Cefa, sefa, eziyet, keyf, sıkıntı, sevinç, hüzün, kader, güzellik, çirkinlik... gibi günlük hayatta karşımıza çıkan bu kelimelerin gerçek anlamları ve bize yansıttığı algılardan bahsetmek istiyorum.
Biz en iyisi günlük hayatta kullandığımız kavramlara başka bir pencereden bakalım.
Gerçek ve ironik gözlem yapalım.
Sıkıntı; Başına gelmeyen bilmez.
Kader; Kabullenmesi şartı vardır.
Keyf; Sadece eşeklerde bulunmaz.
Sefa; Hiçbir zaman devamlı değildir.
Çirkinlik; Hiç kimse kabullenmez.
Güzellik; Allahın biz kullara bahş ettiği en güzel nesnel.
Eziyet; Şikayetçi gibi görünüp, zevk alanına çok rastlanır.
Düşler ve hayaller; Bazen tüm dünyayı kurtarabileceğımizi düşünürüz. Her insanda vardır. Ama moral bozukluğunu gidermeye bire birdir.
Görece; Nasıl görmek istersek,doğrumuz odur. Çevre de buna anlayışla yaklaşır. Belki de uğraşmak istemez.
Görüntü; Bazen herşey o kadar doğal gelir ki insana. Senin için dünya o açıdan görünür. Kim ne diyebilirki. Gören sensin !
İçgüdü; Sonunda kahraman olmak da var,rezil olmak da var.
İkna ve davranış; Bazen aklımıza gelen doğruları tam söyleyecekken,türlü etmenler veya eskimeyen yöntemlerle bundan vazgeçeriz.Belki de ikna ediliriz.
İyimser; Bazen yaşam öyle ağır gelir ki insana, ancak pembe gözlükle katlanılabilinir. Deli denmesi de cabası !
Merak; İnsandan insana değişir.Fazlası makbul değildir.
Yetenek; Bazen ne kadar yetenekli olursak olalım elimizdeki malzeme bulunduğumuz ortam bir yere kadar ise, ne yapılabilinir ?
Haves; Bazen ne olduğumuza/olmadığımıza bakmadan yanlış şeylere haves ederiz.Sonuç ise, haveslendiğimizle kalırız,birde hayal kırıklığı.
Sınıf atlama; Kendilerini dev aynasında görenlerin tükenmez çabası.
Yaşamımızda kullandığımız bu kelimelerin anlamına sadık kalınırsa, doğacak sonuçlar şaşırtıcı olabilir.
O yüzden yaşamı fazla ciddiye almamız da gerekmiyor !