Şanlıurfa Peygamberler Kenti olarak biliniyor. Şanlıurfada gayrimüslimlerde yaşadığından Cami ile birlikte kiliselerde bulunuyor. Ancak, tarihi camiler bugün tüm ihtişami ile ayakta duruyor. 1990 yıllarında kısa adı ŞURKAV olan Şanılurfa kültür ve araştırma vakfı tarafından, daha sonraları Vakıflar bölge Müdürlüğünce restore edilerek gelecek nesillere aktarıldı.
Şanlıurfa il merkezinde , Arabi Camii, Asım Paşa Mescidi, Behramlar Camii, Çakeri Camii, Dabbakhane Camii, Eski Ömeriye Camii, Hacı Lütfullah Camii, Hacı Yadigar Camii, Halil-ür Rahman Camii, Hasan Padiuşah Camii, Hayrullah Camii, Hekim Dede Camii, Hzanoğlu Camii, Hüseyin Paşa Camii, Hüseyniye Mescidi, İmam Sekkâki Camii, Kadıoğlu Camii, Kara Musa Camii, Kıbrıs Mescidi, Kutbeddin Camii, Mevlid-i Halil Camii, Mevlevihane Camii, Miskinler Mescidi, Müderris Camii, Narıncı Camii, Nimetullah Camii, Nur Ali Mescidi, Pazar Camii, Rızvaniye Camii, Siverekli Mescidi, Şehbenderiye Camii, Toktemur Mescidi, Tuzeken Camii, Ulu Cami, Yusuf Paşa Camii ve Yeni Ömeriye Camii olmak üzere tarihi değere haiz 36 adet cami ve mescit bulunmaktadır.Bunlardan bazılarının tarihi ve mimari özelliklerinden bahs etmek istiorum.
Ulu Cami : Urfa merkezindeki camilerin en eskilerindendir. Ulu Cami, bazı kaynaklara göre eski bir sinagog iken M.S. V. yüzyıl başlarında St. Stephan Kilisesi adını alan ve kırmızı renkteki mermer sütunlarının çokluğu nedeniyle "Kızıl Kilise" olarak da adlan- dırılan bir Hıristiyan kilisesinin yerine inşa edilmiştir. Bu kilisenin avlusuna ait duvarlar, bazı sütun ve sütun başlıkları ile halen minare olarak kullanılan sekizgen gövdeli çan kulesi bugün ayaktadır.İnşa kitabesi bulunmadığından cami-nin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Camideki mevcut kitabeler onarım devirlerine ait olup inşa tarihi hakkında fikir vermemektedir. Nurettin Zengi tarafından tamir ettiri- lerek bugünkü şeklini alan, Halep Ulu Cami ile benzer bir plân gösteren Urfa Ulu Caminin Zengiler zamanında 1170-1175 yıl- ları arasında yaptırılmış olabileceği tahmin edilmektedir.Urfa Ulu Camii, payeler üzerinde kıble duvarına paralel üç sıra çapraz tonoz-larla örtülü yatık dikdörtgen bir plâna sahiptir. Orta eksenden biraz doğuya kaymış olan mihrap önü bölümü sivri kemerler üzerine oturan tromplu bir kubbe ile örtül-müştür. Düz toprak dam olan caminin örtüsünde dıştan sadece mihrap önündeki kubbe yükselmektedir. Payeler üzerine oturan ve her biri çapraz tonozlarla örülü ondört sivri kemerle avluya açılan cemaat yeri Anadolu’da ilk kez Urfa Ulu Camiinde bulunmaktadır.
Hasan Padişah Cami Eş değerde çok kubbeli camiler grubuna giren Hasan Padişah Cami 15. yüzyılın ikinci yarısında Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Hasan tarafından Toktemur Mescidi’nin batısına bitişik olarak yaptırıl-mıştır. Cami, kıble duvarı boyunca sıralanmış tromplu üç büyük kubbe ile örtülü dikdörtgen bir plâna sahiptir. Kubbeler orta bölümde dört bağımsız payeye, doğu ve batıda ikişer duvar payesine, kuzey ve güneyde ise duvarlara otururlar.
Rızvaniye Cami : Halil-ür Rahman Gölünün kuzey kenarı boyunca yer alan bu cami, Osmanlı- ların Rakka Valisi Rızvan Ahmet Paşa tarafından 1716 yılında yaptırılmıştır. Cami avlusunun üç tarafı, medrese odaları ile çevrilmiştir. Rızvaniye Cami, mihrap duvarı boyunca sıralanmış üç kubbesiyle dikdörtgen bir plâna sahiptir. Üç gözlü son cemaat yerinin üzeri üç kubbe ile örtülü olup, doğu ve batıdaki kubbeler yanlara doğru yarım kubbelerle genişletilmiştir. Caminin inşa tarihinden kalma ahşap kapısı zengin bitkisel süslemelidir.
Halil-Ür Rahman Cami: Halil-ür Rahman Gölünün güneybatı köşesinde yer alan bu cami medrese, mezarlık ve Hz. İbrahim’in ateşe atıldığında düştüğü makamdan meydana gelmiş bir külliye halindedir. Caminin güneydoğu köşesine bitişik kare gövdeli kesme taş minarenin batı cephesindeki kitabede, Eyyübilerden Melik Eşref Muzeffereddin Musa’nın emriyle 1211 yılında yaptırıldığı yazılıdır.
Halk arasında Döşeme Camii veya Makam Camii, olarak da adlandırılan Halil-ür Rahman Camii’nin Bizans devrine ait Meryem Ana Kilisesinin yerine inşa edildiği tahmin edilmektedir. Evliya Çelebiye göre de şehirdeki en eski camilerdendir. Halife Me’mun zamanında Hz. İbrahim Makamı’na inşa edilmiştir.
Mevlid-i Halil Cami;
Balıklıgöl mevkiindeki İbrahim Peygamberin doğduğu mağaranın yanına Osmanlı Dönemi’nde Hz. İbrahim’in hatıra-sına Mevlid-i Halil adı verilen küçük bir cami yapılmıştır. İbrahim Peygamberin makamını ziyaret etmeye gelen binlerce kişiye bu cami küçük gelmeye başlamış ve bunun yanına 1986 yılında çifte minareli büyük bir cami inşa edilmiştir.
Eski Ömeriye Camii; Kazancı pazarı mevkiindeki bu caminin mevcut kitabeleri onarım devirlerine ait olup yapının esas inşa tarihi bilinmemek- tedir. Son cemaat yerinin doğu duvarında yer alan 1301 tarihli tamir kitabesi bize Ömeriye Camiinin Urfa’nın en eski camilerinden biri olduğunu göstermektedir.
Cami mekânı, ortada bir kubbe yanlarda birer çapraz tonozun örtülü olduğu yatık dikdörtgen plânındadır. Kubbe ve tonozlar duvarlarda ve köşelerde yarım duvar sütunlarına otururlar. Bu plân daha geç tarih-lerde inşa edilen Harrankapı Hacı Lütfullah Camiini etkilemiştir. Mihrabın iki yanında, balkon şeklinde ve önde ikişer tam, arkada ikişer yarım sütunlu birer minber bulunur. Üzerleri taştan yarını kubbeli, korlukları demir şebeke oymalı bu minberler Şanlıurfa camilerinde rastladığımız balkon şeklindeki minberlerin en olgun ve zarif örnekleridir.
Nimetullah Camii (Ak Cami); Kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Cami avlusunun kuzeyindeki kubbeli mekanın altında yer alan mezar odasındaki Ruz Beyin 1520 tarihli mezarındaki süslemelerle caminin portal ve mihrap süsle- melerinin aynı olmasına dayanılarak caminin 1500lü yılların başlarında Ruz Beyin ölümünden önce yapılmış olabileceği söylenebilir.
Nimetullah Bey tarafından 1500 yılı başlarında inşa ettirilmiştir. 1722 yılında aynı soydan Hacı Nimetullah bin Asker tarafından tamir ettirilen bu cami, plân itibariyle Edirne Üç Şerefeli Cami ile tam bir benzerlik gösterir. Kuzey ve güneyde duvarlara, doğu ve batıda birer payeye oturan kubbeli orta mekân yanlara doğru ikişer küçük kubbe ile genişletilmiştir.
Nimetullah Camiinin bu plâna daha sonraları inşa edilmiş olan Çakeri Camiinin batı tarafındaki iki kubbe kullanılmayarak yarım olarak uygulanmıştır.
Mukarnas kavsaralı mihrap nişinin çevresinde iç içe geçen sekizgenlerin oluştur-duğu geometrik bir kompozisyon ve bunun etrafında mukarnas frizi dolaşmaktadır. Sekizgen geçmelerin oluşturduğu kompozis-yon Hızanoğlu ve Yusuf Paşa Camii mihrap-larında da karşımıza çıkmaktadır. Cami mekanına giriş kapısı Urfa’da eşine rastlan-mayan Klasik Osmanlı portalleri tarzında mukarnaslıdır. Beş gözlü son cemaat yerinin orta bölümü kubbe, diğer bölümleri çapraz tonozlarla örtülüdür. Caminin kuzey batı köşesindeki silindirik gövdeli tek şerefeli minare, yeni yapılan bazı minareler hariç Urfa minareleri arasında en uzun olanıdır.
Kadıoğlu Camii : Kadıoğlu Mahallesi, Su Meydanı mevkiindeki bu caminin vakfiyesinde 1694 tarihinde Kadızade Hüseyin Paşa tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Sekiz ayaklı Osmanlı Camileri grubuna giren Kadıoğlu Camisinde dört bağımsız payeye oturan sekizgen kasnaklı orta kubbe yanlara doğru çapraz tonozlu mekânlarla genişletilmiştir.
Önde üç payeye oturan beş gözlü son cemaat yeri çapraz tonozlarla örtülüdür. Avlunun kuzeyindeki giriş cephesinde, üzeri yarım kubbeli dış portal üzerinde 1844 tarihin- de Bahri Paşa tarafından yaptırılan silindirik gövdeli ve tek şerefeli minare yer alır. Portal üzerine oturan minarenin alt kısmı boş olduğundan halk arasında Kadıoğlu Camii’ne "Dipsiz Minare Camii" de denilmektedir. Avlu portalinin doğusuna bitişik olarak 1725 tarihli Emencekzade Çeşmesi bulunmaktadır.
Yusuf Paşa Camii : Vezir Yusuf Paşa tarafından doğusun- daki Vezir Hamamı ile birlikte 1709 tarihinde yaptırılmıştır. Yatık dikdörtgen plânlı cami kıbleye parelel iki sıra halinde ve her sırada üçer olmak üzere altı kubbe ile örtülüdür. Kubbeler ortada iki payeye, yanlarda duvar- lara oturmaktadır. Üç gözlü son cemaat yerinin üzeri ön tarafta iki paye üzerine oturan üç kubbelidir.
Mukarnas kavsaralı taş mihrabın yanları sütunçeli ve çevresi iç içe geçen sekizgenlerden oluşan geometrik süslemeli- dir. Korkuluğu şebekeli oyma süslemeli taş minberin yan taraflarında ve kapısı üzerinde rumi kompozisyonlu süslemeler bulunur. Silindirik gövdeli ve tek şerefeli minare son cemaât yerinin doğu köşesindedir.
Bundan sonra Şanlıurfadaki diğer dini mabetleri de tanıtmaya çalışacağım.