Ortadoğu’da Amerika’nın belki elli ve daha fazla süredir planladığı planlardan birisi olan Arap Baharı ile orta doğuya kan ve gözyaşı getirdi.
Bilindiği üzere Arap halkı çok büyük petrol rafinelerini elinde barındırdığı için zenginlik içinde yaşıyor. Peki ya sizce bütün Arap milletleri zengin mi? Tabi ki hayır, bir kısmı yani büyük ticaret aileleri veya soylu aileler zenginlik içinde yaşarken diğer kesim açlıkla karşı karşıyadır. Çoğunun giyecek kıyafeti bile yokken zengin Araplar en lüks şekilde hayatlarına devam ediyor. Arap baharı olayının sebepleri arasında; siyasi yozlaşma, ifade kısıtlaması, gıda enflasyonu, usulsüzlükler, gelir dağılımındaki adaletsizlik, diktatörlük ve kötü yaşam koşulları olduğu belirtiliyor.
Emperyalist ülkeler başta ABD arap ülkelerindeki sıkıntıları iyi kullandılar. Arap Baharı 17 Aralık 2010 Tunus’ta bir gencin kendini yakması ile başlamış oldu. Yapılan protesto sonucu birçok Arap ülkesi, Tunus’tan etkilenip özgürlük için savaştığını sandı. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Ürdün, Yemen gibi ülkeler Arap baharından etkilenen ülkeler oldu.
Suriye’de 2011 yılında başlayan ve Türkiye’yi ve en başta Şanlıurfa’yı etkileyen iç savaş sonrası Türkiye’yi 3 milyonun üzerinde sığınmacı, Şanlıurfa’ya ise yaklaşık 650 bin sığınmacı geldi. 2011 yılından bugüne kadar 330 bini aşkın insanın öldüğü kaydedildi. Bazılarında göre 2 milyon kişinin üzerinde kişi ise yaralandı.
Sadece Suriye’de yıkık şehirler, binlerce yetim, milyonlarca sakat insan bıraktı. Halen de bırakmaya devam ediyor.
ABD ve AB başta olmak üzere emperyalistler ise demoğrafik yapıyı değiştirip kendilerinin güdümünde kukla devlet kurdurmak için her gün yüzlerce insanın ölmesini sağlıyorlar.