Efendim evvela memleketimizin ve insanımızın huzuru,birliği , dirliği dilekleri ile başlamak istiyorum.Ülkemizin konumu itibarı ile bölgesinde ve müslüman ülkelerde olan etkinliğini hesaba katarsak bu konu çok önemli...
Peygamberimiz (s.a.v)şöyle buyurmuştur:
’Kim, alimlerle tartışmak, dar kafalı insanlara karşı övünmek veya halkın kendisine itibar ve saygı göstermesi için ilim öğrenirse cehennemdeki yerini hazırlasın.’’ Tirmizi ibn Mace ( Buradaki dar kafalılar ifadesi ilmi olmayan cahil insanlar anlamındadır)
Yine alimler tarafından; ilmini arttıran Allah’a karşı duyarlılığından arttırsın tavsiyesi yapılmıştır ve Allah yaptığımız ve yazdığımız şeyleri sırf kendi rızası için yapmayı bizlere nasip etsin diyorum.
Meseleye böyle girdikten sonra son zamanlarda yaşanan meseleler bizi üzmektedir.Ülkemiz tam da güzel bir yola girmişken hepimiz önümüze daha güvenle bakarken bir ayrışma sebebi üretilmesi bizi üzüyor.İkinci üzüntümüzde ayrışmadan sonraki atışmadır. Bundan imtina etmek gerekir. Biz birilerine laf atmak veya yetiştirmekten öte farklı bakış açıları ile acaba bizde yanlış düşünüyor olabilir miyiz fikrini insanların aklına düşürmek istiyoruz. Farklı düşünüyor olabiliriz ancak buna rağmen birbirizimizin arkasında durabilmeliyiz birbirimize methiyeler düzmeden selamlar göndermeden de yiğidin hakkını yiğide verebilmeliyiz,her rüzgarda bir yerlere savrulmamalıyız buna çok ihtiyacımız var diye düşünüyorum...
Aranan tırlar meselesi belli ki hükümete senin de diğerlerinden farkın yok hukuksuz işler yapıyorsun demek istiyor ve ve sadece içerde değil uluslararası arenadada hükümeti zor durumda bırakmaya çalışıyor.Yapanlar da devletin kendi memurları.Batı veya ülkemiz karşıtları diyelim kendi elleriyle yapsalar bunu beceremezler ancak kendi ellerimizle yaptırıyorlar...Burada biraz vicdanlı olmak,yapılanların ne için yapıldığına bir bakmak lazım diye düşünüyorum...
İnsan vücudu da hem erkler ayrılığını hem erkler bütünlüğünü işleten bir yapıdır bence... Akıl veya beyin yasama;ondan aldığı iletileri yerine getiren el, kol, dil gibi vücut organları yürütme ve kalpte yargıdır. Kalbinizin rahatsızlık duyduğu her şeyde bir sorun vardır.Genellikle günahlar kalbimizi rahatsız eder ve sıkar bunu hissedebiliriz. Sağlıklı bir insan için el, kol, dil gibi organlar hem yasamanın isteklerini ve hemde yargının hükümlerini yani hem aklını hem de kalbini dinleyerek hareket etmelidir diyebiliriz. Kalbin ve aklın ortaklığıyla hareket eden bir vücut huzur bulur ve sağlıklı insan profiline en yakın insandır. Kalpte bir rahatsızlık varsa orda bir sorun vardır. Kalp ve beyin yanlış uyarılar veriyorsa işte burada suçlu ve hastalıklı insan profili ortaya çıkar ve bazen bu uyumsuzluklar intiharlara sebep olabilecek kadar rahatsızlıklara yol açabilir. Sağlıklı insan erklerin ortaklığıyla hareket edebilendir. İşte devlette bu yapıda olabilmelidir. Yani devlette de başka birilerinin , bir yapının kontrolünde bir yargı düşünülemez. Yargı devletiyle paralel gerektiğinde üslubu ile hükümetini de uyarabilen ama kimsenin tasallutunda olmayan bir yargı olmalıdır.Yoksa devletin intiharı gibi bir şey ortaya çıkar. İşte vücut dilinde yasama, yürütme, yargı ve huzurlu ve sağlam insan,huzurlu ve sağlam devlet ...
Yasama yürütme ve yargının erkler ayrılığı ilkesinin yanında erkler bütünlüğü gibi bir görevi de olmalıdır.Bir vücut bütünlüğü gibi bir yapı sergilemelidir. Bu bütünlüğü bozacak bir yapı sergilediğinde ise bu sağlıksız insan profili gibi sağlıksız devlet profili demektir. işte ruhsal yapısı bozuk, intihara meyilli, hayatta başarılı olamamış insan tipi kalp , beyin ve uzuvların uyumsuzluğunda açığa çıkar. Bu organların uyumu ise ruhsal yönden sağlıklı topluma karşı sorumluluklarını bilen ve çevresine huzur veren insan profilidir. İşte bir devletin de huzur bulması ve huzur vermesi için bu uyumu göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Ne dersiniz?