Son günlerde ilimizin adı terörle kargaşa ile anılır oldu. Bunun sebeplerine ve sonuçlarına bu yazımda kendimce bir pencere açmak, kendimce açıklama getirmek istiyorum. Şanlıurfa Doğu Güneydoğu için çok önemli İllerin başında gelmektedir. İlimiz Doğu ve Güneydoğunun batıya açılan önemli kapılarından biri durumundadır. Özellikle son yıllarda Doğu ve Güneydoğunun parlayan yıldızı konumundadır. Kurtuluş savaşında ilk mücadele ilimizde başladığı gibi, Cumhuriyet Türkiyesinde Doğu ve Güneydoğunun kalkınmasında İlimizin payı büyüktür. Çalkantılı zamanlar da İstanbul, İzmir, Mersin, Adana gibi illerimizde üzücü hadiseler olurken, bu dönemleri ilimiz hep sakin atlatmıştır. Siyasi arenada hep sağdan yana, hep akli selim den yana tavır almıştır. Bunun başlıca sebeplerden birisi, Badıllı, Karakeçili, Bucak gibi büyük aşiretlerin anarşiye prim vermemesi ve İlimizin yaklaşık beşte birini oluşturan Arap aşiretleridir. Ama bu sakin ve güvenli olmasının da etkisiyle, son yıllarda çok fazla göç almıştır. Bu göç dalgası o çekirdek yapının bozulmasına sebep olmuş, Özellikle kenar semtlerde varoşlar oluşturmuştur. Bu varoşlar aynı zamanda İllegal yapılanmalara malzeme ve eleman temininde kolaylıklar sağlamıştır. Özellikle son seçimlerde tüm partilerin ağırlıkla üzerinde durduğu İlimiz, Diyarbakır, Mardin gibi illerden faklı olarak, yine merkez sağa yakınlığını göstermiş olması illegal örgütlerin İlimiz üzerinde biraz daha çalışmalarının gerektiği kanaatini uyandırmış olacak ki, üst üste eylemler yapılmaktadır. Hep olmasını umduğumuz ama çıkar odaklarının hep engelledikleri çözüm sürecinin bittiği açıklamaları da terörü azdırmıştır. Bir de Fırat nehri sınırsa ve önemliyse geride kalan İllerin basmakalıp olması gerek herhalde..
İlimiz şu anda hiçte azımsanmayacak sayıda, tahminim 200-300 bin Suriyeli ye ev sahipliği yapmaktadır ki, bu da İlimizin asayişinin bozulmasında önemli bir etkendir. Sınırlarımız delinmiştir. Kontrol iyi sağlanamamaktadır. Bu da terör örgütlerinin işlerini kolaylaştırmaktadır. Zayıf bir ihtimalde olsa İlimizin son zamanlarda artan turizm ve gelişme potansiyelini baltalamakta düşünülüyor olabilir.
Bu şartlar altında başta Güvenlik güçleri olmak üzere, önleyici ve istihbarat teşkilatlarının, koordinasyon, lojistik teşkilatlarının daha sıkı ve daha titiz çalışmaları gerekmektedir. Bu kuruluşların halkın desteğini almaları gerekir. Provokasyonların önlenmesi için halkın en kısa sürede açık ve şeffaf bir şekilde bilgilendirilmeleri gerekir. Basın yayın kuruluşlarının sorumlu davranmaları, anarşiyi körüklememeleri gerekir. Siyasilerin ve yetkililerin halkı kışkırtmamaları ve ortamı germemeleri gerekir. Aklı selim ve itidalli davranmaları gerekir.
Bir çok badireyi birlik ve beraberlik içerisinde atlattığımız gibi bu sancılı dönemleri de atlatırız İnşallah. Kalın sağlık ve esenlikle.