Tarımsal sulama amaçlı çok sayıda gölet ,baraj yapımı ve havzadan aşırı yer altı suları çekimine ilave olarak son yıllarda görülen belirgin kuraklığın da bir çok göletin kurumasını şahit oluyoruz. DSİ genellikle bir çok göleti balıklandırarak Balıkçılığı geliştirerek bölgenin ekonomisine katkı sağlamak ve halkın beyaz et ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor. Ancak, göllerin ve göletlerin kıymetini biliyormuyuz ? fabrikalar, işletmeler ve işyerleri atıklarını bu göl ve göletlere bırakıyorlar. bakıyorsunuz göl ve göletlerden kırmızı su ve bazen de mavi sular akıyor. sonra ne mi oluyor ? balıklar ölüyor. Çevreye pis kokular geliyor. Halkın göl ve gölet kenarlarında piknik yapması mümkün olmuyor. Birde göletten kontrolsüz bir şekilde sulama amaçlı su çekilerek suların azalmasına neden olunuyor. sonunda ise çölleşme başlıyor.Uzmanlar artan su tüketiminin de su kaynaklarını azalttığını belirtiyor. Dünyada kullanılan su miktarı 1900’lü yıllarda 500 milyar metreküp seviyesindeyken, 2025’te bu oranın 10 katı artacağı tahmin ediliyor. şte o göllerden bazıları:
- ACGÖL: Afyonkarahisar / Acıgöl, 41,34 km² – 41,5 km² arasındaki yüz ölçümü ile Denizli’nin en büyük gölüyken, şu sıralar kuruma riski altında. Geçmişte yapılan barajlar ve tahliye kararları gölün su seviyesinde ciddi düşüşe neden oldu. Bu durum gölden beslenen çevre alanları da tehlikeye soktu.
- AKŞEHİR GÖLÜ: Konya / Nasreddin Hoca’nın ‘maya çaldığı’ göl olarak bilinen Akşehir Gölü, yanlış sulama ve uygulamalar yüzünden kurudu. 2009’da artan yağışlar sonrasında gölün açık su alanında flamingolar yeniden sürüler oluşturmaya başlamıştı. Ancak sazlık alanlar yeniden kurudu ve flamingolar bir daha gelmedi.
- AVLAN GÖLÜ: Antalya / Denizden yüksekliği 1030 metre olan Avlan Gölü’nün büyüklüğü 850 hektar. Göl 1970’li yıllarda tarım arazisi elde etmek için kurutulmuştu ama 2001’de yeniden su verilmeye başlandı. Ancak artık Avlan Gölü’nün büyük bir bölümü kurudu ve bir futbol sahası kadarı kaldı.
- BURDUR GÖLÜ: Türkiye’nin en derin göllerinden biri olan Burdur Gölü’nün su seviyesindeki azalma geri dönülemez seviyelerde. Yapılan açıklamalar gölün geçmişte sahip olduğu suyun üçte birini kaybettiğini gösteriyor.
- DİPSİZ GÖL: Gümüşhane merkeze 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2140 metre yükseklikte olan, manzarasıyla ilgi çeken Taşköprü Yaylası’ndaki kaynağı ve akarı olmayan Dipsiz Göl’de ‘define’ söylentisi üzerine ismi açıklanmayan 2 kişi, kazı için başvuruda bulundu. Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün olumlu görüşleri üzerine Gümüşhane Müze Müdürlüğü’nce ilgili kişilere define arama ruhsatı verildi. Gümüşhane Valiliği ile Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün onayı ile 6 Kasım’da jandarma yetkililerinin eşlik ettiği kazıda, suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı. Jandarmalar, kazı alanına kimsenin yaklaşmasına izin vermedi. Kaynağı ve akarı olmayan, Buzul Çağı’ndan kalma, 12 bin yıllık krater Dipsiz Göl’de tamamlanan kazı çalışmalarının ardından ekipler, alandan ayrıldı. Gümüşhane Valiliği, göl alanının eski haline getirildiğini açıkladı ancak Dipsiz Göl alanının toprakla doldurularak, kapatıldığı görüldü. Su kalmayan göl, taş ve toprak yığını haline döndü.
- EBER GÖLÜ: Afyonkarahisar / Göller Yöresi’nde olan ve göçmen kuşların göç yolu üzerinde olan Eber Gölü, kendisini besleyen su kaynaklarının kesilmesi nedeniyle tamamen kurudu.
- EREĞLİ AKGÖL SAZLIKLARI: Konya / Kuruyan göllerden biri de Ereğli Akgöl Sazlık alanı. 1960’lı yıllarda gölün 162 kilometrekarelik bölümü sıtma ile mücadele ve tarım toprağı elde etmek için kurutuldu. Göl, kurumadan önce 250 çeşit kuşa barınma ve üreme olanağı sağlıyordu.
- EĞİRDİR GÖLÜ: Isparta / Türkiye’nin ikinci en büyük tatlı su gölü olan Eğirdir Gölü de kurumaya yakın göllerden biri. Aynı zamanda birinci derecede içme suyu kaynağı olan gölde, son yıllarda sondaj kuyularının da etkisiyle aşırı su kaybı yaşandı. Eğirdir Gölü’nün, 520 kilometrekarelik yüzey alanı 445 kilometrekareye, ortalama su seviyesi de 16 metreden 6-7 metreye kadar düştü.
- GÖLLER BÖLGESİ: Türkiye’de birçok gölün bir arada bulunması nedeniyle ‘Göller Bölgesi’ olarak bilinen bölgede bazı göller kurudu bazıları da kurumaya yakın durumda. Uzmanlar acil önlem alınmaması durumunda geri kalan göllerin de kuruyacağı konusunda uyarıyor.
- KUYUCUK GÖLÜ: Kars / Kuş Cenneti olarak da bilinen Kars’ın Arpaçay ilçesindeki Kuyucuk Gölü tamamen kurudu. Zamanında 230’un üzerinde kuş türünün tespit edildiği göl, her yıl ekim ayının sonu kasım ayının ilk haftasında yaklaşık 40 bin göçmen kuşu ağırlıyordu.
- LADİK GÖLÜ: Samsun / Geçtiğimiz yıl su seviyesinin 4 buçuk metreden 80 santimetreye düştüğü Ladik Gölü’nün de önlem alınmadığı takdirde kuruyacağı belirtiliyor.
- MARMARA GÖLÜ: Manisa / İlkim değişikliği ve yanlış uygulamalar nedeniyle kuruma tehlikesi olan göllerden biri de Marmara Gölü. Gölün su seviyesi 1990’lı yıllardan beri azalıyor.
- MEKE GÖLÜ: Karaman / “Dünyanın Nazar Boncuğu” olarak bilinen Meke Gölü, yeraltı sularının bilinçsiz kullanımı ve kuraklık nedeniyle neredeyse tamamen kurudu.
- SALDA GÖLÜ: Burdur / “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen Salda Gölü’nde su kaynağına yapılan sulama amaçlı göletler ve çevresel etkiler nedeniyle kuraklık başladı. Aynı zamanda yeni alınan kararlarla da gölün ekolojik yapısının bozulacağı konusunda uyarılar yapılıyor.
- SEYFE GÖLÜ: Kırşehir / 200’den fazla kuşun yaşam alanı olan Seyfe Gölü de kuraklıkla karşı karşıya olan göllerden biri
- TERKOS GÖLÜ: İstanbul / İstanbul’un en önemli içme su kaynaklarından biri olan Terkos Gölü, yanlış yapılaşma ve şehirleşmenin artmasıyla kuruma riski altına girdi.
- UYUZ GÖLÜ: Konya / Tatlı su gölü olan Uyuz Gölü çevredeki kuşlar için bir üreme alanı. 2005 yılındaki bir yangında çevredeki tüm sazlıklar yandı. Bunun dışında bölgede sık sık yangın olması da doğal ortamı tehdit eden bir başka durum. Uyuz Gölü de önlem alınmazsa kuruma riski altındaki göllerden biri
- YARIŞLI GÖLÜ: Burdur / Yarışlı Gölü’nün büyük bölümü, yeteri kar ve yağmur yağmayınca kurumaya başladı. Göl aynı zamanda, göçmen kuşların konaklama ve üreme yeri.