Bugünlerde iki cihan Peygamberi Hz. Muhammed’in (S.A.V.) miraca çıkarken uğradığı, Müslümanların ilk kıblesi, Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Kudüs’ün Yahudilerin başkenti olma yolunda önemli adımların atıldığına tanık olmaktayız. İslami değerlere namahrem elinin değmesine her zaman olduğu gibi Türkiye’den çok yüksek perdeden ve geniş halk kitleleri tarafından protesto sesleri yükselmektedir. Bu seslerin muhatapları umarım gerekli dersleri alacaklardır.
Yıllar önce İsrail tarafından tek taraflı olarak, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi, bugüne kadar dünya milletleri ve Birleşmiş Milletler tarafından kabul görmemiştir. Tabir yerinde ise bu yara kabuk bağlamıştır. Her zaman olduğu gibi Ortadoğu’da Amerika tarafından kabuk tutmuş bir yara, yine kaşınmakta yine yeni yaralar açılmaktadır. Dikkat ederseniz; hep planlar, oyunlar İslam coğrafyası üzerinde oynanmaktadır. Daha Suriye’nin yangınları sönmeden, batılılar bir yangında Filistin, Ürdün bölgesinde yakma peşindeler.
Şimdide, Amerika’nın konsolosluğunu Kudüs’e taşımasının olası etkileri üzerinde dilimizin döndüğünce duralım. Bir defa İsrail devleti ve halkı için Amerika çok önemlidir. Elimde bu konuda veri yok ama; İsrail halkının çoğunun Amerika ve Avrupa’ya gidip geldiğini, Ticaretlerinin, teknoloji transferlerinin çoğunun yine Amerika ve Avrupa ülkeleri ile yaptıklarını herkes bilmektedir sanırım. Bu taşıma otomatik olarak Kudüsün İsrailin başkenti olgusunu oluşturacaktır. Yakın gelecekte, hep Amerika tarafında yer alan, İngiltere, Danimarka, Meksika, Güney Kore gibi ülkelerinde bu kervana katılacağını tahmin etmek güç olmasa gerek.
Öte yandan Filistin iktidar ve Muhalefet partilerinin yeni direniş başlatma çağrıları, yakın gelecekte yine ortadoğunun bu kanayan yarasında, Müslüman kanının akacağı anlamına gelmektedir. İsrail tarafının şimdiden Müslüman kanı akıtacağı hevesi ile silahlı güçlerini alarm pozisyonuna getirdiği haberleri bunu doğrulamaktadır.
Arap alemi her zamanki aymazlıkları ile keyf ve debdebelerine devam etmekte, bir çoğu hiç oralı bile olmamaktadır. Suudi Arabistan, İran gibi bazı İslam ülkelerinden cılız tepkiler çıktı çıkmasına ama; henüz devamı gelmedi, onlarda sessizliğe gömüldüler. Vah vah yazık vallahi yazık bu İslam devletlerine. Zavallı Katar’a kükreyen Mısır, Kuveyt, Yemen v.s gibi devletler nerede, Afrika’nın diğer İslam ülkelerinden tık yok. İlginçtir Türki Cumhuriyetlerinden de umulan ses henüz ortada yok.
Müslümanların bu neme lazımcılığı doğrusu beni çok rahatsız etmektedir. Umarım bu ve buna benzer lanet adımlar, İslam aleminin uyanmasına dirilişine vesile olur. Bizde buradan bu red kervanına katılıp, C. Allahtan İslam aleminin uykudan uyanmasını, İslam alemi üzerinde oynanan bu oyunları defetmesini, İslam aleminin huzur ve sükunete kavuşmasını temenni ediyoruz. Kalın sağlık ve esenlikle…