türk siyasi tarihindeki bir milletvekili aday adaylığı süreci daha sona erdi ve milletvekili aday listeleri kesinleşti (gibi) fakat Şanlıurfa’da ortaya çıkan ve her birinin gönlünde bir değil bin aslan yatan (!) yaklaşık 380 aday adayı Şanlıurfa’yı pankartlar ve afişlerle donattılar/kirlettiler…. Bu aday adaylarımızdan bazıları kendi tanıtımlarını yasal yol olan reklam panolarını aracılığı ile yaparken kimileri de kamu binaları da dahil buldukları her boş yere pankartlarını posterlerini astılar, yaptırdıkları afişlerini özel ve kamuya ait çeşitli binalar, elektrik ve telefon panoları ve hatta çöp konteynırlarına ile otobüs duraklarına varıncaya kadar her yere astılar… Kendilerini tanıtmak isimlerini duyurmak, insanların hafızalarında yer edinmek istemeleri tabiî ki normal bir durum, ancak kimse kirlettiğini temizlemedi, bu şehrin bütün caddelerini, sokaklarını, apartman girişlerini kaplayan milletvekili aday adayı afişlerini kim temizleyecek, bu afişler söküldükten sonra kirlenen duvarları kim boyatacak bilen var mı? Yok, bilen yok!
Pekiyi… Asılan bu pankartlar, yapıştırılan afişler yasaya uygun muydu? Yasa bu konu da ne diyor… Bir kere, duyuru, reklam ve tanıtım amacıyla hazırlanmış her türlü afişin ancak belli bir ücret karşılığında billboardlara (yani reklam panoları) asılması, bunların dışındaki yerlere asılacak her türlü afiş ve pankart için ilgili Kurumlardan izin alınması ve harç yatırarak yapılması gerekmektedir. Aksi halde, Kabahatler Kanununun 42. maddesi devreye girer;
“Madde 42 - (1) Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kağıt ve benzeri afiş ve ilan asan kişiye, yüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Aynı içerikteki afiş ve ilanlar, tek fiil sayılır.
(2) Birinci fıkra hükmü, yetkili makamlardan alınan açık ve yazılı izne dayalı olarak asılan afiş ve ilanlar açısından uygulanmaz. Bu izinde, afiş ve ilanın asılacağı zaman dilimi açık bir şekilde gösterilir. Bu afiş ve ilanlar izin verilen gerçek veya tüzel kişi tarafından bu sürenin dolmasını müteakip derhal toplatılır. Toplatma yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi halinde birinci fıkra hükmüne göre idari para cezası verilir.
(3) Bu afiş ve ilanların kaldırılmasına ilişkin masraflar da ilgili kişilerden ayrıca tahsil edilir.
(4) Bu kabahatler dolayısıyla idari para cezasına, kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.
(5) Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.”
Buradan konumuzla ilgili yetkili olan tüm Kurumlara soruyorum; aday adaylığı sürecinde, cadde ve sokaklarımıza gelişi güzel afiş ve pankart asan aday adaylarından kaçının izin başvurusu var?
Bunlardan kaçına izin verilmiş?
İzin almadan asanların kaçı hakkında Kabahatler Kanununun ilgili hükümleri uygulanmış?
Eğer uygulanmamış ise, Kanunun göz ardı edilmesinin sebebi nedir?
Bu konularda bizlere ve bütün kamuoyuna açıklama yapabilecek biri var mı?
Kanununlar kimler içindir, bu ülkenin bütün vatandaşları için midir? Yoksa sadece güçsüzler için midir?
Efendiler, burası Muz Cumhuriyeti değil, bu ülke insanı, Halk Partisi ve arkasından Demokrat Parti iktidarlarında neler yapıldığını gördü. Devletin imkanlarının, kaynaklarının, kişilere akıtıldığını, kanunlarının nasıl kişiye özel uygulandığını gördü. Belki bugün yaşananlardan çok daha fazlası gerçekleşti. Ama sonunda Yüce Türk milleti adına yine Türk Adaleti bu kanunsuzlardan hesap sordu, kimsenin yaptığı yanına kar kalmadı, bundan sonra da kalmayacak… Kanunlarımızı hiçe sayıp, kafasına estiği gibi yaşamaya çalışanlar, kanunun tokadı enselerine patlayınca kendilerine geleceklerdir.