Şanlıurfanın Ceylanpınar ilçesinin isminin burada yaşayan Ceylanlar aldığı belirtiliyor. Ceylanlar bölgenin sembolü haline gelmiştir.
Eskiden ceylana en çok Ceylanpınar Ovası’nda ve ovanın etrafındaki dağlarda rastlanırmış ve binlerce olurmuş. Bazı avcılar ceylanı araçla kovalayıp vururlarmış. Temmuz ayında havalar çok sıcak olduğunda ise öğlen sıcağında ceylan kaya gölgesine saklandığından avcılar sessizce yaklaşıp avlamaya çalışırlarmış. Avlanmadaki bilinçsizlik sonucu son yıllarda Urfa Dağları’nda ve Urfa Ovaları’nda karagözlü ceylanları görmek mümkün değildir. Bir kısım ceylanın da göç etmiş olabileceği söyleniyor. Son yıllarda Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği ile Şanlıurfa Atatürk Ormanı’ndaki üretme istasyonlarında Urfa Ceylan’ı üretilmektedir.
Ceylanlar ile ilgili bir çok kitap ve sitelerde araştırma yaptım. Bizim için olan Şanlıurfanın tanıtımı önemli.
Ceylan ince ve muntazam vücutlu çok güzel ve kara gözlü bir hayvandır. Anavatanı Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dır. Türkiye’de yalnız Şanlıurfa, Ceylanpınar ve çevresinde bulunuyor. ızgın çöllerin, ağaçsız ovaların, kumluk arazilerin hayvanı olan ceylanlar Kilometrelerce uzun mesafelerde su bulunmaması ve yaz güneşinin dayanılmaz sıcağına karşı dayanıklıdır, Boyu 60-90 cm. kadardır. Açık kahverengi sarı kum taneleri renginde olurlar. Boynuzları yay biçimindedir. Göz pınarlarından üst dudağa doğru inen siyah çizgiler ceylan’ın gözlerini olduğundan daha da güzel gösterir. Bu bakımdan şiirlere konu olmuş, "Ahu gözlü, gazal gözlü" tabirleri kullanılmıştır. Çoklukla sürüler halinde yaşarlar. Çok hızlı koşma kabiliyetindedirler.
1940-1960 yıllarında Ceylanpınar’da ve Suruç-Cizre arasındaki topraklarda 500’lük, 1000 başlık gruplar halinde dolaştıkları görülmüştür.
Çift tırnaklı hayvanlardır. Öğleden sonraları geviş getirirlerken içlerinden birini nöbetçi bırakma adetleri vardır. Bu hayvan hem otlar, hem de etrafı kollar. Tehlikeyi sezince kaçarak kendilerine bir sığınak ararlar. Erkekleri, dişilerini koruma özelliğindedir. Gebelik süreleri 5-6 aydır. Bir yavru doğurur. Ana ile yavru bir yıl beraber yaşarlar, yavrusunu yanından ayırmaz. Ot, yonca ve besi yemleriyle beslenirler. insanlar, ceylanları eti ve derisi için avlarlar. Ateşli silahlar, tuzaklar, yırtıcı kuş ve köpekler hep bu masum hayvanlar için kullanılır.
Zamanlı zamansız avlanma ve yavruların toplanması sonucu ceylânların nesli tükenecek hale geldi. 1970’li yıllarda bunun farkına varan Şanlıurfa’daki yetkililer, ceylânları koruma altına almayı hedeflediler. Ceylanpınar Tarım işletmesi bünyesinde 26 hektarlık bir alan çitle çevrilerek koruma sahası oluşturuldu. 10 erkek, 13 dişi ceylanla başlayan koruma ve üretim sonucunda bugün yüzlerce ceylana sahip olundu. Hobi olarak ceylan yavrularını evcilleştirip beslemek kolaydır. Ancak bunları şiddetli ısı farklarından korumak göz ardı edilmemelidir.
1999lı yıllarda Şanlıurfa il hudutlarında Orman mesire alanına getirilen bir kısım ceylanlar burada da koruma altında yaşamaya başladı. 75. Yıl Ceylan Üretme İstasyonu’nda sıkı bir şekilde korunan ceylanlar belli dönemlerde Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’na bırakılıyor. 200 bin dekarlık alandaki doğal ortamda yaşamlarını sürdüren ceylanların bir kısmında, davranış ve ekolojileri ile yaşamsal faaliyetlerine yönelik verilerin elde edilmesi amacıyla GPS cihazı bulunuyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerince özel olarak beslenen ceylanların yaşadığı bölgede çok sayıda yabani ceylan da varlığını sürdürüyor. İstasyonda fazla olan ceylanları sürekli olarak doğaya takviye ediyoruz, bıraktığımız popülasyonu yine kendi personelimiz ve köy tüzel kişiliğindeki bekçiler takip ediyor. Her dönem ortalama 100 ceylanı doğaya salıyoruz. Şu anda istasyonda 200 civarında ceylan olduğunu tahmin ediliyor.
Yöremizde ceylanlarla ilgili çok yanık türkü ve şarkılar bestelenmiştir.Bunlarda birisi urfanın etrafı dumanlı dağlardır.
Urfanın Etrafı Dumanlı Dağlar,
Ciğerim Yanıyor Aney Gözlerim Ağlar,
Benim Zalim Derdim Cihanı Dağlar.
Gezme Ceylan Bu Dağlarda Seni Avlarlar,
Anandan Babandan Yardan Ayrı Koyarlar.
Urfa Dağlarında Gezer Bir Ceylan,
Yavrusunu Kaybetmiş Ağlıyor Yaman,
Yarimin Derdine Bulmadım Derman.
Gezme Ceylan Bu Dağlarda Seni Avlarlar,
Anandan Babandan Yardan Ayrı Koyarlar.
Ceylan Senin Gibi Yüreğim Yara,
Cihanda Derdime Anam Bulmadım Çare,
Bir Yavru Kaybettim Gözleri Kara.
Gezme Ceylan Bu Dağlarda Seni Avlarlar,
Anandan Babandan Yardan Ayrı Koyarlar